"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur hadimi Celal Yalçın Ağabey

Hüseyin GÜLTEKİN
08 Ocak 2018, Pazartesi
Dile kolay yaklaşık altmış beş yıl hiç ara vermeden iman Kur’ân hizmetinde bulunmak.

Bıkmadan, usanmadan, gevşemeden, fütur getirmeden. Yaşanan dağdağalara, darbelere, ihtilâllere rağmen sarsılmadan, zikzaklara girmeden, istikametini bozmadan. Kurulan tuzaklara düşmeden, tefrika amaçlı dedikodulara aldırmadan başka kulvarlara sapmadan... Ömür dakikalarının seksen yedinci yılının bundan yaklaşık altmış beş yıl önce tanıştığı Nur hizmetleriyle yarım asır önce de tanıştığı Yeni Asya ile olan beraberliğini tamamlayan Celal Ağabey dar-ı bekaya irtihal etti.

O da Üstadı gibi; ”ben acele ettim kışta geldim” diyordu. Bu ulvî dâvâ uğrunda çok zahmetler, meşakkatler, zorluklar çektiğini hep anlatıyordu bizlere. Ezanların susturulduğu, camilerin ahır yapıldığı, her türlü dinî faaliyetlerin suç sayıldığı o karanlık tek parti döneminde yaşadıkları hatıralarını her fırsatta anlatıyordu cemaate. Bazen günde birkaç defa derdest edilerek polis karakollarına götürülerek sorguya çekildiğini, buralarda da polislere o gür sesiyle Risale-i Nur’dan dersler yaptığını sık sık anlatıyordu Celal Ağabey.

Defalarca çıkarıldığı mahkemelerdeki ifadelerinde hâkimin; ”sen Nurcu musun? Risale-i Nur’u okuyor musun? suallerine hiç çekinmeden; “evet ben Nurcuyum. Risale-i Nurlar’ı da okuyorum.“ diyerek haykırdığını ve her defasında beraat ettiğini  şevkle heyecanla anlatıyordu.

Ama her nedense bazı ihvanların mahkeme ifadelerinde Risaleleri okumadıklarını, Nurcu olmadıklarını beyanlarına rağmen çok işkence ve hakaretlere maruz kaldıklarını söylüyordu merhum ağabey.   

Altmış beş yıllık hatıralarını hemen herkese, her zaman tekrar tekrar anlatmaktan çok zevk alıyordu. Hizmetle ilgili hatıralar bilhassa gençler için inanılmaz merak, şevk ve heyecanlara vesile oluyordu.   

Fıtraten hareketli ve heyecanlı olan Celal Ağabey. Gençliğinde kar kış demeden, gece gündüz demeden, yorulmadan usanmadan hizmetten hizmete koşarken, yaşlılığında evinin yakınındaki cami ve hizmet merkezinin mekânı olan dersaneden başka yerlere gidemiyordu.

Son senelerde mecbur olmadan evden çıkmayan Celal Ağabey, evinde zamanının çoğunu Risale-i Nurlar’ı okumakla geçirir. Her gün okuduğu Kur’ân, Cevşen-i Kebirin dışında günlük yüz sayfa Risale okuduğunu söylerdi. Bilindiği gibi Celal Ağabeyin bir de şairlik mesleği vardı. Yazdığı samimî fıtrî şiirlerini zaman zaman gazetemizde okuyorduk.

Kendi aklıyla, iradesiyle bu Nurlar’ı tanıyıp, bu ulvî dâvânın bir mensubu olmasının mümkün olmadığını; bunun kendisi için bir önemli şans olduğunu, bir ihsan-ı İlâhî olduğunu; bunun için Allah’a çok şükrettiğini hep söylerdi. 

Son zamanlara kadar Risale okumalarına ve derslere devam eden Celal Ağabey, hep artık hayatının kışını yaşadığını her an ölümü beklediğini “hey gidi günler..” diyerek eski günlerini derhatır ederdi. “Ama bir gün elden ayaktan düşer bu derslerden, bu hizmetlerden geri kalırsam işte benim için hayat artık çekilmez olur” diye endişelerini dile getirir ve son nefese kadar bu hizmette daim olması için hep duâ ederdi.  

Cüz’î bir maaşından başka bir geliri olmayan Celal Ağabey’in hanımıyla beraber umreye gittiğini öğrenince doğrusu hep hayret ettik. Ama kendisine orada yardımcı olacak genç bir arkadaşın bulunduğunu öğrenince rahat ettik. Nitekim bu arkadaş orada bir evlâdı manevî gibi yaşlı Celal Ağabeye ve ablamıza tavaflarında ve diğer ibadet ve ihtiyaçlarında yardımda bulunup sağ salim döndüler. Mihmandarının anlattığına göre Celal Ağabeyin o mübarek mekânlarda herhangi bir sağlık problemi yaşamadığını; ama sık sık Bekir Berk Ağabeyin sesini işittiğini ve kendisini çağırdığını anlattıkları da dikkate değer ifadelerdi.

Celal Ağabey’in geçen Cumartesi akşam dersine gelmesini beklerken akşam üzeri abdest almakta iken aniden düşüp vefat ettiğini duyunca doğrusu hepimiz şaşırmıştık. 

Mekânı Cennet olsun Celal Ağabeyin.  

Okunma Sayısı: 1840
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    8.1.2018 10:46:25

    Rahmetullahi Aleyh; burada evliyaligina tanisamadim, madem obur tarafa ikmalim kaldi.......

  • Abdurrahman KOÇAK

    8.1.2018 00:31:53

    Cenabı Hak Celal Yalçın Ağabeye gani gani Rahmet eylesin...Amin...Binler Fatihalar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı