"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Önce alkışladılar, sonra...

Hüseyin GÜLTEKİN
29 Aralık 2016, Perşembe
Önce alkışladılar, sonra öldürdüler” Vehbi Vakkasoğlu’nun 1970’li yıllarda kaleme aldığı ve o zamanki adıyla Yeni Asya Yayınları arasında çıkan bir kitabın adı.

Bir biyografi eseri olan bu kitapta Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Ömer İbn-i Abdülaziz, İmam-ı Azam, imam-ı Malik, Alparslan, Genç Osman, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan’dan Sokrat, Sezar, Mussolini, Troçki gibi menfi veya müsbet mânâda nam yapmış, kişilerin hayatları anlatılır. Bu şahsiyetlerin çoğunun daha önce alkışlayan kendi yakın çevreleri tarafından bir şekilde suçlanarak katledilerek öğreniyoruz.

Kitapta anlatılan şahsiyetlerin hangi sebeplerle dost görünümlü kişiler tarafından ya bir suikastle, ya da darağacına gönderilmek suretiyle hayatlarına son verildiğini hayret ve ibretle öğreniyoruz.

Önce alkışlanarak zirvelere taşınan; sonra da öldürülen bu ünlü şahsiyetlerin tek tek hayat hikâyelerini ve acı sonlarını burada anlatmak elbette mümkün değil. Meselâ Hz. Peygamber’in (asm) torunları Hz. Hasan’ın kendi hanımı tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü; Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da Hz. Muaviye taraftarı olan Şemir denilen bir kişinin oklarına hedef olarak öldürüldüğünü; yakın tarihimizde milletin kalbinde taht kurmuş Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun askerî cunta eliyle darağacına gönderilerek katledildiklerini esef ve ibretle öğreniyoruz. İmam-ı Azam, İmam-ı Malik, Ebu Huzeyfe, Şems-i Tebrizi, Ahmed İbn-i Hanbel, Cem Sultan gibi benzeri şahsiyetlerin akibetlerini de içimiz kan ağlayarak tarih sayfalarında okuyoruz.

Bir de Batıda boy gösteren, önce alkışlanarak zirvelere taşındıktan sonra, bir şekilde katledilerek hayatlarına son verilen ibretlik şahsiyetler var. Kimi filozof, kimi kral, bazısı dünyaya hükmetmeye çalışan diktatörler. Ama hepsinin akibeti de önce alkışlama olsa da sonucu feci şekilde öldürülmek olmuştur.

Meselâ Yunanlıların hep doğruları söylemeye devam ettiği için Sokrat’ı katletmeleri. Roma İmparatorluğu’nun sadist ruhlu, dehşetli imparatorlarından olan Kaligula ve Neron’un ölümle biten acı akibetleri. Hırsın sembolü olarak bilinen meşhur Sezar’ın gayr-ımeşrû oğlu Brütüs’ün hançerleriyle can vermesi. Ve bir suikast sonunda can veren despotluğu ile nam salmış İtalyan’ın meşhur diktatörü Mussolini... Evet bunların hepsi de tarihte milletleri tarafından önce alkışlanarak zirvelere taşınan, sonra da beklenmedik bir şekilde, katledilen meşhur şahsiyetler.

Tarih ibretlerle dolu.

Okunma Sayısı: 3111
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı