"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Referandum eşit şartlarda yapılsaydı

Hüseyin GÜLTEKİN
01 Mayıs 2017, Pazartesi
Referandum süreci boyunca devletin uçaklarıyla, helikopterleriyle bazen bir günde üç-dört şehirde "evet" mitinglerinin yapılması...

Devlet bütçesinden şehir merkezlerinden köylere, hatta kara yollarının geçtiği dağlara varıncaya kadar trilyonlara varan "evet" reklâmlarının asılması... TRT'nin de dahil olduğu yaklaşık otuz civarındaki televizyon kanalı ve bir o kadar da radyo kanalının geceli gündüzlü "evet" propagandası yapmaları. Bir kaç düşük tirajlı gazetenin dışında hemen bütün gazetelerin manşetleriyle, yazar ve çizerleriyle "evet" için seferber olmaları. Başta belediyeler olmak üzere, muhtarlar, STK'lar, cemaatler hatta bazı Valiler, Kaymakamlar ve önemli bürokratlar, sözde hukukçular ve akademisyenler dahi hiç bir yasağı dikkate almadan açıktan veya dolaylı olarak "evet" için çaba sarfetmeleri... Sözde bazı ilahiyatçıların ve hocaların "evet" lehindeki fetvaları ve tavsiyeleri. Ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi en yetkili kişilerin televizyon kanallarında ve miting meydanlarında "hayır" tercihinde bulunacak olanları PKK ile kandille, İmralı ile 16 Temmuz darbesiyle irtibatlandırarak darbeci ve vatan haini olarak ilân etmeleri...

Bütün bu imkânlara, bu avantajlara rağmen "evet" oylarının ancak % 1,5 gibi cüz'î bir farkla öne çıkması kayda değer önemli bir başarı sayılabilir mi sizce?

"Evet" cephesinde yer alan hemen bütün imkânlardan mahrum bir şekilde referandum sürecini kıt kanaat imkânlarla yapmaya çalışan "hayır"cıların önüne çıkartılan keyfi kanunsuz uygulamalar, gözdağı, tehdit ve şantajlar vatandaşta  önemli korku ve tedirginliklere sebep oldu. Etkili ve yetkili makam sahiplerinin "hayır" tercihinde bulunacak olanların PKK, İmralı, Kandil, 15 Temmuz darbesini yapan şer güçlerle, illegal örgütlerle aynı safta bulunduklarını ilân etmelerinin "hayır" tercihinde bulunmaya niyetli olan saf Anadolu insanı üzerinde meydana getireceği endişe ve tedirginliği tahayyül edin bakalım. Bütün bunlara ilâve olarak YSK'nın mühürsüz kullanılan yaklaşık iki buçuk milyon zarf ve oy pusulasına yapılan itirazlara karşı verdikleri şaibeli ve tartışmalı red kararını da hesaba kattığımızda, referandumdan çıkacak tabloyu hemen herkes her halde tahmin eder.

Bütün bu imkânsızlıklara ve aleyhteki menfi propaganda ve kanunsuz keyfi uygulamalara rağmen "hayır" cephesinin seçmenlerin yaklaşık yarısının onayına mazhar olması bir başarısızlık mıdır? Yoksa küçümsenmeyecek sürpriz bir başarı mıdır sizce? Ve kanunsuz keyfi engellemeler olmasaydı, eşit şartlarda bu referandum yapılsaydı sandıktan çıkan sonuç ne olurdu acaba?

Ve bütün dünyanın gözü önünde taraflar arasında cereyan eden referandum faaliyetlerindeki eşitsizlikler ve "hayır" cephesine karşı sergilenen baskılara, tehditlere, keyfi ve kanunsuz yasaklamalara şahit olan AGİTİN; "Türkiye'deki referandum adil yapılmadı" tesbiti yerinde ve doğru değil mi?

Her şeye rağmen partisi seçimi kaybedince Burhan Kuzu'nun; "millet kaosu tercih etti" dediği gibi, bizler böyle bir ifadede bulunmayacağız. Başından beri adı ne olursa olsun, parlamentoyu devre dışı bırakan, tek adam odaklı böyle bir yönetim şekline karşı olmamıza rağmen, sandıktan çıkan sonuca saygı duyuyor; ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.   

Okunma Sayısı: 2521
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı