"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Referandumla gelen gerginlikler

Hüseyin GÜLTEKİN
08 Mayıs 2017, Pazartesi
Yıllar öncesindeki bir genel seçim arefesinde merhum Erbakan’ın bu seçimin aynı zamanda bir Müslüman sayımı olduğunu söyleyerek, dolayısıyla partilerine verilen oy sayısına göre gerçek Müslüman mevcudunun belli olacağını ima etmişti.

Yıllar sonra “biz millî görüş gömleğini değiştirdik” dedikleri ve merhum hocanın yetiştirdiği talebeleri olan şimdiki idarecilerimiz de referandum süreci boyunca anayasa değişikliğinde “evet“ tercihinde bulunacak olanların gerçek mânâda devletini, milletini, vatanını, bayrağını seven vatanseverler olduklarını; “hayır” tercihinde bulunanların da PKK ile İmralı ile, Kandil ile ve 15 Temmuz darbesini yapan darbecilerle beraber olduklarını gerek televizyon kanallarında, gerek miting meydanlarında defalarca ifade ettiler, maalesef.

Kısaca referandumda tercihlerini “hayırdan” yana kullanan yirmi üç milyon küsûr, yani mevcut seçmenlerin yarısına yakın bir kesimini tereddüt etmeden hem de defalarca terör ve terörist taraftarı, hain ve darbeci olarak damgalamaktan çekinmediler.

Görülüyor ki fikir ve düşünceleri değiştirmek gömlek değiştirmek gibi kolay olmuyor.

İdarecilerimizin her söylediklerini doğru bularak taklit etmeyi meslek edinen bazı çevreler ve kraldan ziyade kralcı olan bazı şahıs ve kesimler de “hayır” tercihinde bulunanlara aynı mealde çirkin ve iğrenç saldırılarda bulunmaya devam ettiler. Kimisi hayırcıları “şer cephesi”, kimisi “vatan haini” dinde hassas, muhakeme-i akliyede noksan bazı radikaller de “hayır” tercihinde bulunanları “küfür ehli” olarak ilân ettiler. bazıları da daha ileri giderek; “hayır oyunu kullananlar daha hangi yüzle camilerimize gelip namaz kılıyorlar?” gibi tehdit ve saçmalıklarda bulunmaktan çekinmediler.

Tabi bundan sonrası da milletimizin “Beka sorunu (!)” gibi hayatî bir referandumda çekinmeden ”hayır” tercihinde bulunarak af edilmez bir suç işleyen bu yirmi üç milyon kişiye hak ettikleri cezaları vermek de artık yargının işi her halde!

Şaka bir tarafa bu referandum döneminde ülkenin huzur ve sükûnundan, birlik ve beraberliğinden sorumlu olan yetkililerin sebep oldukları ayrıştırmalar, gerginlikler, kutuplaştırmalar hiçbir aklın, hiçbir vicdanın kabul edeceği durumlar değil. Referandumda sırf “hayır” tercihinde bulundukları için yaklaşık toplumun yarısını hedef alan yapılan ağır ve çirkin hakaretler ithamlar, suçlamalar kabul edilecek cinsten değil. Ayrıca sarf edilen bu kutuplaştırıcı söz ve beyanlar kimlerin işine yarıyor? Ülke ve milletin huzuruna, barışına, birlik beraberliğine bir getirisi, bir katkısı mı oldu? Yoksa sözü edilen vatan haini darbecilerin, illegal örgütlerin içeride ve dışarıdaki Türkiye düşmanlarının işine mi yaradı o ağır ithamlar ve isnatlar?  

Bu kadar ihtilâf ve iftiraklardan, bu derece incitici kırıcı isnat ve iftiraladan sonra referandumdan “evet” veya “hayır” tercihlerinin çıkmış olmasının bir değeri kaldı mı? Çıkan şaibeli sonuç toplumda meydana getirilen gerginliklere, çatışmalara deva olacak mı? Kabulü mümkün olmayan çirkin itham ve isnatları izale edecek mi? incitilen hatırları, tahrip edilen kalpleri, meydana getirilen küskünlükleri, dargınlıkları tamir edebilecek mi referandumdan çıkan sonuçlar?  

Okunma Sayısı: 3007
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı