"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Samimiyetten uzak tekellüflü roller

Hüseyin GÜLTEKİN
17 Eylül 2018, Pazartesi
Sair zamanlarda kibirlerinden, gururlarından yanlarına bile varılmayan bir çok siyasînin, sırf seçim dönemlerinde halkın arasına karışıp, onlarla haşir-neşir olmaları, halhatır sormaları...

Normal yaşantılarında sıradan vatandaşların herhangi bir dertlerini, sıkıntılarını dile getirmekten çekindikleri, korktukları çatık kaşlı, asık suratlı bir çok siyasinin seçim dönemlerinde çevrelerine sun’î gülücükler dağıtarak, yapmacık sohbetlerde bulunmaları..

 Havalı, şatafatlı yaşantılarıyla tanıdığımız bir çok siyasilerin seçim propagandaları sürecinde kucaklarına aldıkları masum çocuklarla verdikleri pozları haftalarca reklâm panolarında arz-ı endam etmeleri..

Normal yaşantılarında halktan kopuk, insanlara tepeden bakan bazı siyasilerin seçim dönemlerinde veya bayramlarda bazı pir-i fani dedelerin, ninelerin ellerini öpen pozlarının günlerce reklâm panolarında arz-ı endam etmeleri...

Onlarca korumalarıyla koruma altına alınan, özel sekreterleriyle, kalem müdürleriyle kanallarıyla dahi ulaşılması kolay olmayan milletvekillerinin veya Belediye Başkanları’nın ancak seçim dönemlerinde çayhanelerde, kahvehanelerde halk ile beraber görünümlü pozlarının taraftar medyalarında reklâm edilmesi...

Seçim dönemlerindeki siyasî reklâm ve programlarına dönüştürülen toplu iftar sofralarında siyasî nutuklar atan siyasîlerin alacaklarını aldıktan sonra ancak özel korumaları eşliğinde cadde ve sokaklara çıkarak,mağrur hal ve tavırlarla halka el sallayarak hava atmaları...

Yine seçim dönemlerinde sun’î, tekellüflü tevazu numaralarıyla halktan birisiymiş gibi görünen siyasîlerin seçimlerden istedikleri sonucu alıp meclise kapağı attıktan sonra bir daha da halka görünmeyen, görünse dahi kendisini meclise gönderen seçmenine karşı bu defa kimseyi tanımıyormuş gibi numaralarla herkesin kendisinden temenna ve saygı beklentileri içinde bulunmaları...

Hayli zamandır tanıdığım meslektaş iken de bir miktar havası olan, ama siyasete soyunup iki devre Belediye Başkanlığı koltuğuna kavuşunca da gururu ve kibiri iyice kabaran bu başkanın da bayramlarda ve seçim dönemlerinde reklâm panolarında adet olduğu üzere ya kucağında bir bebekle veya yaşlı bir dedenin veya ninenin elini öperkenki pozlarını hep görüyorduk. Bu defa da Engelliler Haftası olması dolayısıyla sırtında kocaman bir engellinin altında iki büklüm olmuş eski meslektaşım olan Belediye Başkanı’nı görünce doğrusu hem şaşırdım hem de kendi kendime bu kadarını kimse yutmaz diye mırıldandım.

Makam mevki meftunu insanların, şan şeref düşkünü insanların hayal ettikleri dünyalık makam ve mevkiler uğruna ne gibi birbirini nakseden rollere büründüklerine, insanların gözüne girmek için, onların beğenilerini, teveccühlerini kazanmak için, nasıl da samimiyetten uzak riya ve gösterişe dayalı, tekellüflü, yapmacık, sun’î hal ve davranışlarda bulunduklarını ibretle, esefle, hayretle hep şahit oluyoruz.                  

Okunma Sayısı: 1761
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-4

    17.9.2018 10:07:57

    Sn.Mehmet Kutlular Bey'in devam etmekte olan yazı dizisini okuyanlar Türkiye'nin yakın dönem siyaset tarihini, demokrat siyaset ve siyasetçilerin önemini, menfi siyaset ve siyasetçilerin ülkeye verdikleri zararları, Nurcuların Müspet Hareket tarzıyla milletin demokrat siyasetçilere ne için destek vermeleri gerektiği gibi onlarca ülke,millet ve cemaat meselesine ve çözümlerine işaret etmektedir. Tekellüften uzak, samimi, dürüst, şeffaf, müspet bir siyaset ve demokrat siyasetçi ile sorunları çözmek daha kolay olmaz mı? 16 yıllık tek parti iktidarının yönettiği bir ülkede bugün, hem iç hem dış olmak üzere devasa sorunlarını konuşuyor, onlarla boğuşuyoruz. "Neden böyle olduk" diye hiç kafa yoruyor muyuz? Kendine yeten bir ülke iken, beş gıda maddesi hariç (basından) diğerlerini avuç dolusu döviz ödeyerek dışarıdan ithal eder hale gelmemiz karşısında meselâ, gelecek adına endişe duymuyor muyuz? Sorgulama yeteneği mi yoksa cesaretini kaybettik?

  • Gündüz Alp-3

    17.9.2018 09:41:17

    "Samimiyetsiz tekellüflü siyaset" dönemleri, toplumsal ayrışmayı da beraberinde getirmiştir. Tekellüflü siyaset tarzı tekellüflü taraftarlık da netice verdi. Meselâ, israftan bahsettiğimizde o taraftar zorlayıcı bir takım tevillerle meseleyi "itibar" ile özdeşleştiriyor ve ona bağlıyor. Ülkenin itibarını, saygın ve güçlü olmasını, sarayda, arabada, lükste, şatafatta ve israflı tüketimde arayan sakat bir anlayış da ortaya çıktı. Bir yanda "dindar iktidar" argümanı öte yanda buna zıt bir durum, yaşantı ve siyaset tarzı ve yönetim anlayışı. Doğrusu anlaşılır gibi değil. Özetle, 16 yıldır ülkeyi yöneten ve kendini "dindar" olarak tanıtan iktidar; toplumsal hayatın pek çok şeyini olumsuz yönde değiştirmiştir. Buna dindarlık konusu da dahildir. Yeni Asya'nın bugünkü manşeti olan "DİN ADINA İSLAMA ZARAR VERDİ" haberini dikkatlice okursak, meseleyi daha iyi anlayabiliriz diye düşünüyorum.

  • Gündüz Alp-2

    17.9.2018 09:25:53

    Menfi ve menfaatçi siyasetin kendine alet iktidarına basamak yapmadığı ne kaldı? Başta dini ve milli değerler olmak üzere çocuklar, ihtiyarlar, hastalar, engelliler, gençler...Varsa bir dirhem iyiliklerini bir ton kadar büyüterek başa kakarcasına anlatıyorlar. Normal zamanlarda bırakın uğramayı akıllarına bile gelmedik yerleri, "dostlar alışverişte görsün" türünden ziyaretlerle şova dönüştürüyorlar. Genelleme yapmasak bile %90 itibariyle durum budur. Böyle bir siyaset tarzı ve yönetim anlayışıyla ülkenin ne dahili ne harici sorunları çözülür. Bu ülkenin sorunları hep demokrat siyaset ve siyasetçiler döneminde çözüme kavuşmuştur. Hürriyetçi demokrasi, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı gibi evrensel değerlerden hazzetmeyen siyasetçilerin sorunları arttırmış, farklı şekillerde millete kriz yaşatmışlardır. İşte 2002 krizi işte bugünkü 2018 krizi.

  • Gündüz Alp

    17.9.2018 09:10:28

    Sayın Gültekin, günümüzde maalesef en çok alkış alan menfi ve menfaatçi siyasetçi tipi ve türünü gayet güzel resmetmişsiniz. Teşekkürler. Günümüz siyasetinin bir diğer özelliği de "aldatarak iş görmek" olduğundan pek tabii olarak sahte, suni ve yapmacık tavır ve davranışlar da bu sahteciliğin olmazsa olmazlarıdır. Bahsini ettiğiniz riyakâr davranışları her seçim öncesi hepimiz her yerde görüyor ve yaşıyoruz. Allah (cc) bir insanı dünyevi maksatlar için bu hallere düşürmesin. Önce selâm verip ardından aldatıcı kelâm edenler, makamı elde edince "selamı sabahı kesiyorlar." Bizim paralarımızla yaptıkları küçük hizmetleri yine bizim paralarımızla bize karşı pahalı ve görsel büyük şovlarla ekstra bir lütuf imiş gibi sunuyorlar. Yaşadığımız ekonomik kriz ile bir kere daha teyit edildi ki, kamuda israf, kibir ve şatafat at başı gitmektedir. Her üçünde de hayır bulunmayan bu durumun sonucu elbette maddi-manevi kriz olacaktır değil mi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı