"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’nın tavsiyeleri

Hüseyin GÜLTEKİN
02 Temmuz 2018, Pazartesi
Yeni Asya’nın mevcut iktidara yönelik objektif, seviyeli, müsbet hareket düsturları çerçevesinde yaptıkları tenkit, ikaz ve tavsiyeler başta iktidar cenahı olmak üzere hoş karşılanmayıp, sert tepkilerle karşılansa da “hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra feda edilmez” prensibini şiar edinen Yeni Asya şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da doğru bildiklerini söylemeye devam edecektir.

İktidarın şimdiye kadar bilerek veya bilmeyerek bilhassa demokrasi, insan hak ve hürriyetleri hususunda evrensel hukukla bağdaşmayan keyfi uygulamalarına karşı Yeni Asya’nın ülke ve millet yararına olacak şekilde yaptığı ikaz ve tavsiyeler “dost acı söyler” hakikatince iktidarın da faydasına olan tavsiyelerdir.

Yeni Asya siyasî iktidara hangi ikazlarda, hangi tavsiyelerde bulunuyor? Sözde değil; tatbikatta demokrasinin kaide ve kurallarını uygulayın. Fikir ve düşünce serbestini lâfta değil; uygulamada gösterin. Farklı görüş ve düşünce sahiplerine saygı gösterin; onları vatan hainliğiyle damgalamaktan vazgeçin. Devlet imkânlarından faydalanmakta eşitliği sağlayın. Size muhalif olan vatandaşlara devletin bütün kapılarını kapatmaktan vazgeçin. Kendi siyasî görüş ve düşüncelerinizi hukukun değişmez ölçü ve prensiplerinin yerine koymayın. 

Birilerinin suçu ile cinayetleriyle hiç alâkası olmayan başkalarına, akrabalarına suçlu muamelesi yapmayın. Kurunun yanında yaşı yakmayın. Suçun şahsiliği prensibini çiğnemekten vazgeçin. Darbe ile ve darbecilerle hesaplaşmakta Yeni Asya sonuna kadar arkanızdadır, yanınızdadır. Ama darbecilerle hesaplaşmak adına çoluk çoluk demeden binlerce, onbinlerce insana vatan haini muamelesi yapmanıza elbette Yeni Asya razı olamaz ve şiddetle karşıdır.

En ufak bir kin, garaz, ard niyet veya hakaret ihtiva etmeyen Yeni Asya’nın tamamen vatan, millet hatta gerçek anlamda siyasî iktidarın da menfaatine olan bu tavsiyelerinden duyulan tepki ve rahatsızlıkları anlamak mümkün değil. Rahatsızlıktan öteye bu gazeteye ve dolayısıyla okuyucusuna karşı hakaretlerde bulunmayı da insaf ve vicdan sahiplerine havale ediyoruz.

Yapısı itibarıyla kendinden olmayan, destek vermeyen muhaliflere her türlü haksızlığı reva gören siyasî cenahın Yeni Asya’ya karşı olan dışlayıcı, keyfi, kanunsuz muamelelerini belki anlamak mümkün. 

Fakat her fırsatta bizi siyaset yapmakla suçladıkları halde, kendileri başından beri mevcut iktidarın adeta birer kurşun askerî gibi aktif siyasetin içinde hareket edenlerin Yeni Asya’ya ve camiasına iftira atmaları, vicdanla, insafla izah edilebilir mi? 

Yeni Asya’nın bu güne kadar siyasî iktidardan hiçbir maddî manevî menfaat beklemeden, makam mevki talebinde bulunmadan eğriye eğri, doğruya doğru diyebilme kararlılığını göstermiştir. 

Bazıları ise ellerinde bulundurdukları makam ve mevkileri kaybetmemek için; yanlışları doğru görerek onu alkışlamaları mı vatanın, milletin veya iktidarın yararına olan tavırlardır?

Geçmişteki tarihî örneklerden biliyoruz ki devamlı güçlünün yanında görünmeyi alışkanlık haline getiren bu menfaatperest çevreler destek verdikleri iktidarın bir şekilde tökezlediklerini his- settiklerinde derhal iktidar saflarını terk ederler. 

Ama işte Yeni Asya o güne kadar beğenmediği için rey vermediği; zaman zaman tenkit ederek ikazlarda bulunduğu iktidarları dahi demokrasi dışı müdahalelerle karşılaştığında her türlü tehlike ve bedeli göze alarak iktidarın yanında; müstebitlerin karşısında olacağına kimsenin şüphesi olmamalı.   

Okunma Sayısı: 4826
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan

    2.7.2018 21:28:11

    Doğruyu söyleyen hatırlatan birileri de varmış memlekette.... Allah yardımcınız olsun...

  • Metin

    2.7.2018 17:45:35

    Evet çok güzel yazmışsınız yüreğinizde sağlık geçen hafta tanıdığı m bir anne yine 2 yaşındaki oğlu ile birlikte sivas ta içeri aldılar inşaallah tez zamanda adalet yerini bulur

  • Gündüz Alp-3

    2.7.2018 09:48:09

    İktidar cenahının söylediği "manşetlerle çarpışa çarpışa iktidara geldik" sözü, gazete manşetlerinin dahi önemini bize göstermiyor mu? Çoğu zaman Yeni Asya'nın manşetleri bile Türkiye gerçeklerini nazara veriyordu. Salt onu okuyacak olanlar dahi ülkede olup bitenden haberdar olabilirdi. Ne var ki, o gün sözü söyleyenler bugün, "güç zehirlenmesi" yaşamış olmalılar ki, bu sefer, "manşetleri çarpıta çarpıta" iktidarlarına devam etmektedirler. İktidarın gücünü sopa gibi kullanarak ve yargıyı da hukuksuz ve keyfiliklerine alet ederek, binlerce mağdur ve mazlumun aşından ve işinden edenler, onların hayatını karartanlar, hayatlarının sönmesine sebep olanlar (ki bugün, Yeni Asya'da kalp krizi sonucu cezaevinde ölen bir tutuklu haberi var) yüz yıl iktidarda kalsalar ne yazar? Sonu pişmanlık, mesuliyet, vizr ü vebal, mahkeme-i Kübra olan iktidarın gerçekte bir kıymeti var mıdır?

  • Gündüz Alp-2

    2.7.2018 09:30:51

    Yeni Asya ve camiası gibi "doğru konuşan ve haber veren" ceride(gazete)ler ekseriyette olup, haksızlığa, hukuksuzluğa ve keyfiliğe "dur" diyebilmiş olsalardı, eminim ki, bugün yaşadığımız maddi-manevi sorunlar bu denli olmayacaktı. Ne var ki öteden beri gücün ve iktidarın yanında konuşlanan "eyyamcı" basın, ülkede yaşanan darbe ve süreçlerin baş aktörlüğünü (hatta belli dönemlerde kışkırtıcılığını) yapmış, vatan ve milletten ziyade vesayetçilerin ekmeğine yağ sürmüşlerdir. Askeri vesayetten sivil vesayete oradan da tekçi sisteme geçtiğimiz şu dönemde de yine bu basın, gerçekleri ters yüz ederek, manşetten çarpıtarak, tek adamlığa giden yolun taşlarını döşemiş, vatan ve milleti; hukukun üstünlüğüne, millet hâkimiyetine istinat etmeyen tekçi bir sisteme mecbur ve mahkum etmiştir. Bu anlamda hem yandaş basının hem de haksızlığa -bile bile- destek verenlerin vizr ü vebali büyüktür.

  • Gündüz Alp

    2.7.2018 09:16:34

    Sayın Gültekin, Yeni Asya ve camiasının, bu ve benzeri süreçlerdeki hakkaniyetli tavrını biliyor, dua, takdir ve teşekkür ediyoruz. Elbette haktan sapmış iktidar cenahı ile onun aşırı politize ederek âdeta toplumdan ve toplumsal değerlerden izole ettiği fanatik taraftarları bu hakperest duruştan rahatsız olacaktır. Ziya Paşa'nın "Nâdanlar eder sohbet-i nâdanla telezzüz / Divanelerin hemdemi divane gerektir" ve "Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar / Rencîde olur dîde-i huffaş ziyâdan" sözlerinde ifade ettiği gerçekler, böylelerini hep rahatsız etmiştir. Fakat "Hakkın hatırı âlidir" deyip "hiç bir hatıra feda etmeyen" Yeni Asya ve camiası hakiki Nur Cemaati olduklarını bir kez daha fiilen gösterdiler. Sair cemaat ve tarikatları da kendilerini mihenge vursunlar ve nerede durduklarını görsünler lütfen. Şahısların da şahs-ı manevilerin de "âyinesi iştir." Okudukları kitap, verdikleri derse muhalif bir vaziyet alarak, kitlelere "hakkın hatırı âlidir" dersini vermeleri ne ifade eder ki?

  • HÜSEYİN İLHAN

    2.7.2018 08:52:07

    ALLAH razı olsun.Hislerimize,düşüncelerimize tercüman olan bir yazı kaleme almışsınız.TARAFGİRLİK HASTALIĞINA YAKALANIP yanlış ve haksızlık yapana destek olanların her iki cihanda işleri asla iyi gitmez.Tarih buna şahittir.

  • Osman Yıldırım

    2.7.2018 08:46:24

    Hüseyin Hocam; Yerden göğe kadar haklısınız, ancak günümüzde bu meseleri anlatmak o kadar zor ki. Devlet gücünün dindarlar tarafından kutsallaştırıldığı bu ortamda hak hukuk adalet kavramlarını rafa kaldırılıp , tek adama yakın olmanın herşey olarak kabul edildiği ve bunada dindar bildiğimiz kişilerce itibar edildigi bu ortamda hangi kavramın ne manaya geldiğini anlatabilmek çok zor. Ama herşeye rağmen bizler gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz inşallah. Elinize kaleminize saglık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı