"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’nın hedefinde şahıslar yok, Risale-i Nur ölçüleri var

Hüseyin UZUN
13 Şubat 2015, Cuma
Yeni Asya’nın, çeşitli mahfillerde dile getirilen bazı ithamlarla karşı karşıya kaldığını duyuyoruz.

Deniliyor ki “Yeni Asya’daki haber ve yazılardan anlıyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Sayın Başbakanımızı sevmiyorsunuz!”

Diğer bir itham da “Yeni Asya Hükümet-Cemaat kavgasında, hizmet hareketinin yanında yer alıyor. Hizmet hareketinin de Yeni Asya’yı kendi menfaatlerine alet etme ihtimali var” şeklinde.

Dindar kadrolar tarafından kurulan İslâm Demokrat Partisi’nin bazı dost insanları Hz. Üstadı ziyaret ederek, siyaseten destek istedikleri zaman, Bediüzzaman’ın onlara “sizlerle dostuz ve kardeşiz, fakat siyaset noktasında değil” cevabını verdiği gibi, birinci ithamı kısaca cevaplandırmak istiyorum. (Emirdağ Lâhikası, s. 281)

Şunu ifade etmek gerekir ki, Yeni Asya, şahısları hedef almaz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız da mü’min olarak bizim din kardeşimizdir. Din kardeşimiz olarak, onları severiz ve aynı safta omuz omuza namaza dururuz. Yeni Asya şahıslara değil, yanlış fiillere, hukuksuzluklara, adaletsizliklere, haksızlıklara karşı mücadele vermektedir. Adaletsizliklere, haksızlıklara kimin vesile olduğunu düşünüyorsa, o kimse kim olursa olsun, uygun bir lisanla, üslûpla ve hakaret etmeden ikaz etme maksadındadır.

Yeni Asya, hiçbir menfaat beklentisi içerisinde olmadan, dostane bir tavırla, iyi niyetle, sırf millet menfaati için yetkililere bazı hatırlatmalarda bulunuyor. Misal isterseniz, 31 Aralık 2013 tarihli M. Latif Salihoğlu’nun “Başbakan’a hitabımızdır” başlıklı köşe yazısını tekrar okumanızı tavsiye ederim.

Kırk beş seneden beri Risale-i Nur’un nâşir-i efkârı olarak yayın yapan Yeni Asya’nın, sergüzeşt-i neşir hayatını arşivlerden taradığınızda, ne kadar istikametli, isabetli, itidalli bir neşir yaptığını göreceksiniz. Yeni Asya’nın şahıslarla bir alıp veremediği yoktur. Onun derdi hukuksuzlukla mücadeledir; liyakat yerine siyasal taraftarlığın esas alınmasına karşıdır; demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına karşıdır; suçun şahsiliği prensibinin ihlâl edilmesine tavır koymasıdır; haksızlığa, zulme ve kanunsuzluğa karşı muhalefet etmektir; vesayetlere karşıdır; istibdat ve baskıya karşıdır…

Yeni Asya’nın, seçimle iş başına gelenleri alaşağı etme gibi anti-demokratik bir tavrı da yoktur. Hep demokratik kazanımların yanında yer almıştır.

Demokrasi Endeksi sıralamasında 89. sırada, Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında ise 154. sırada yer alan Türkiye’nin, ilkler arasına girebilmesi için yaptığı hatırlatmalar, birilerini sevmemek anlamına mı gelir?

Yeni Asya, yapılan hukuksuz icraatları tenkit eder ve Bediüzzaman’ın fikirleri, Risale-i Nur ölçüleri ışığında, çeşitli tavsiyelerde bulunur. Demokratik hak ve hürriyetlerin bir adım daha ileriye gitmesi için gayret eder. Hak ve adaletin tatbikinde, fikir ve görüşü ne olursa olsun, hiçbir ferdin ayırt edilmemesi gerektiğini gündeme taşır. Hukukun, siyasete alet edilmemesi gerektiğini hatırlatır. Dinin ve mukaddes değerlerin belirli bir zümre veya partinin inhisarı altında olamayacağını, dinin umumun malı olduğunu dile getirir. Bu dehşetli felâket ve helâket asrında, Mü’minlerin esas vazifesinin müştak kalplere iman hakikatlerinin ulaştırılması olduğunu ve bu vazifenin siyasal İslâm metoduyla değil, rızâ-i İlâhiden başka hiçbir şeyin maksad yapılmadığı iman ve Kur’ân hizmeti, irşad ve tebliğ metoduyla yapılması gerektiğini haykırır. Bu ve buna benzer ölçü ve düsturları gündeme taşımak, neşretmek; acaba birilerini sevmemek anlamına mı gelir, siz karar verin.

Bediüzzaman da şahıslarla uğraşmaz. Risale-i Nurların muhtelif yerlerinde bahsettiği gibi “yanlış, menfi ve kötü sıfatlarla” mücadele eder. Nasıl ki ister Müslümanda ister gayrimüslimde olsun, güzel bir sıfat, güzel bir haslet sevilir, örnek gösterilir. Aynı şekilde ister ecnebide ister Müslümanda olsun kötü bir davranış, yanlış bir hareket veya fiil, çirkin bir sıfat da sevilmez. Islah edilmesi mümkün bir sıfat ise ıslah edilmeye gayret edilir. Terk edilmesi gereken bir sıfat ise ikazda bulunulur. Yine Hz. Üstad, mü’min kardeşine değil, kendi adavet sıfatına düşman olunması gerektiğini, söyler.

Makalesinin birinde de “bizim düşmanımızın cehalet, zaruret, ihtilâf olduğunu ve bu üç düşmana karşı da san’at, marifet, ittifak silâhıyla cihad etmemiz gerektiğini söyleyerek”; hep nazarımıza menfi sıfat ve fiillerle mücadele etmemiz gerektiğini sunar.

Diğer ithama gelince. Yeni Asya hizmet hareketinin yanında değil, Hakkın yanında yer alır. “Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez” düsturunu esas alır. Gerektiğinde de her zeminde, çekinmeden ve bir beklenti içinde olmadan, hizmet hareketinin varsa yanlışlarını da nazara verir. Nitekim Yeni Asya, İslâma hizmet etmek isteyen gönüllü kuruluşların asıl hedefinin Kur’ân ve iman hizmeti olması gerektiğini; iktidarı, bürokrasiyi ele geçirme gibi bir hedefin olmaması gerektiğini; Risale-i Nurları sadeleştirmenin Bediüzzaman’ın mirasına ihanet olduğunu, her vesilede dile getirmektedir. Yapılan bu kadar eleştiri ve ikazları görmeyip, hizmet hareketinin yanında yer alıyorsunuz demek, biraz insafsızlık olur sanırım.

Diğer taraftan, Yeni Asya’yı kullanmak veya kendi menfaatlerine alet etmek niyetinde olanlar varsa, onlara şu hususu hatırlatmak isteriz. Yeni Asya tek bir akılla düşünen, iki gözle gören ve iki kulakla işiten bir yaklaşımla neşriyat yapmıyor. Yeni Asya Risale-i Nur’un ölçülerini, düsturlarını müdakkikâne tahlil eden binlerce akıl, binlerce göz ve kulakların iştirak ettiği haklı şûrâdan teşekkül eden şahs-ı manevinin sarsılmaz kuvvetiyle neşriyat yapıyor. Böyle kuvvetli bir şahs-ı maneviyi alet etmek isteyenler, bunu akıllarından bile geçirmesinler, vesselâm.

Okunma Sayısı: 2092
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • rebi

    13.2.2015 16:19:49

    hocam böyle bir izahata gerek vardı iyi olmuş. ama tabiiki sadece sözle değil icraat ilede dah net gösterilmelidir. ortalık fitne ve fesat yönünden çok karışık niyetimiz iyide olsa birilerinin bizim hassas noktalarımızdan yararlanarak kendi saflarındaymış gibi gösterebilir ve bu konuda da parelelin ciddi gayretleri var. dışarıdan bu daha net gözüküyor.uzak durmak lazım vesselam..

  • B.Mustafa TÜRKSEVER

    13.2.2015 15:24:28

    Tebrik ederim. En güzel şekilde Yeni Asyayı anlatmışsınız. Allah razı olsun. Amin.

  • Nazım AYDIN

    13.2.2015 10:48:24

    Hocam Allah razi olsun,güzel tasvir etmişsin;Yeniasyanın duruşunu tebrikler.

  • Garib Doğu

    13.2.2015 09:13:18

    Tebrikler Hüseyin uzun.Açık ve net olarak ithamlara mukni ceveplar vermiş,Yeni Asya'nın temel hedeflerini, neşriyat prensiplerini akıcı ve sade bir usluple dile getirmişsiniz.His ve duygularımıza tercüman olmuşsunuz.Allah razı olsun.Tekrar tebrik ediyor,bu manada daha nice mustakim yazılar bekliyoruz.

  • hasan Muharrem okur

    13.2.2015 00:24:12

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı