"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çoğunluğun kararı

İbrahim ERSOYLU
02 Haziran 2023, Cuma
Ülkemizde çoğunluk, 14 Mayıs seçiminde Parlamentoda Cumhur İttifakını, 28 Mayıs ikinci tur seçiminde o ittifakın Cumhurbaşkanlığı adayını seçti.

Bu sonucun vatan ve millet hayrına olmasını temenni ederiz. Ancak çoğunluğun verdiği karar, her zaman isabetli olmayabilir. Azınlığın kararı doğru olabilir. Zira %80’i ehl-i tahkik/araştırıcı olmayan çoğunluk, oyuna getirilebilir ve yanlış tarafa destek vermesi sağlanabilir.

Yakın geçmişte icra edilen birçok seçimde, çoğunluğun verdiği kararın pek isabetli olmadığını zaman göstermiştir. Sözgelimi 12 Eylül darbesi akabinde 1982’de yapılan Anayasa referandumunda, hakikate aykırı parlak propagandalarla oyuna getirilen halkın çoğulu, % 92 oy ile darbecilere destek verdiler. Sonra zaman o desteğin yanlış olduğu, oylamada karşı oy veren Yeni Asya’nın içinde bulunduğu azların haklı olduğu ortaya çıktı.

28 Şubat 1997 darbesinin aktörleri, o zamanki koalisyon hükümetini alet ederek dindarlar ve dinî kurumlar üzerine uyguladıkları zalimane baskılarla dindar camiayı bunaltmışlardı. Darbe gölgesinde geçen 2002 seçiminde şimdiki Cumhurbaşkanının liderliğini yaptığı bir grup, Refah Partisinden ayrılarak AKP’yi kurdu ve 28 Şubat mağdurları pozisyonunda seçimlere girdi.

Derin odaklar, halkı oyuna getirdiler ve onların AKP’ye yönelmesini temin ettiler. Yeni Asya’nın, ülkenin istikrarı için demokratlara destek verilmesi gerektiği yönündeki ikazına rağmen sağ kesim, bu partiyi tercih etti. AKP, % 35‘lik bir oy oranıyla Mecliste % 65 sandalye elde ederek hak etmediği bir başarı kazandı ve iktidara geldi.

21 yıldan bu yana AKP iktidarı, her seçim sürecinde muhaliflerini, özellikle Ahrar demokrat güçleri devlet gücüyle baskı altına alarak ayağa kalkmalarını engelledi, devletin kaynaklarını ve makamlarını sınırsız bir şekilde kendi lehine kullanarak adil olmayan seçimleri kazandı.

İktidar, 14 Mayıs seçimini kazanmak için daha önce yaptığı gibi devlet kaynaklarını sınırsız bir şekilde kendi lehine harcadı. Muhalefete pek yer vermeyen başta TRT olmak üzere devletten beslenen 20 cevarında tv kanalını siyasî propagandasında kullandı ve az bir farkla seçimi kazandı.

O, son dönemlerinde toplumu kamplaştırarak demokrasiyi, adaleti ve hürriyetleri askıya alması, 2018’de tek adam rejimine geçerek antidemokratik politikalarla ülkeyi ahlâkî ve ekonomik kriz bataklığına saplaması göstermiş ki, AKP iktidarı ülkeye zarar vermiştir.

Son söz: Aleyhteki yıkıcı propagandaya ve zayıf imkânlara rağmen demokrasi, adalet ve hürriyetleri ülkede tesis etmeyi hedefleyen Millet İttifakı, zahirde seçimi kaybetmiş oldu. Ancak onun elde ettiği yaklaşık % 48 oy oranıyla 25 milyon seçmenin desteğini alması küçümsenmemelidir. Ümitsizliğe düşmeye gerek yoktur.

Her gecenin bir sabahı olduğu gibi, yaklaşık nüfusun yarısı, tek adam rejimine karşı çıkarak demokrasi, adalet ve hürriyet talebinde bulunması, Türkiye’nin gelecekte 1. sınıf bir demokrasinin esas alındığı güzel bir sabaha kavuşması için ümit verici bir durum olduğu söylenebilir.

Okunma Sayısı: 1581
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    2.6.2023 14:52:43

    Birde millet ihtiyari ile Halk partisini iktidara getirmez sözünü yanlış tevil ederek, haksız hukuksuz, adaletsiz seçimleri kazananların aslında 1950 0ncesi CHP zihniyetinin iktidara gelmesini temize çıkarmaya çalışıyorlar. 1982 Anayasası büyük bir çoğunlukla kabül edildi. Aynı zamanda köyü bir Kemalist olan Evren'de o oylamada Cumhurbaşkanı seçilmiş oldu. Daha önceki büyük ölçüde adil olan hiç bir seçimi kazanamayan halkçı zihniyet ve onun temsilcisi Kenan Evren seçim kazanmış oldu. Yani millet Üsdat hazretlerinin sözünün yanlış olduğunu onaylamış mı oldu, tabiki hayır. Altatma, yasaklar ve korku hakim oldu. Biliyorsunuz o refarandumda hayır demek yasaktı. Hiç kimse ben bu anayasayı kabül etmiyorum diyemedi. 28 Mayıs seçimlerinin de eşit şartlarda yapılmadığını ehli tahkik olan herkes kabül ediyor. Ve şimdiki tek adam zihniyetinin de 1950 öncesi CHP zihniyeti olduğu malumdur. Şimdi bu zihniyeti millet ihtiyarı ile ikinci kez iktidara getirmiş mi oldu?

  • S.topuz

    2.6.2023 02:32:56

    Benim tesbitim ve kanaatim şudur. Muhalefet, yani "Millet Ittifakı" mensubları ve bilhassa Sayın KLIÇDAROĞLU çok harika ve Ahlâklı siyaset ve seçim çalışması yaptılar. Fakat Vatandaşlar bilinçli olarak Muhalefeti SAHİPLENMEDİ. Futbol takımı tutar gibi, yanlış da yapsa yine de Sayın Erdoğanın hesaba çekilmemesi için, sahiplendiler, korudular. Zaten Sayın Bahçeli de "Erdoğanı Size emanet ediyorum!" diyerek, işaretini vermiş ve "Mesaj" yerine ulaşmış ve Vatandaş ve Milliyetçiler gereğini yapmışlardır! Ayrıca ekser Cami Hocalarının ve Dinî Camialarının da siyasallaşarak, Erdoğanı yaptığı hata ve zulümlerini görmelerine rağmen, siyasî tutuculuk sebebiyle ölesiye sahiplenip, propagandalarını tahşid edip artırmalarını ve avamı etki altına almalarını akıldan çıkarmamalı! Aslında Muhalefet bu SEÇİMİ KAZANMIŞTIRRR! Allah c.c sonumuzu HAYIRLI eylesin, gazabından muhafaza etsin inşaallah, Amiiin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı