"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasinin askıya alınmasının sonuçları

İbrahim ERSOYLU
29 Ağustos 2015, Cumartesi
Öyle görülüyor ki, Türkiye Demokratikleşme sürecini askıya aldıkça, otoriteleşmekte ve her alanda dengesini kaybetmektedir.

İktidar, sertleşmekte, birleştirici, kucaklayıcı olması gerekirken, itici, dışlayıcı ve kamplaştırıcı siyasetler ile toplumu germekte, en basit muhalefet tezahürlerini ihanet kabul ederek, geçmişteki tek parti yönetiminin ceberut, acımasız, baskıcı devlet yönetimi hüviyetine bürünmektedir.

Siyasî iradenin hoşuna gitmeyen kararlar vermeleri sebebi ile tutuklanan hakim ve savcılar olayında görüldüğü gibi hak, hukuk ve hürriyetler alanında zulüm boyutuna varan uygulamalar şiddetlenerek devam etmektedir. Bu durum dış dünyada Türkiye’nin imajını sarsmakta, onun insan haklarının çiğnendiği, basın hürriyetine darbe vurulduğu, yargıya müdahale edildiği geri kalmış baskıcı bir ülke durumuna düşürmektedir.

DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİ DEVAM ETSEYDİ

Demokratikleşme süreci devam etseydi, ülkemiz şimdikinden çok daha iyi ve farklı bir konumda olacaktı. Başta Anayasa olmak üzere kanunlarımız ve mevzuatımız Demokratikleşecekti. Bunun sonucu olarak ülkemiz, maddî – manevî her alanda bizi geri bırakan Kemalizmin kayıtlarından kurtularak Avrupa Birliği standartlarına yaklaşacak idik. O zaman  birinci sınıf Demokrasi ile yönetilen hür dünya ülkeleri seviyesine yükselecektik. Avrupa Birliğine bizi almasalar bile.

O zaman ülkemizde şimdiki gibi Bürokraside rüşvet, iltimas, devlet malını bazı kişi ve çevrelere peşkeş çekme olmayacak, hesap verebilen, âdil ve şeffaf bir Demokratik düzen kurulacaktı. Buna paralel olarak ekonomimiz daha güçlü bir yapıya kavuşacak, ülkemiz zenginleşerek toplumun refah seviyesi yükselecekti. 

Öte yandan İslâm dünyası, Avrupa Birliği standartlarını yakalayan Demokratik bir Türkiye’yi görünce uyanacak, despot yönetimlerin ve müstebit krallıkların kayıtlarından kurtulma yolunda onu örnek alacaktı. Gerçekte İslâm’ın malı olan hürriyet, âdalet, eşitlik gibi Demokratik değerler ile buluşacaktı.

SİYASAL İSLÂM DEMOKRASİYE SOĞUKTUR

Ama ne yazık ki bunlar olmadı. Çünkü uzun bir süreden beri iktidarda olan Siyasal İslâm akımı, tabiatı gereği hiçbir zaman Demokrasiye inanmadı. Ona göre “Demokrasi Batının bir değeridir. Batıdan, Avrupa’dan hayır gelmez. Oradan gelecek şeyler bizi aleyhimizedir. Demokrasi onların olsun. O bize lâzım değildir.” Bu tarz yaklaşım sakimdir, hastalıklıdır. Halbuki Bediüzzaman’ın ifadesi ile “Her bir Müslümanın her bir sıfatı Müslüman olması lâzım olmadığı gibi, her bir kâfirin dahi bütün sıfat ve san’atları kâfir olmak lâzım gelmez. Binaenalayh Müslüman olan bir sıfatı veya san’atı istihsan etmekle (güzel karşılamakla) iktibas etmek (Demokrasi, teknoloji ve sanat gibi ) neden caiz olmasın?” (Münâzarât, s.171,172)

GERÇEK DEMOKRATİK ÜLKELER DAHA HÜR VE DAHA ZENGİNDİRLER

Demokrasi ile yönetilen ülkeler ile, onunla yöneltilmeyen ülkelerin karşılaştırılması durumunda, gerçek bariz şekilde görülmektedir.

Birinci sınıf Demokrasi ile yönetilen Amerika, Almanya, İngiltere, Japonya gibi ülkeler, Demokrasi sayesinde hak, hukuk, düşünce ve fikir hürriyeti, eşitlik, kanun hakimiyeti gibi Demokratik değerlerin uygulandığı, zengin ve müreffeh ülkelerdir. Buna mukabil Başta Ortadoğu İslâm ülkeleri olmak üzere Demokrasiden mahrum üçüncü dünya ülkeleri, her türlü baskı, zulüm, istibdat, tahakküm, karışıklık, fakirlik ve sefalet içinde çırpındıkları görülür.

Sözün özü: Toplumumuzun, sadece ekmeğini değil, hukukunu ve hürriyeti önceleyen bir zihniyet düzeyine gelmesi gerekir. Ülkemizde de Kemalizmin zincirlerini çözüp Demokrasiyi ciddî manada uygulayacak ve onu Demokratik hür ülkeler ligine taşıyacak gerçek Demokrat bir iktidar lâzımdır. O da Demokratların uykudan kalkarak kendilerine gelmeleri, toparlanarak iktidara aday bir düzeye gelmeleri gerekmektedir.

Okunma Sayısı: 1161
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı