"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müspet ve menfî tenkit

İbrahim ERSOYLU
04 Ağustos 2017, Cuma
Tenkit iki çeşittir. Biri; müspet/yapıcı tenkit, diğeri menfi/yıkıcı tenkittir.

Yapıcı tenkit; kusurlu, hatalı bir arkadaşın  yanlışlarını yumuşaklıkla, hürmet ve tevazu ile yalınız ona söylemektir. Kabullenmezse dahi, ikinci bir kimseye onun hakkında gıybet etmemektir. ( Zübeyir Gündüzalp, Altın Prensipler,s.81) 

Yapıcı, nazikane,  nezihane  ve kavl-i leyyin ile yapılan tenkit,  kişinin, daha  az hata yapmasına, olgunlaşmasına, mükemmelleşmesine yardımcı olur, söz ve tavırlarında daha dikkatli olmasına sebebiyet verir.

Yanlış hattı harekette giden, zararlı hali olan kimseye her zaman “İyi gidiyorsun” demek, onu gaflete düşürmek ve ona zulmetmek olur. (A.g.e.,85) Böyle bir kimseyi yapıcı bir şekilde onu rencide etmeden uyarmak gerekir.

Yıkıcı tenkit ise; kişinin kusur ve hatasını, şahsını rencide edecek şekilde yüzüne söylemek, ya da  gıyabında  dile getirmektir. Üstadın men ettiği   bu nevi tenkit, iman kardeşliğinin bağlarını çözer, kişiler arasında saygı, muhabbet yerine, kin ve düşmanlık hislerinin kabarmasına yol açar. Tenkide maruz kalanların  kuvve-i maneviyelerinin kırılmasını, kabiliyet ve istidatlarının körelmesini netice verebilir, hizmet aşk ve gayretini söndürür. İman ve Kur’an hizmeti bu işten büyük bir zarar görür.

Yıkıcı tenkit yapanlar, bulundukları çevrede sevilmezler. İnsanlar onlardan  kaçar. Kendilerine, onlardan faydalanan yağcılardan başka kimse yaklaşmak istemez.

Üstat Bediüzzaman, yıkıcı tenkidi  İhlas Risalesinin üçüncü  düsturunda “Bu hizmette bulunan kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onların üstünde faziletfuruşluk nevinden gıpta damarını tahrik etmemek” olarak ifade  eder.   (Lem’alar, 391)   Lahikalarda Nur talebelere hitaben  yazdığı  bir çok mektupta, Nur Talebelerinin  birbirlerini  tenkit  etmemelerini ister. (Kastamonu L., 319)  Zira her bir Nur Talebesi, kardeşlerinin  kuvve-i maneviyelerini takviye etmekle vazifelidir. (Şualar,776)

Sözün Özü: Nur Talebesi, Risale-i Nur’dan aldığı terbiyeye binaen insanların, özellikle Nur Talebesi kardeşlerinin öne çıkan iyi taraflarını, iman  ve Kur’an hizmetindeki muvaffakiyetlerini takdir eder, din ve dünya ile alakalı başarılarını tebrik eder. Varsa kusur ve hatalarını nazikane, nezihane ve kavl-i leyin ile düzeltmeye  çalışır. 

Okunma Sayısı: 1898
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı