"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Referandumda heba olacak vakit ve nakitler

İbrahim ERSOYLU
02 Şubat 2017, Perşembe
7 Haziran 2015 ‘te yapılan seçim sonuçları büyüklerimiz tarafından beğenilmedi. Seçimler 1 Kasımda tekrar yenilendi. İstenen sonuç alınması için ülkenin kaynakları su gibi harcandı. Güçlü medya desteği ve gösterişli kampanyalarla halkın çoğu motive edildi ve istenen sonuç alındı.

Ufukta seçim gibi bir referandum gözüküyor. Meclisi dışlayan, sınırsız yetkilere sahip, ama sorumlu olmayan ve denetlenemeyen bir Başkanlık için, Anayasa değişikliği halkın  önüne konacak. Önümüzdeki  üç ayda Türkiye’nin gündemi bu işle  ilgili olacak gibi görünüyor. Sonucun “Evet” olması için yine toplumu gerecek, kamplaştıracak hararetli kampanyalar devreye girecek. 

Kampanyalarda siyasîler yine birbirlerini yerden yere vuracaklar. Güya haklılıklarını ispat etmek için birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökecekler. Yüksek perdeden hakaretler, tehditler, bağırmalar, çağırmalar havalarda uçuşacak. Yaşanan olumsuzluklar, hata ve günahlar karşı tarafa yüklenecek.

7 Haziran 2015 ‘te yapılan seçim sonuçları büyüklerimiz tarafından beğenilmedi. Seçimler 1 Kasımda tekrar yenilendi. İstenen sonuç alınması için ülkenin kaynakları su gibi harcandı. Güçlü medya desteği ve gösterişli kampanyalarla halkın çoğu motive edildi ve istenen sonuç alındı.   

Ufukta seçim gibi bir referandum gözüküyor. Meclisi dışlayan, sınırsız yetkilere sahip, ama sorumlu olmayan ve denetlenemeyen bir Başkanlık için, Anayasa değişikliği halkın önüne konacak. Önümüzdeki üç ayda Türkiye’nin gündemi bu işle ilgili olacak gibi görünüyor. Sonucun “Evet” olması için yine toplumu gerecek, kamplaştıracak hararetli kampanyalar devreye girecek. 

Kampanyalarda siyasîler yine birbirlerini yerden yere vuracaklar. Güya haklılıklarını ispat etmek için birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökecekler. Yüksek perdeden hakaretler, tehditler, bağırmalar, çağırmalar havalarda uçuşacak. Yaşanan olumsuzluklar, hata ve günahlar karşı tarafa yüklenecek. Toplumun bir kesimi bir tarafı, diğer kesimi öbür tarafı haklı görecek. Sağduyular, akıllar yerini duygusal, aşırı, olumsuz tepkilere, kavgalara, gerilim ve şiddetli münakaşalara terk edecek. Allah etmesin belki de bu yolda can ve mal kaybı yaşanacak.

Haddi zatında ülkenin gündeminde, toplumda yaşanan ahlâkî erozyon, azgınlaşan terör, perişan bir halde olan eğitim, sağlık, işsizlik, üretim, sanayi ve teknoloji meseleleri masaya yatırılıp tartışılması gerekirken, ülkeye vakit ve nakit kaybettiren “Başkanlık olsun mu, olmasın mı?“ tartışılacak.

Toplanan sınırlı vergiler, ülkenin maddî–manevî kalkınması ve refahı, halkın ve gençlerin doğru bir şekilde eğitimi, sanayi ve teknolojinin uluslar arası düzeyde rekabet edebilecek bir seviyeye yükseltilmesi yolunda harcanması gerekirken, boş yere harcanacak. Sonra hazinede oluşan boşluğu doldurmak için devletin eli vatandaşların cebine gidecek. Akaryakıta, doğalgaza, elektriğe, suya zam üstüne zam yapılacak. Ona yapılan zam diğer fiyatlara otomatik yansıyacak. Ülke daha da fakirleşecek. Halkın perişaniyeti daha da katmerleşecek.

İşin garip tarafı, bu işler yapılırken uyarı vazifesini yapması gereken tecrübeli siyasîler, diplomatlar, Üniversite çevreleri, iş adamları, derin bir sessizliğe gömülmüş durumdadır. Korkularından seslerini çıkaramıyorlar. Basının önemli bir kesimi çılgınca bu yanlış işleri alkışlamaktadır. Halbuki yukarıdaki çevrelerden gerekli mercilere cesur ve duyarlı, mutedil uyarılar yapılsaydı durum farklı olurdu. Hepimiz aynı gemide bulunuyoruz. Gemi hızla kayalara doğru yol alıyor. “Sesimi çıkarırsam başıma bir belâ gelir” endişesi, sahibini kurtaramaz ve bir işe yaramaz. Çünkü korkunun ecele faydası yoktur.

Cenâb-ı Hak bize, yöneticilerimize ve insanlarımıza doğru ve yanlışı birbirinden ayıracak bir basiret, yanlışı terk edip hakkı ve doğruyu söyleyip hayata uygulayacak imanî bir şecaat ve cesaret nasip etsin. Amin..

recek. Sağduyular, akıllar yerini duygusal, aşırı, olumsuz tepkilere, kavgalara, gerilim ve şiddetli münakaşalara terk edecek. Allah etmesin belki de bu yolda can ve mal kaybı yaşanacak.

Haddi zatında ülkenin gündeminde, toplumda yaşanan  ahlâkî erozyon, azgınlaşan terör, perişan bir halde olan eğitim, sağlık, işsizlik, üretim, sanayi ve teknoloji meseleleri masaya yatırılıp tartışılması gerekirken, ülkeye vakit ve nakit kaybettiren “Başkanlık olsun mu, olmasın mı?“ tartışılacak.

Toplanan sınırlı vergiler, ülkenin maddî–manevî kalkınması ve refahı, halkın ve gençlerin doğru bir şekilde eğitimi, sanayi ve teknolojinin uluslar arası düzeyde rekabet edebilecek bir seviyeye yükseltilmesi yolunda harcanması gerekirken,  boş yere harcanacak. Sonra hazinede oluşan boşluğu doldurmak için devletin eli vatandaşların cebine gidecek. Akaryakıta, doğalgaza, elektriğe, suya zam üstüne zam yapılacak. Ona yapılan zam diğer fiyatlara otomatik yansıyacak. Ülke daha da fakirleşecek. Halkın perişaniyeti daha da katmerleşecek.

İşin  garip tarafı, bu işler yapılırken uyarı vazifesini yapması gereken tecrübeli siyasîler, diplomatlar, Üniversite çevreleri, iş adamları, derin bir sessizliğe gömülmüş durumdadır. Korkularından seslerini çıkaramıyorlar. Basının önemli bir kesimi çılgınca bu yanlış  işleri alkışlamaktadır. Halbuki yukarıdaki çevrelerden gerekli mercilere cesur ve duyarlı, mutedil uyarılar yapılsaydı durum farklı olurdu. Hepimiz aynı gemide bulunuyoruz. Gemi hızla kayalara doğru yol alıyor. “Sesimi çıkarırsam  başıma bir belâ gelir” endişesi, sahibini kurtaramaz ve bir işe yaramaz. Çünkü korkunun ecele faydası yoktur.

Cenâb-ı Hak bize, yöneticilerimize ve insanlarımıza doğru ve yanlışı birbirinden ayıracak bir basiret, yanlışı terk edip hakkı ve doğruyu söyleyip hayata uygulayacak  imanî bir şecaat ve cesaret nasip etsin. Amin..

Okunma Sayısı: 2655
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Fatih Ekinci

    2.2.2017 14:59:19

    siyaset aleminde HİKMET kayıp. HİKMET'in olmadığı yerde CERBEZE hakim oluyor. Cenab-ı Hak Acil bir şekilde, ülkemizin tümünde, Gabavet ve Cerbeze'den müberra olarak hadd-i vasat ve medar-ı istikamet olan HİKMET'i hakim eylesin.

  • ahmat

    2.2.2017 12:53:03

    güzelim ülkeye yazık

  • Ali Vefalı

    2.2.2017 11:42:40

    Evet testi kırılmadan yapılan uyarıcı sözler. Doğru lafa ne denir ki. Ama diyenler o kadar çok varki, doğru söyleyenler ya hiç duyulmuyor, yada korkuyorlar.

  • Mehmet Albayrak

    2.2.2017 10:37:12

    Esnaf evine bir ekmek getirmenin peşinde birileri rant çıkar menfaat peşinde halkı düşünen varmı yok halk kendini geleceğini düşünüyormu HAYIR azıcık düşünse azıcık doğruyu bulacak DÜŞÜNSE

  • ozkan

    2.2.2017 10:27:26

    Hocam kaleminize sağlık...

  • khk magduru

    2.2.2017 00:24:05

    Elhamdülillah yazinin eksiği yok fazlası var. Keşke bilselerdi..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı