"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Savrulmaların vahim sonuçları

İbrahim ERSOYLU
16 Şubat 2018, Cuma
Doksan yıllık Nur Hareketinde Demokrat olarak bilinen bazı Nur Talebeleri, 1980 askerî darbesinden sonra darbecilerin tuzaklarına düştüler; Demokrat siyasî cereyanı terk edip, Demokrat olmayan dindar siyasî cereyanlara tabi oldular.

Onların savrulması Türkiye’nin siyasî dengesinin bozulmasına; Kemalizm’in güçlenmesine, dinî hizmetlerin ağır bir darbe yemesine sebep oldu.

Üstad Bediüzzaman, hayatı boyunca Demokratlardan yana ağırlığını koymuş, kendisi ve talebeleri onlara noktayı istinat olmuştur.1 Üstad, dindar siyasî cereyanlara asla iltifat etmemiştir. Bu durumu Risale-i Nur Külliyatı’nın bir çok yerinde açıkça ifade etmiştir.2 Hakikat böyle iken ne yazık ki bir kısım Nur Talebesi siyasî savrulma yaşamıştır.

Yaşanan savrulmasının vahim sonuçları şöyle özetlenebilir:

1- Onlar Demokrat siyasî akımdan desteklerini çektiklerinden zındıka komitesi (Kemalist derin devlet), Ahrar/Demokrat güçleri muvakkaten siyaset sahnesinin dışına itmeye muvaffak oldu. Yerlerine Demokrat olmayan ve Kemalizm ile barışık olan güçleri iktidara taşıdı.

Zira komitenin hiç haz etmediği Demokratlar, misyonlarının gereği olan Demokrasiyi ülkede tesis etmeleri durumunda, 1950-60 arası Demokrat Parti, 1965-1971 Adalet Partisi döneminde olduğu gibi devlet demokratikleşecek, vatandaşların demokratik şuuru inkişaf edecek, ülke maddî – manevî alanda kalkınacaktır. Bunun neticesinde Kemalizm zayıflayacaktı.

2- Risale-i Nur Cereyanı Türkiye’de en kuvvetli ve en müstakim dinî cereyandır.3 Diğer dinî cemaat ve tarikatlar, Nur Talebelerine bakıp siyasî ve sosyal alanda tavır alırlar. Onlar yanlış siyasî adrese savrulunca, dinî gruplar da aynı savrulmayı yaşadılar.

3- Daha önceleri marjinal halde olan dindar kimlikli siyaset cereyanı güç kazandı. Daha önceleri iç kamuoyunda ve İslâm Âleminde “Türkiye’de İslâmî hizmet” dendiği zaman Bediüzzaman ve Risale-i Nur akla gelirken, savrulmadan sonra siyasal İslâm ön plana çıktı.

4- Müttehit haldeki Nur Talebeleri, Türkiye gündemini belirlemede idarecilere ilham ve istikamet verirken, bugün onların önemli bir kısmı, ülkeyi tehlikeli bir istikamete doğru götüren siyasî cereyanın arkasında sürüklenmeye devam etmektedirler.

Sözün özü: Türkiye’nin demokratikleşerek normale dönmesi, Nur Talebelerinin çoğunun Risale-i Nur’un imanî meselelerinde olduğu gibi, siyasî ve sosyal meselelerinde de Yeni Asya ekolü ile birlikte ittifak ederek ortak hareket etmelerine, gerçek Demokrat güçleri ayağa kaldırıp iktidara taşımalarına bağlıdır. Yaşanan hadiseler dindar da olsalar, Demokrat olmayan güçlerin iktidarıyla bir yere varılamayacağı güneş gibi aşikâr görünmektedir. Vesselâm..

Dipnotlar:

1- Emirdağ Lâhikası 2, YAN, s. 352.

2- A.g.e. s. 364; 492; 535.

3- A.g.e. s. 353.

Okunma Sayısı: 1725
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp

    16.2.2018 17:52:57

    Sayın Ersoylu, Yeni Asya kalemleri olarak halkı aydınlatıcı ve uyarıcı yazılarınız için bir kez daha teşekkür ediyorum. Yazınız savrulmasının hem sebep hem sonucunu bir araya getiren bir yazı olmakla fevkalade güzel ve faydalıdır. Türkiye'nin geleceği de maddi-manevi kalkınması da ancak hürriyetçi demokrasi içinde mümkündür. Komiteci, darbeci, süreçciler hiç bir zaman hürriyetçi demokrasiden de demokratlardan da hoşlanmamış ve hoşlanmazlar. Nereden mi biliyoruz? 1960'dan bu yana her on yılda bir rutine bağladıkları darbe girişimi ve süreçlerden. Fakat ne hikmetse yaptıkları yahut yapacaklar her darbeyi ve girişimi de mutlaka "hürriyet ve demokrasi" adına yaptıklarını söylemeyi ihmal etmezler. Maksat ise ne hürriyet ne demokrasidir. Gaye kendi ikbal, iktidar ve saltanatlarının, güç ve sultalarının devamıdır. Hürriyet ve demokrasi söylemi işin reklam kısmı, darbeler de onun "reklam arasıdır(!)"

  • eyup demirci

    16.2.2018 16:54:34

    Sayın Ersoylu tespitlerinizde yerden göğe haklisiniz. Ancak problem kendilerini nur talebesi zanneden ve siyaseten bir oraya bir buraya savrulan kardeslerimizde. Zulme bile adalet nami veren gizli zalimleri açıktan ve "Kuran ve islamiyet namına destekledikletini" açıkça ilan ediyorlar zaten. Bunlar gittikleri siyasi yönün yanlış olduğunu hala bilmemekte olduklarından yanlış yönde olanın Yeni Asyacı kardeşleri olduğunu zannediyorlar. Mesela dun ABD ye osmanli tokadi atmaktan bahsederken bugun birdenbire ayni ABD ile sıkı dost olmaya birden and içiverdik. Dün düsmanfik bugun sıkı dost oluverdik. Bu kadar saf olursak torsiyon bedava tornistan bedava yalan bedava yani. Ama anlamazlar ve anlamıyorlar ki. Vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı