"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye’de yaşanılan akıl tutulması

İbrahim ERSOYLU
20 Aralık 2014, Cumartesi
Ülke ve millet olarak çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Akla ziyan hadiseler yaşanıyor.

“Halk beni seçti. Demek ki bende bir deha vardır. Ben her şeyi bilirim. Kimsenin aklına ihtiyacım yok. İstediğimi yaparım” anlayışına kapılan ve kimseyi dinlemeyen bir reyi vahid, tek başına karar alıyor, ve onu uyguluyor. Türkiye’yi  içte ve dışta, hedefi belirsiz meçhul bir istikamete sürüklüyor. Pek azı hariç, kimseden bir ses çıkmıyor. Sanki akıl tutulması yaşanılıyor.

Seçimle iş başına gelen, kimseyi dinlemeyen ve kendisinde deha vehmeden zat, içte birleştirici, kaynaştırıcı bir rol oynayarak, birlik beraberliğe, kardeşliğe, sevgiye, dayanışmaya vurgu yapan mesajlar vereceği yerde, ayrıştırıcı, çatışmacı bir dil kullanıyor. Kendine destek vermeyen bütün kesimleri “şer cephesi” ilân ediyor. Muhaliflerini, elde ettiği güçlü konumunu kullanarak değişik yollarla  sindiriyor. İşin garip tarafı, bu işleri dindar bir görüntü ile yapıyor. 

Ülkede millî gelirleri kemiren devlet kurumlarında yaşanan israfa, bütçenin belini büken askerî harcamalara, sosyal yapıyı tahrip eden rüşvet, iltimas ve adâletsizliğe, toplumdaki ahlâkî çöküntüye, gençlerin ıslahına dönük makul çözümler bulup tedbirler alacağı yerde, kitleleri germe siyaseti uyguluyor.

Dışta da diplomasinin kurallarını çiğneyerek  yabancı ülkelere ve liderlerine mahalle kabadayısı edasıyla meydan okuyor, devletler arasında olması gereken diplomatik nezaket kurallarını çiğneyerek Mısır’ın, Suriye’nin  liderlerini emrindeki bir müdürü azarlar gibi  azarlıyor. Onların yabancı bir devletin liderleri olduğunu unutuyor. 

Yaptığı falsolara demokrasinin gereği olarak karşı çıkan, Türkiye’nin Kemalizm cenderesinden ve darbecilerin şerrinden kurtulmasına, ülkede hak ve hukukun, demokrasinin tesisine yardım edecek olan Avrupa Birliğini hedef alıyor. Onlara rest çekerek Türkiye’yi zor duruma düşürüyor. Yeni Asya Camiası gibi az bir kesim hariç, kimseden bir itiraz gelmiyor. Avam halk bir yana, ülkede mevcut üniversite profesörleri, ilahiyat  hocaları, cemaatlerin kanaat önderleri, özel sektör temsilcileri, hukuk otoriteleri “Bu gidiş yanlıştır arkadaş” demiyor ve ya diyemiyor. 

Düne kadar beraber hareket ettiği, onu beslediği, buna karşılık ondan ciddî bir siyasî destek aldığı sivil bir grup ile ihtilâfa düşünce,  hak – hukuk demeden emrindeki devlet güçleriyle onların  üzerine gidiyor. Müşahhas deliller olmadan emniyet güçlerini üzerlerine salarak baskınlar yaptırıyor. İçte ve dışta bu yüzden oluşacak infiali hesaplamadan veya  dikkate almadan gazete yazarlarını, medya müdürlerini gözaltına aldırıyor, sorgulattırıyor, tutuklattırıyor. Bu yüzden toplumu kamplaştırarak geriyor. Toplumun akîl kesimlerinden kimse ona, “Yanlış yapıyorsun” diyemiyor. Adeta basiretler bağlanmış. Uyarı vazifesini yapması gerekenler susuyor.

Üstad Bediüzzaman, “Bir millet cehalet ile hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti (iyi niyetli idarecileri) müstebit (diktatör) yapar.” buyurur. Bu günlerde tam bu durumu yaşıyoruz.

Toplumdan ciddî tepki almayan o Zat da, bildiğini okumaya  devam ediyor, hata üstüne hata  yapıyor. Bu durum nereye kadar  devam edecek? Toplum kesimlerinin çoğunun yapılan yanlışları görüp ondan desteklerini geri çekmelerine, uyuyan Demokratların toparlanıp ayağa kalkmalarına ve iktidar alternatifi olmalarına kadar bu işler devam edecek gibi görünüyor.

Öyle anlaşılıyor ki siyasal İslâm adına yanlış üstüne yanlış yapanlar, Risaleleri, bandrol yasağı getirerek intişarına engel olduğu, Üstad Bediüzzamanı ve Risale-i Nuru meydanlarda siyasetine âlet ettiği için, Cemaat de, müellifinin  rızası hilâfına Risale-i Nuru sadeleştirme adı altında tahrifatını fütursuzca yaptığı için kaderin tokadını yiyorlar. Ama onlar, öz eleştiri yapmadıkları için bunun farkında değiller. Allah sonumuzu hayır etsin. Cümlemize müstâkim akıl ve feraset ihsan etsin. Amin..

Okunma Sayısı: 1733
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A. Demir

    20.12.2014 20:43:29

    Adem bey, bundan önce ünlü bir devlet adamimizin "ben bu davanin savcisiyim" dedigi bir davada, elde edilen delillere istinaden haklarinda müebbet hapis cezasi verilen bazi zevatin daha sonra serbest birakilmalari gösteriyor ki her delil delilligini yapamiyor. Öyleyse bazi arkadaslarin bazi delillerin delil olamayacagi tarzindaki düsüncelerini yabana atmamak lazim.

  • hiçkimse

    20.12.2014 19:12:36

    sayın adem kocabas , hırsızın hırsızlığına rıza gösterin. hadi beraber diyelim Allahım sen beni hocaefendiyle , seni de tiranla haşreylesin...amin benim tarafımdan

  • Adem KOCABAS CİDDE

    20.12.2014 09:28:03

    Yazinizin ilk kısmında biraz tarafgir girmissiniz ama sonuna da iyi dileklerinizi eklemissiniz. Operasyonlar için delil yok v.s. zirva bahsetmissiniz. Herşey gün gibi açık iken ne gerekirdi daha? Devlet yöneticilerine silah mi dayamalarini bekliyordunuz? Siz herhalde çizgi değiştiriyorsunuz? Cantaci Necmi Abi ile Fırıncı Abi gibileri dinlemiyorsunuz. Üstat Hz.leri" Nimet sukuru görmezse elden gider" deniyor mu? Bugün başörtüsü serbest, kuran kuşlarının sayisi belli degil, imam hatip öğrencilerinin sayisi 10 kat artmış. Memlekette yollar, köprüler barajlar yatırımlar son surat ilerliyor. Faizler oldukça inmis, inşallah sifirlanacak, İMF ile ilişkiler kesilmiş v.s. uzun yenilikler var, bunları görmeyip CHP saf olmuş vatan hainlerini mi kolluyorsunuz? Ozümüze dönelim. Peygamberimiz(sav) Kişi kime benzerse ondandir, deniyor mu? Sizde mi ezanı yasaklayan, kuranimizi Turkçeye ceviren, camilere kilit vur.tarafsiniz? ALLAH cumlemize doğrunun yaninda olmayı nasip etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı