"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye’deki Suriyeliler

İbrahim ERSOYLU
21 Eylül 2018, Cuma 00:09
2011 yılında Suriye’de rejim ile silâhlı muhalif güçlerin çatışmalarından kaçan Suriyelilerin önemli bir kısmı, sınırdan geçerek Türkiye’ye giriş yapmış, başta Hatay, Gazi Antep, Urfa, Kilis, Adana, İstanbul, Ankara, İzmir gibi iller olmak üzere ülkemizin birçok şehirlerine dağılarak, zor şartlarda bir kısmı uygunsuz mekânlarda ikamet etmeye başlamışlardır.

O tarihten günümüze kadar devletin ve halkın yardımlarıyla hayatlarını sürdüren sığınmacılar, savaş büyük ölçüde bitmiş olmasına rağmen ülkelerine dönmezlerken, onlarla alâkalı belirsizlik devam etmektedir. Bu belirsizliğe acilen bir çözüm bulunmalıdır.

İç İşleri Bakanlığı’nın Haziran 2018 verilerine göre Türkiye’de üç milyon beş yüz yetmiş bin küsur Suriyeli mülteci bulunmaktadır. Kayıt dışı bulunanlar ilâve edilirse bu sayı dört milyonu geçmektedir. Güney sınırımızdan kanunî olmayan yollardan Suriye’den ülkemize geçişler yer yer devam ettiği ifade edilmektedir. Yapılan bir araştırmada Türkiye’deki sığınmacıların % 80’inin ülkelerine dönmeyi düşünmediğini ortaya koymuştur.

Bir kısım sığınmacıların hoş olmayan davranışları, bazı özel sektör alanlarında düşük maaşla istihdam edilmeleri sonucu yerli iş gücünü olumsuz etkilemesi toplumun bir kesiminin, sığınmacılara karşı olumsuz bir gözle bakmasına yol açmaktadır.

Diğer taraftan sayıları milyonu geçen sığınmacıların çocuk ve gençlerinin eğitim problemi, acilen çözülmeyi beklemektedir. Dilleri farklı bu çocuklar ve gençlerin ilim, iman ve ahlâk yönünden iyi bir eğitime tabi tutulmayarak başıboş bırakılmaları halinde, bir kısmı terör ve uyuşturucu mafyasının kurbanı olmaya aday olurken, diğer bir kısmı toplumun huzur ve ahengini bozacak gayri ahlâkî kanunsuz işlere bulaşmaları kuvvetle muhtemeldir. Bunun olması durumunda vatandaşlar ile sığınmacılar arasında, devlet güvenlik güçlerinin zor baş edebileceği sosyal çatışmalar ve sürtüşmeler yaşanabilir.

Rusya ve İran destekli Beşşar Esad rejimi, Türkiye’deki sığınmacıların Suriye’ye dönmelerini istemediği ifade edilmektedir. Onların evlerine ve topraklarına yurtdışından kendine yandaş olanları getirip yerleştirmek istediği söylenmektedir. Aslında onları vatanlarına dönüp ev ve topraklarına sahip çıkmaları yönünde ikna edilmeleri ve bunun yolunun açılması gerekmektedir.

Elhasıl: Suriyeli sığınmacılar bizim din kardeşlerimizdir. Onlar tarihî bir felâket ve musîbete maruz kalmışlardır. Yedi yıldır Ensar anlayışıyla şefkat elimizi onlara uzattık ve uzatmaya devam etmekteyiz. Devlet yöneticileri BM’yi harekete geçirerek onların vatanlarına geri dönüşleri için çözüm bulunmasını istemeleri gerekmektedir. Eğer ülkelerine dönüşleri olmayacaksa, uluslar arası göçmen hukukuna uygun düzenlemeler yapıp, acilen onları sosyal bir statüye kavuşturmak ve Türkiye toplumuna entegrasyonlarını en kısa zamanda sağlamak, ülke ve onların menfaati açısından acil bir zorunluluktur.

Okunma Sayısı: 1954
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Özmen

    21.9.2018 04:27:47

    Suriyelilerin gitme zamanı geldi ev kiraları yükseldi iş bulamıyoruz iş bulsak aldığımız parayla geçinemiyoruz evimizde huzursuzluk diz boyu cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan size bir vatandaş olarak sesleniyorum millet patlama aşamasında kimsede para pul kalmadı iş kalmadı aileler işsizlik yüzünden parçalanma aşamasında eğer bunları biran önce yollamazsanız bu işin sonucunda çok büyük kan dökülecek misafirliğin kısa olanı makbuldür

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı