Kocaman kafaları, küçücük gözleri, minimini kulakları, vücutlarına çok kısa gelen bacakları ve sert zırhları andıran katmerli kalın derileriyle, su aygırları, gerçektende garip yaratıklardır.
İlk bakışta pek tuhaf görünür, ama yaşama biçimi incelenince, hayat tarzına en uygun biçimde yaratıldığı anlaşılır.
Burun delikleri bir denizaltının su tankları gibi açılır, kapanır cinsten… Su aygırı suyun altına batınca ağzını, burnunu kilitler, bir az su bile kaçmaz. Ve on dakikadan fazla su altında durabilir.
Hantal vücuduyla karada pekiyi hareket edemez, ama suda son derece kıvrak bir balığı hatırlatır. Kısa bacakları yüzmesini kolaylaştırır.
İlginçtir… Allah, su aygırlarının karada zahmetli yaşamasına rağmen, suda bir o kadar da kolay yaşaması için gerekli donanımla yaratmıştır.
Gerçi onlar, insanlığa yaptıkları hizmetin farkında değiller. Sadece karınlarını doyurmak istemektedirler ve nehirde biten her bitkiyi doymak bilmeyen bir iştahla kemirmektedirler. Böylece nehirlerin yatağını açmakta, tıkanıp yayılmasını önlemektedirler.
Ne dersiniz?
Dalgıçları saatlerde su altında tutan oksijen tüpleri, karada ve suda gidebilen araçlar, acaba su aygırları örnek alınarak mı yapılmıştır?