Tabiata bir göz gezdirin.
Bir kısım şeylerin yeni baştan yoktan yaratıldığını göreceksiniz.
Meselâ; küçücük bir çekirdeğin kocaman bir ağaç, yumurtanın büyük bir canlı, minik sudan koskocaman bir insan olarak çıkıverdiğine şahit olacaksınız.
Bunlar bir sentez midir?
Toprak, su, güneş enerjisinin birleşmesinden mi olmuştur?
Bir kısmı belki öyle. Mevcut maddelerin dışında yoktan yaratılanlarda yok mu?
Hollandalı bir Doktor Jean Van Helmont bunu merak etmiş; 100 kg. toprağı alıp kurutmuş. İçerisine bir ağaç dikmiş, beş sene boyuncu yağmur suyu ve damıtık suyla sulamış. Doksan kiloluk koca bir ağaç elde etmiş. Toprağı tekrar tartmış, o yüz kiloluk topraktan sadece altmış gram eksildiğini görmüş.
Araştırma sonucunda havanın karbondioksitli ve güneş enerjisinin de bunda rolü olduğunu tesbit etmiş. Yağmur suyuyla havanın rutubetiyle de ağacın büyümesinin temelini teşkil ettiğini görmüş. Acaba doksan kiloluk ağaç bütün ağırlığını ham maddelerden mi aldı dersiniz?
Her şeyden önce ilk yaratılış yoktandı. İlmin de başlangıç maddesi olarak kabul ettiği 10(79) şeklindeydi. Dev atomun patlamasıyla olan olmuş. Kâinat genişlemeye, yıldızlar yaratılmaya başlamıştı. Acaba o dev atomdan önce ne vardı?
Hiçbir şey.
Demek Allah yoktan yaratıyor. Sonra o atom sayısız yıldızlara ham madde olabilecek kadar büyük mü? Yoktan yaratılmayı kabul etmeyince bu sorulara doyurucu cevap vermek mümkün olmayacaktır.
Amerika’da, “Hiçbir şey yoktan var olmaz, var olan da yok olmaz” şeklindeki Lavoisier teorisi “Ancak Allah yapabilir” ilâvesiyle okutulmaktadır.