"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Leyle-i Kadir

İrfan Süleymanoğlu
26 Haziran 2016, Pazar
Kadri (kıymeti) yüce bir gece, leyle-i Kadir. Bir zirve zaman dilimi, leyle-i Kadir. Sair efradını da kıymete mazhar eden bir hususiyete sahip, leyle-i Kadir.

Aynen “İnsanlarda veli, Cumada dakika-i icabe, Esmaü’l-Hüsna’da İsm-i Âzam, ömürde ecel” gibi.1 Ramazan-ı Şerif içerisine gizlenmiş ve Ramazan-ı Şerif’in her gecesini belki de yılın her gününü şerefinden hissedar etmiştir. Belki de Ramazan o gece hürmetine Ramazan-ı Şerif olmuştur.

Bütün bir yılın şahikasında aylardan Ramazan-ı şerîf, onun da şahikasında leyle-i Kadîr. Akabinde o şahikanın tenezzühgâhı bayram. Ehl-i îmanın rahmete garkolduğu avânın (zamanların) en mütekâmili. Manevî ticaretin en kazançlı çarşısı.

O halde “Risale-i Nur dairesinde, ihtiyarımız olmadan takarrur ve tahakkuk eden şirket-i mâneviye-i uhreviye cihetiyle, her bir hakikî sadık şakird binler dillerle, kalblerle duâ etmeli, istiğfar etmeli, ibadet etmeli ve bazı melâike gibi kırk bin lisanla tesbih etmelidir. Ve Ramazan-ı Şerîf’teki hakikat-i leyle-i Kadir gibi kudsî ve ulvî hakîkatleri, yüz bin el ile aramalıdır.”2 Burada ‘bazı melâike gibi kırk bin lisanla tesbih etmek’ tabiri dikkat çekici olup Risale-i Nur dairesindeki şahs-ı mânevinin ve dolayısıyla şirket-i mâneviyenin azametine bir delildir. Belki de böyle bir geceyi ihya için böyle bir dil gerektir.

Ancak bir şart daha var ki; “Seksen küsur sene kıymetinde bulunan ve Ramazan-ı Şerif’in mecmuunda gizlenen hakikat-i leyle-i Kadri kazanmak için, Risale-i Nur Şâkirtlerinin şirket-i mâneviye-i uhreviyeleri muktezasınca her biri mütekellim-i maalgayr sigası (birinci çoğul şahıs kipi) olan ecirnâ (bizi koru), irhamnâ (bize merhamet et), vağfirlenâ (bizi mağfiret eyle) gibi tabiratta, ‘Biz’dedikleri vakit, Risale-i Nur’un sadık şâkirtlerini niyet etmek gerektir; tâ her bir şakirt umumun namına münacat edip çalışsın.”3

O şirket-i mâneviye-i uhreviyenin kazancının nasıl ki ortaklarına fert olarak faydaları varsa, o şirketin faaliyetinin topluma da faydası bulunmaktadır. Zulümat o kadar katmerleşti ki dünyanın ve ülkemizin de yüz binler diller ile, bir şahs-ı manevînin duâsına her zamankinden daha fazla ihtiyacı bulunmaktadır. Bu gecede hususan bu şirket-i mâneviyenin mensuplarının yüz binler dillerle bunun için de duâ etmeleri gerekiyor.

Geceler, hususan mübarek geceler gözün geceye benzeyen siyahı gibidir. Basar gündüz işlediği gibi basiret de gece işler. Akıl neharî (daha çok gündüz işler) ise de kalb leylîdir (gecelerde faaliyetinin zirvesine ulaşabilir). Leyle-i Kadir ise mü’min kalbinin ve ruhunun îman nurunun eşlik ettiği en ileri derecedeki cevelângâhıdır. Böylece leyle-i Kadir Cenâb-ı Hakk’ın ona ‘yüce bir kadr’ dilemesiyle insanın melekiyet mertebesine, kıymet-i kametince en yakın olabileceği zaman dilimidir diyebiliriz. 

Çocukluğumda leyle-i Kadirle ilgili olarak hatırlıyorum; büyüklerimiz konuşurken, o gece bir nur indiğinden bahsederlerdi. O nuru ancak o geceyi ihlâsla ve hakkıyla ihya edenler görürlermiş. O nur Kur’ân olsa gerek. Nitekim leyle-i Kadirde indirilmemiş mi? O nurun Sözler’i, Mektubât’ı, Lem’alar’ı, Şuâlar’ı ise elimizin altında değil mi? Leyle-i Kadri ihyâ edenler o nuru mutlaka göreceklerdir.

Leyle-i Kadriniz mübarek olsun.    

Okunma Sayısı: 1624
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı