Üstad Bediüzzaman Hazretleri dâvet üzerine 1911’de gitmiş olduğu Şam’da çok önemli İslâm âlimlerinin bulunduğu Camii Emevî’de bir hutbe îrad eder.
O hutbenin hemen başında; hamd ve salâttan sonra, “Ey bu Camii Emevîde bu dersi dinleyen Arap kardeşlerim! Ben haddimin fevkinde, bu minbere ve bu makama irşadınız için çıkmadım. Çünkü size ders vermek haddimin fevkindedir. Belki içinizde yüze yakın ulema bulunan cemaate karşı benim misalim, medreseye giden bir çocuğun misalidir ki, o sabî çocuk sabahleyin medreseye gidip, okuyup, akşamda babasına gelip, okuduğu dersini babasına arz eder. Tâ doğru ders almış mı, almamış mı? Babasının irşadını veya tasvibini bekler. Evet, bizler size nispeten çocuk hükmündeyiz ve talebeleriniziz. Sizler bizim ve İslâm milletlerinin üstadlarısınız” der. (Hutbe-i Şamiye)
Teşbihte hata olmasın, Yeni Asya’da yazı yazmak/yazabilmek okuduğunuz dersi pederinize arz etmek, dersinizi doğru almış mısınız/almamış mısınız, pederinizin tasvibini, irşadını almak kabilindedir. Yine teşbihte hata olmasın manevî bir Medreset’üz-Zehra mesabesindeki yüzlerce kemal sahibi yazanı ve okuyucusu olan, okuduğunu fevkalâde dikkat ve hassasiyetle takib eden, okuyucusu yazar, yazarı okuyucusu olan bir mektepte yazmazdan önce, yazacağınız mevzuu fevkalâde tetkik ve kelimeleri hassasiyetle seçme mecburiyetiniz vardır. Yazacağınız yazının her kelimesinin veya cümlesinin Kur’ân’ın asra bakan tefsiri Risale-i Nur Külliyatı’ndaki ölçülere uyup uymadığı, her kelimenin ve cümlenin Risale-i Nur’a sadâkatle bağlı zatlardan müteşekkil şahs-ı maneviye ve kararlarına aykırı olup olmadığını, süzgeçten hem de birkaç kez geçirmeniz gerekmektedir.
Evet Yeni Asya, Risale-i Nur’un nâşir-i efkârı olması hasebiyle hem bir okul, hem de başlı başına bir ekoldür. Bu okulda keyfi ve şahsî mülâhazalarınızı yazamazsınız. Prensip ve ölçülerin dışına çıkamazsınız. Dolayısıyla da neşir vazifenizi ifa ederken okuyucularınızı ve cemiyeti yanlışa sevk edemez, hele hele de edeb dışına hiç, ama hiç çıkamazsınız. Yazılarınızı ciddî prensip ve ölçülere dayandırmak ve menbaını göstermek zorundasınız .
Yıllar önce “cahil cesurdur” kabilinden göndermiş olduğumuz “Matbuat Lisanıyla Konuşmak” başlıklı yazımızda zikrettiğimiz hususların menbaı tarafımıza sorulmuş, tarafımızca menbaı zikredildikten ve gönderildikten sonra yazımız neşredilmiş idi. Bu yazımız da “cahil cesurdur” kaidesinin ikinci bir denemesidir. Muhatabımız evvel emirde nefsimiz, saniyen Yeni Asya mekteb-i irfanını Nur’un mümtaz talebeleri, salisen istifadeye meraklı okuyucularımız, cemiyetimizin fertleridir.
Bu yazımız ile mekteb-i valideden, mekteb-i iptidaiye terfi edip edemediğimize dair karar, Medreset’üz-Zehra mesabesindeki Yeni Asya Mektebinin mümtaz talebelerinindir.
Vesselâm...