Disiplin denilince belki okullarda, bir kabahat neticesi sevk edilen disiplin kurulları aklımıza gelebilir.
Ama disiplinin altında çocuklara ceza vermekten çok onlara yanlışları göstererek hayata hazırlamak yatmaktadır.
Okullarda eğitim ve öğretimin sıhhati için disiplin şarttır. Disiplin olmazsa, zaten her geçen gün serbestleştirilen öğrencilerin azgınlığı ve her istediklerini yapma hürriyetinin (!) önü alınamaz. Okulların şimdiki vaziyeti ortadadır. Liselerden mezun olan öğrencilerin çoğu çevrede serseri serseri dolaşmakta, etrafına ve yakınlarına sıkıntılar vermektedirler.
Serbestçe hareket etmeye ve her istediğini ve aklına geleni yapmaya müsait ortamlarda, çocukların gelişmesi de engellenmiş olur. Usûlüne uygun bir disiplin içerisinde söz ve hareket hakkı da tanınmalı ve onlardaki cevherlerin ortaya çıkmasına ve kabiliyetlerinin gelişmesine de fırsat verilmelidir.
Geçenlerde Ümraniye’de bir liseye uğradığımda öğrencilerin bahçede sessizce dolaştıklarını; kiminin kantinin önünde sakince bir şeyler yediklerini ve bazılarının da usûlünce top oynadıklarını gördüm. Bahçe ve okul çevresinde çöp de görülmüyor, sınıflardan gürültü falan da gelmiyordu. Okula gelirken çevrede dolaşan ve okuldan kaçmaya çalışan bir öğrenciye de rastlamamıştım. Bu vaziyeti biraz yadırgadım ve mektebe benzer bu okul nasıl olabilir diye biraz da memnun kaldım. Az sonra müdürün odasındayız.
Bu durumu kendisine aktardım:
-Sizin öğrenciler nasıl böyle, talebe gibiler. Gürültü, şamata, küfürleşmelerini görmedim. Sınıflardan ses gelmiyor, bahçede de anormal bir durum gözlenmiyor. Müdür bey elini kaldırarak;
-Disiplin, dedi. Ben herhangi bir olumsuzluğa müsaade etmiyorum. Kabahatli öğrenciye haddini bildiriyorum.
-Size bunun hesabı sorulmuyor mu, soruşturma açılmıyor mu?
-Açılıyor elbette, ama ben yine de disiplini sağlamak için biraz kaba kuvvet kullanıyorum. Gördüğünüz gibi okulda her şey sâkin, sessiz ve iyi gidiyor. Herhangi bir olumsuzluk görülmüyor. Öğretmenler de kendilerine çeki düzen verip kural ve kaidelere uyuyorlar, uymayan öğrencileri ikaz ediyorlar.
-Soruşturmaların neticesi ne oluyor?
-Tabiî ceza ile bitiyor; idârî ve adlî cezalar… Şu sıra başka bir ilçeye tayinim çıktı.
Evet, usûlünce uygulanan disiplinle okul hizaya giriyor, hem eğitim öğretimi iyi yönde götürüyor. Okul ve çevresi için de olumlu neticeler veriyor. Hem talebeler öğrenci, muallimler öğretmen olalı beri eski müsbet hâllerin yerini menfi hâller alıyor.
Eskiden farklı olarak günümüz evlerinde disiplin pek görülmüyor ve ebeveynler çocuklarını disiplin ve terbiyeden mahrum yetiştiriyorlar. Dahası veliler çocuklarının kabahatlerinin arkasında duruyorlar. Nasıl mı? Meselâ; bir öğrenci bugün formasını (gömlek veya tişörtünü) alıyor. Yarın bu gömlek veya tişörtünün üzerine abuk sabuk yazılar yazılmış olarak geliyor. Bu vaziyet velisine bildirildiği vakit, annesi oradan bağırıyor:
-Hoca, hoca! Çocuğumun zevkiyle oynama! Böylesi durumlarla muhatap olan bir öğretmen arkadaşım, daha fazla tahammül edemeyerek emekliliğini istedi.
Her büyük insanın da, bulunduğu seviyeye ulaşmasının altında disiplin yatmaktadır. Disiplin içerisinde bir hedefe yönelmek çoğu zaman başarıyı netice vermektedir. Disiplin öğrenciye ve sair insanlara sabretmeyi de öğretir. İnsanlar manasız serbestlikle, arzularına yenik düşer, disiplinle ise gerçek hürriyetlerine kavuşurlar.
Zâten, “çocukların tâlimi ya cebir ile ya hevesatlarını okşamak ile olur.” Vesselâm.