Öğrencilerimden biri sıla-i rahim vesilesiyle memleketine gider.
İlçede tanıdıklarından ikisinin bir hususu tartıştıklarını görür. Sorulunca şöyle cevap verirler:
“Kaymakamlıkta iş başvurusunda bulunduk. İstenen evraktan şu vesikalığı anlayamadık.” derler. Meğer hazırlamaları icap eden nüfus sureti, ikametgâh, sabıka kaydı gibi belgelerden başka 8 adet de vesikalık fotoğraf isteniyormuş.
Bizim talebe vesikalığın belden yukarısı, yani vücudun yarısını gösteren fotoğraf olduğunu izah eder. “Haa, anladık!” diyen ikiliden biri diğerine; “Sen bir çukur kaz, beline kadar içine gir. Ben fotoğraf makinesini alıp geleyim.” der ve iki yöne ayrılırlar.
Bir müddet sonra makineyi alıp gelen ne görsün! Arkadaşı 8 tane çukur kazmış. (8 adet vesikalık fotoğraf istenmiş ya.)
Bunun üzerine alaycı bir ifâdeyle arkadaşına şöyle demiş:
“Neden 8 çukur kazdın, ben zaten 8 tane fotoğraf makinesi getirmiştim.” Vesselâm.