"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya yargı ilişkileri

Kadir AKBAŞ
02 Mart 2011, Çarşamba
Türkiye pek çok meselesi ile birlikte uzun yıllardır yargıyı, özellikle de yüksek yargıyı hararetle tartışıyor. Yargının işleyişi, daha doğrusu işleyemeyişi, işler gibi olduğunda da verdiği kararlar, açıklamalar ve uygulamalarının ülkemizin hukuk ve siyasî tarihi açısından birer utanç belgeleri olarak hatırlanabilecek bir zihniyeti yansıtıyor olmaları açısından ibret vericidir. Bu utanç verici zihniyet sadece yüksek yargıda egemen değildir. Başta İstanbul Barosu olmak üzere çok sayıda baro yönetimi bu zihniyetin odağı hükmündedir.
Büyük bir şükür ve emeği geçenlere şükran dolu hislerle Yeni Asya gazetesi 42 yılı geride bıraktı. Çileli, yokluklar ve haksızlıklara maruz bırakılarak geçen bu 42 yılın büyük bir bölümüne kimi zaman kenardan, kimi zaman içinden şahit oldum. 12 Eylül döneminin vahşi yönetimine karşı onurlu duruşun bedeli beş yüz güne varan sürelerle kapatılmak oldu.  Yeni Asya, okuyucusuyla birlikte yerine çıkarılan gazetelerin peşpeşe kapatılmasına karşı da pes etmeyerek, okuyucusuyla buluşma azminden vazgeçmedi. Kâh “Yeni Nesil” oldu, kâh “Tasvir” oldu, ama hep bizimle oldu. 
Yeni Asya’yı okuyucusundan uzak tutmak isteyenler, bu kez içeriden harekete geçtiler. Şekli hukuk’un sağladığı imkânlarla çaycısından, yazarına, yöneticisinden, aşçısına bütün Yeni Asya personelini karlı, fırtınalı bir İstanbul sabahında her zerresinde ömürleri, alın terleri olduğu Yeni Asya tesislerine almadılar. Ömürlerini verdikleri binaya polis eşliğinde birer birer sadece şahsî eşyalarını almak üzere giriş izni verilmesine, çıkışlarında üstlerinin polis tarafından aranması rezaletine şahitlik etmek bahtsızlığına erdim. Yeni Asya İlâhî inayetle küllerinden yeniden doğdu. Bu sıkıntılı günlerden sonra 42. yıl hatırasına yayınlanan, adeta 42. yılın özeti olan ekte pek çok eskimemiş ağabeylerin, dostların hatırlanması, etkisini, güncelliğini yitirmemiş yazılarına teberrüken yer verilmesini sevinç gözyaşları ile karşıladım. Gecede eskimez dostlukların, kardeşliğin tazelenmesi ufkumuzu genişletti. Emeği geçenlere binler teşekkürler.
Yeni Asya, yayınlandığı günden bu güne demokratik rejime müdahelelerin hep karşısında durdu. Bu duruşun bedeli çoğunlukla yargı üzerinden ödettirildi. Meş’um 28 Şubat sürecinde olduğu gibi hakkında dâvâ açılmayan yazar ve yazı bırakılmadı. Yeni Asya yazarları günün büyük bir bölümünü yazı işlerinden çok Devlet Güvenlik Mahkemelerinde, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinde geçirdiler. her biri birer muhabbet fedaisi olan, husûmete dünyalarında yer vermeyen, asayişin birer manevî bekçisi hükmünde olan insanlar, iftiralarla “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekle” itham edildiler ve haksız yere hapis cezalarına çarptırıldılar. Muhterem Mehmet Kutlular, ömrünün en verimli zamanında hürriyetinden mahrum edilerek uzun süre cezaevinde yattı. Bu haksız kararlara karşı keşke temyiz yoluna giderken “Ankara’da Hakimler var!” diyerek gönlümüz ferah olsaydı. Ankara’da 28 Şubat’ın yargı erkini bir tetikçi gibi kullanmasına, yargının siyasallaştırılmasına, daha ötesi yargının omuzu kalabalık, beli silâhlı TSK içerisindeki bir cunta, çete tarafından güdülmesine tepkisiz, aksine buna çok istekli, hevesli hakimler vardı.
Ankara’nın duyarsızlığına karşı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türk yargısının Yeni Asya mensupları hakkında verilen kararları tek tek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlâli niteliğinde gördü ve Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkûm etti. AİHM’in kararlarına rağmen Sayın Cevher İlhan dosyasında olduğu gibi mahkûmiyet talep eden Yargıtay savcıları var. Sayın Sami Cebeci dosyasında olduğu gibi mahkemenin beraat kararını temyiz eden yerel savcılar var. Yeni Asya’yı bu zorlu hukuk sürecinde başta Av. Ömer Faruk Uysal, Av. Mehmet Ali Aslan, Av. Turgut İnal başta olmak üzere pek çok hukukçu yalnız bırakmadı.
Üstad Bediüzzaman, ömrünün büyük bir bölümünü mahkeme alanlarında geçirmiş olmasına rağmen, bütün bir yargı erkini, adalet müessesesini hedef almamıştır. Savunmalarında hakimleri suçlamaktan kaçınmış, onların adalet hislerine hitap etmiş ve sadece Adliyeyi iğfal edenleri suçlamış ve hakimleri de bu iğfale karşı dikkatli, özenli olmaya dâvet etmiştir. Yeni Asya’da yargı eliyle maruz kaldığı sıkıntılara karşı aynı hassasiyetle davranmış, yargının bütününü hedef alan suçlamalardan kaçınmıştır. Dileğimiz yüksek yargıya yeni seçilen üyelerin katılımıyla yargı, hukuk ve adalet dışında hiçbir mülâhaza ile hareket etmez ve bizlere “Ankara’da hakimler var” sözünü gönül rahatlığıyla söyleme imkânını verirler.
Okunma Sayısı: 1521
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı