"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Okumak nedir?

Kasım Ferşadoğlu
15 Şubat 2013, Cuma
Okumak ve yazmak, Yüce Allah’ın biz insanlara bahşettiği büyük nimetlerdendir. Ve insan olarak mükemmel bir yaratılışın payesidir. Okuma yazma, bir vahiy ürünüdür aslında. Bu husus Alâk Sûresi’nde beyan edilmiştir:

“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Ki, Senin Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O, kalemle (yazı yazmayı) öğretmiştir. İnsana bilmediği şeyleri O öğretti. Muhakkak ki, insan, azgınlaşır.” (Alâk Sûresi: 1-6)
Bu sûre-i celile indiğinde Peygamber Efendimiz (asm) ümmî idi, okuma yazması yoktu. Zaten o günün Arabistan’da okuma-yazma bilenler çok azdı. Kendisine ‘Oku!’ diye emredilmesi karşısında ‘Ben okuma bilmem’ demesi ve ısrarla ‘Oku!’’ emrinin devam etmesi ve inen Alâk Sûresi’ni okuması ve ilk vahyin okumayla başlaması ve okumanın ilk şartının “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” olması her şeyin Rabbimizin izni ve emriyle olduğunu göstermektedir.
Kâinatı okumak da onun adıyladır. Çünkü, şu kâinat Rabbimizin büyük bir kitabıdır. Ve O’nun adıyla okumak demek, her şeyde O’nu görmek demektir. Yâni, okurken “mânâ-yı harfi”yle okumaktır. Mü’mince ve Kur’ân’a göre okumak...
Alâk Sûresinin altıncı âyetine baktığımızda çok ilginç bir mesajla karşılaşırız: “Fakat insan, kendini ihtiyaçtan uzak görünce azgınlaşır. Dönüş ancak Rabbinedir.’’
Burada ifade edilen, nefsin verilen nimetler karşısında Rabbine ihanet etmesidir. Alâk Suresi’ni ve ihtiva ettiği mânâsını okuyup anlayabilirsek, nefsin ve hevâmızın arzularında değil, kulluk ve şükürde bir adım önde olmuş oluruz.
Şimdi iyi muhasebe etmeliyiz. Alâk Sûresi’nin ifade ettiği tarzda Allah adıyla mı başlıyor ve O’nun adıyla mı okuyoruz? Yoksa umum sûrede ifade edilen olumsuz ve menfî hareketlere dalıp, Allah korusun, zalimlere uyuyor veya zalimlerden mi oluyoruz?

HAYAT VE KULLUK
İnsanlar yokluk karanlıklarından varlık aydınlığına çıkarılmış mevcutlar olup, yaratılış maksatları kendilerini yaratan Rablerine kullukta bulunmalarıdır. Âyet-i kerimede geçen “İnsanları ve cinleri ancak Bana ibadet ve kullukta bulunsunlar diye yarattım” beyanı bu gerçeğe işaret etmektedir. İnsanın ibadet ve kulluğu, Rabbinin onu yaratıp nimetlendirmesi dolayısıyladır.
Yine Kur’ân’da bu gerçek şöyle beyan edilmektedir:
“Ey İnsanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ve kullukta bulunun ki, kurtuluşa eresiniz.” (Bakara Sûresi, 21)
Bu âyet-i kerimeyi birkaç açıdan inceleyelim:
1- Cenâb-ı Hak, yaratıkları içerisinde en üstün ve en şerefli olarak insanı yaratmış ve diğer canlılar üstünde halife-i arz payesi vermiştir.
2- Bunun neticesi olarak Cenâb-ı Hak insanı şükürle mükellef kılmıştır. Âyet-i kerimede beyan edilen “U’budu’’ kelimesiyle ’’İbadet ediniz’’ emrine insanlar “Neden ibadet edelim?” sorusuna karşılık Cenâb-ı Hak bu soruya “Rabbekümüllezî halekaküm’’ cümlesiyle “Öyle bir Rabbe ibadet ediniz ki, O sizi yaratıp nimetlendirdi.” (Bakara Sûresi: 21) cümlesiyle akla takılan istifhamları izale etmektedir. Hem devamında gelen âyetlerle de verdiği nimetleri açıklayarak insanların dikkatini çekmektedir:
“Ve yine öyle Rabbe ibadet ediniz ki, yeryüzünü size bir döşek, semayı binanıza dam yapmış ve semadan suları indirmiş ki, size rızık olmak üzere yerden meyve ve sâir gıdaları çıkartsın. Öyleyse Allah’a misil ve şerik koşmayınız. Biliniz ki, Allah’tan başka mabud ve hâlıkınız yoktur.’’ (Bakara Sûresi: 22, 23)

Okunma Sayısı: 6856
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı