"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

16 yılın özeti

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Aralık 2018, Salı
3 Kasım, 2001 yazında kurulan AKP’nin, 2002’de yapılan seçimde yüzde 36 oy alarak tek başına iktidar olduğu günün yıldönümüydü. Aradan 16 yıl ve bir ay geçti.

Bu zaman zarfında 5 genel, 4 yerel seçim ve 3 referandum yapıldı. AKP 2 cumhurbaşkanı, 4 başbakan, 6 meclis başkanı çıkardı. Değişen bakanların, hele milletvekillerinin sayısını tesbit etmek için özel bir çalışma yapılmasına ihtiyaç var. Çünkü çoğu unutuldu.

Gelinen noktada, Erdoğan’ın bir zamanlar her fırsatta tekrarlayıp son dönemde terk ettiği “Beraber yürüdük bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda” dizelerine muhatap yol arkadaşlarının çoğu devredışı.

En başta birinci başbakan ve cumhurbaşkanı Gül ile, üçüncü başbakan Davutoğlu.

Önceki meclis başkanlarından Arınç, Toptan, Çiçek ve Şahin de ya tasfiye edilmiş ya da büyük ölçüde kızağa çekilmiş durumda.

AKP kabinelerinde bakanlık yapıp da devredışı bırakılmış isimlerden partide kalmaya devam edenlerin çoğu, herhangi bir iz bırakmadan “nisyan”a terk edilmiş vaziyette.

Partinin kurucu kadrosunda da yer aldıkları halde dışlanan ve yolunu ayıran eski bakanlardan Yaşar Yakış ve Ertuğrul Yalçınbayır gibi isimler muhalefette konumlandılar.

Ama pek etkin olabildikleri söylenemez.

Ali Coşkun ilk dönemdeki birkaç çıkışının ardından derin bir suskunluğa gömülmüş.

Farklı bir gelenekten gelerek bir dönem “vitrin için” değerlendirilen Ertuğrul Günay muhalif çıkışlarda bulunmayı sürdürüyor.

İlk dönem AKP’de yer alıp erken ayrılanlar içinde nisbeten en etkili görünen isim ise, İYİ Parti’nin başında yola devam eden Meral Akşener. (Daha etkili olabilmesi için, ülkücü ve Atatürkçü imajından arınıp münhasıran demokrat bir yörüngeye dümen kırması icab ediyor.)

Örnekler daha da çoğaltılabilir.

Gelinen noktada açıkça görünen o ki, AKP esas itibarıyla Erdoğan’ı başkanlığa taşıma hedefiyle hazırlanan bir projenin adıymış.

Partide bu hedefle uyumlu olanlar konumlarını bir şekilde korurken, “arıza” çıkaranlar tasfiye edilmiş. Dahası, kimi iktidar yorumcularının da yakındığı gibi, dağdakilerin gelip bağdakileri kovduğu, emektarların dışlanıp küstürüldüğü bir tablo oluşmuş.

Geride kalan 16 yılın özeti ve gelinen nokta kısaca böyle...

***

İzlemek için tıklayınız:

Hukuksuzlukları hukukla aşacağız

Okunma Sayısı: 6864
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-2

    4.12.2018 17:42:27

    Sandığa gitmenin ve sandıktan çıkmanın da sıhhat şartları vardır. Bir kere hür ve demokratik bir ortam olacaktır. İkincisi, eşit şartlarda sandığa gidilecektir. Darbe ve OHAL gibi antidemokratik bir ortamda halkın önüne sandık koymak, dostlar alışverişte görsün ya da yasak savmak türünden antidemokratik yaklaşımlardır. Gerçekçi ve samimi olalım. Geldiğimiz son noktadan geriye doğru giderek ülkenin durumunu kritiğe tabi tutarsak, 16 yıllık tek parti iktidarında gelinen nokta bu olmamalıydı. Hür, medeni ve demokrat dünyada, otoriter görüntü vermeyen, daha saygın ve güçlü Türkiye konumuna gelmeliydik. Fakat maalesef, bütün dünyaya, göğsümüzü gere gere, demokratik hukuk devletinde yaşadığımızı söyleyebiliyor muyuz? Tablo karamsar olsa da ümitsiz değiliz. Elbette bir çıkış yolu vardır ve olacaktır. Çünkü arızalar bellidir. Ehliyet ve liyakat sahibi, maharetli ve demokrat kadrolar eliyle düze çıkmak pekala mümkündür.

  • Gündüz Alp-2

    4.12.2018 17:24:25

    16 yılın en büyük özeti kanaatimce, hürriyetçi demokrasi ve hukuk devletinin tekçi sisteme evrilmiş olmasıdır. Çünkü 16 yıl önce böyle bir olacağını söylemiş olsalardı ya da bizler tahmin etmiş olsaydık, acaba, iktidara gelme şansları yüzde kaçtı? Ya da gelebilirler miydi? 16 yıllık tek başına iktidarda olmalarına rağmen hala demokrasi, hukukun üstünlüğü, adalet, hürriyet, insan hakları... deyip duruyoruz. Mümkünken, sivil ve demokratik bir anayasa yapmayı bile beceremedik. 16 yıl iktidarda kalma becerisini gösteren kadrolar neden aynı beceriyi, mesela yeni sivil bir anayasa için gösteremediler? Sorgulanacak o kadar çok şey var ki. Fakat öyle bir noktaya geldik ki, iktidarın yanlış icraatlarını eleştirenler ya da sorgulayanlar, adeta "iktidarı yıkmaya çalışıyormuş" gibi susturulmaya çalışılıyor. Konuşan değil susan bir ülke isteniyor. Oysa demokraside iktidara gelmek ile gitmenin yolu bellidir: Sandık.

  • Gündüz Alp

    4.12.2018 17:06:06

    Sayın Güleçyüz, darbe ve süreçlerden bunalmış ve çıkış yolu arayan millet, -belki- derda deva olur düşüncesiyle, siyasal İslamcı olduklarını bile bile iktidara getirdikleri şu kadroya ilk başlarda hepimiz biliyoruz ki sağ-sol, liberal..her kesimden ciddi destek geldi. AB hedefi, ileri demokrasi... daha nice büyük ve ciddi vaatlere halka umut veren kendini sağlama alıncaya, iktidarını pekiştirinceye kadar bazı adımlar attı. Sonra? Önce "beraber yürüdükleri ve beraber ıslandıkları" insanları saf dışı bıraktılar. Ardından kendilerine engel olan ya da olabilecekleri de devre dışı bırakarak, bugünkü tekçi sistemi inşa ettiler. Hedef ve maksat salt iktidara gelmek ve iktidarda kalmak olunca, takip olunan politika tarzı da maalesef Makyavelist oluyor. 16 yılın icraatlarını insaf terazisinin iki kefesine koyduğumuzda, acı da olsa söylemek zorundayız ki, "menfi/olumsuz kefe" hayli ağır basmaktadır. 16 yılın özü ve özetini şu anda millet olarak hep birlikte yaşayarak görüyoruz.

  • Yılmaz

    4.12.2018 11:34:24

    Benzetecekseniz beni ona benzetin diyen şahsiyet, benzediği kişinin yaptığını yapmış, tüm silah arkadaşlarını devre dışı bırakmış..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı