"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

24. dönem Meclisi

Kâzım GÜLEÇYÜZ
08 Nisan 2015, Çarşamba
Dört yıl önceki 12 Haziran 2011 seçiminin ardından yaptığımız ilk değerlendirmede şunları ifade etmişiz:

“Ortaya çıkan Meclis tablosu, dört yıl önceki 22 Temmuz seçiminde oluşan dört partili Meclis yapısının rötuşlu bir devamı niteliğinde. Bu dört partinin şimdiye kadar izledikleri politikalara baktığımızda, yeni dönem için iyimser olabilmek pek mümkün görünmüyor. Tam tersine, siyasetteki kilitlenmenin daha katmerli bir hale geleceğinden endişe etmek için sebepler fazlasıyla mevcut. Dahası, partiler arası gerilimin daha da tırmanacağından kaygı duymak için de.

“İşin gerçeği, 12 Haziran tablosunun, yeni anayasa projesi başta olmak üzere demokratikleşme reformları için kolaylaştırıcı bir nitelik arz ettiğini söylemek şu aşamada zor görünüyor. Yani, siyasette daha sıkıntılı bir sürece giriyoruz.” (Yeni Asya, 14.6.11)

Zaman su gibi akıp gitti ve bir dört yılı daha tamamlamak üzereyiz. İki ay sonra 25. dönem Meclisinde görev yapacak milletvekillerini seçmek üzere sandığa gideceğiz.

Dört yıl önceki seçimde oylarımızla oluşturduğumuz 24. dönem parlamentosu ise son oturumunu yaparak dağıldı. Veda konuşmalarında Meclisin bu dönemde 421 kanun çıkardığı, ama millete verilen yeni anayasa sözünün yine tutulamadığı ifade edildi.

Biz bu Meclisle yeni anayasanın zor olduğu kanaatimizi daha ilk günden yazmamıza rağmen, yine de değiştirilmesi için AKP başta olmak üzere partiler tarafından verilen sözün ısrarlı takipçisi olduk. Mecliste dört partinin katılımıyla oluşturulan anayasa komisyonunun çalışmalarını çok yakından izledik.

Aksama, gecikme ve tıkanmalar için sürekli uyarılarda bulunduk. Ama yine olmadı.

Buna karşılık, torba kanun keyfîliği iyice alışkanlık haline getirildi. Davutoğlu’nun başbakanlık koltuğuna oturmasından sonra “Artık olmayacak” denmesine rağmen, Meclis mesaisini yine torba kanunla tamamladı.

Keza HSYK, MİT, internet ve iç güvenlik... kanunlarıyla, AB sürecinde elde edilen demokratik kazanımlardan geri adımlar atıldı. 

24. dönem parlamentosu, iktidarı denetleme işlevini de yerine getiremedi, tam tersine lider güdümünde çalışan bir Meclis oldu.

Risale-i Nur’u devlet tekeline alan kanunu çıkarma ayıbına da yine bu Meclis imza attı.

tweet- Akşam gazetesi, ülkesindeki Nur Talebelerini hapse tıkan Özbekistan diktatörü İslam Kerimov’a destek manşeti atmış. “Yakışır...” mı desek?

Okunma Sayısı: 2382
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    8.4.2015 12:36:36

    Risale-i Nur'un ne olduğunu zerre kadar bilmeyen,düşmanlık besleyen ve hakkında ahkam kesenlere her halde yakışır.Ya hu, elliden fazla dünya diline çevrilen,milyonlarca insana huzur ve istikamet veren bu ilim deryasını incelemeden,içinde ne var,ne yok araştırmadan menfi bakmak,ne kadar acaip bir şey,ne kadar düşündürücü...Pozitif ilimlerin hükümran olduğu bir zamanda böyle körü körüne hüküm verilir mi?Alın,inceleyin,araştırın,akıl ve zekânıza güveniyorsanız, ilimi olarak eleştirin.Medeni insana yakışan bu...Yoksa müfteri olmaktan,bağnazlıktan,taassuptan kurtulamazsınız.

  • Hüseyin İLHAN

    8.4.2015 09:06:27

    HAVUZ MEDYASINA YAKIŞIR.Haramdan beslenen ve kepaze yayınları ile evlatlarımızı,milletimizi iğfal edenlerden başkasını beklemek hayal olur.Yalanlarıyla,fitneleriyle,haramdan beslenen semizlikleri ile şahsen yakışanı yapıyorlar.Rabbim böyle rezilde eder haramileri.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı