"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 Şubat’tan 15 Temmuz’a

Kâzım GÜLEÇYÜZ
23 Temmuz 2016, Cumartesi
28 Şubat öncesinde, en azından 30 senedir orduda hakimiyeti ele geçirmeye yönelik bir strateji izleyen laikçi-Kemalist-mezhepçi ekibin bu yöndeki çalışmalarından söz ediliyordu.

Ve o dönemde dindar subayların YAŞ kararıyla ordudan ihraç edilmesi, bunları kendi hedefleri için engel gören söz konusu ekibin işi olarak değerlendiriliyordu.

Ülkenin laikçilik eksenli ciddî bir krize sürüklendiği 28 Şubat süreci de irticayı bir numaralı iç tehdit sayan aynı ekibin zorlamalarıyla gündeme getirilmişti.

Başörtüsünü irticanın simgesi olarak görüp yasaklayan, imam hatiplerin orta kısımlarını kapattıran, cemaatleri taciz eden uygulamalar bu ekibin marifetiydi.

Bu zorlamalar toplumda ciddî bir tepki birikimi meydana getirdi. 2002 seçiminde AKP’yi tek başına iktidara taşıyan saikler içinde bu tepkinin önemli yeri vardı.

28 Şubat kaynaklı zorlamalar AKP iktidarının son dönemlerine kadar, yer yer daha da şiddetlenerek devam etti. 

Başörtüsü yasağının kademeli şekilde kaldırılması, imam hatiplerin orta kısımlarının açılması, YAŞzedelerin bir kısmının haklarının bir ölçüde telafi edilmesi, dindarlar üzerindeki baskıların hafiflediği görüntüsünün verilmesi ancak son birkaç yılda gerçekleşen gelişmeler oldu.

Ancak bu rahatlamanın henüz hissedilmeye başlanır gibi olduğu bir aşamada ortaya atılan “paralel” kavgası, memleketi tekrar yeni bir gerilimin içine sürükledi.

İki buçuk yılı aşkındır tırmanarak devam eden bu gerilimde, özellikle son dönemde 28 Şubat’ı dahi fersah fersah geride bırakan uygulamalar gündeme geldi.

O dönemde kanun çıkararak yapılmak istenen, olmayınca KHK yoluyla denenip Sezer’den dönen düzenlemelerin şimdi yeni OHAL rejiminde yine KHK formatında hayata geçirileceği ifade ediliyor.

Ve “paralel”le hiç ilgisi olmayan insanlar dahi tasfiye listelerine dahil ediliyor.

1997’nin 28 Şubat MGK’sında alınan “irtica ile mücadele” kararları o dönemde askerler tarafından takip ediliyordu.

Şimdi ise “takip” işi halkın seçtiği Cumhurbaşkanınca üstlenilmiş durumda.

15 Temmuz sonrası iyice hızlanarak.

Ve “paralel”in ötelerine taşınarak.

Şu dönemde medyadaki tüm yayınlar için, sürecin kritik isminin A. Selvi’ye “Anlatılanlar ve roller konusunda ihtiyatlı ol” uyarısı geçerli.

Ortalıkta uçuşan iddiaların tümüne temkin ve ihtiyatla bakılmalı. Algı operasyonu ve manipülasyon tuzaklarına karşı çok dikkatli olunmalı.

Halil Uslu ile birlikte Kasım Ali Güngör ve öncesiyle sonrasında vefat eden bütün hizmet kahramanlarına Fatiha'lar. http://bit.ly/29NvhDW

Okunma Sayısı: 4969
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    23.7.2016 13:34:14

    Basarisiz bir darbe senaryosunun arkaplani tamamen aydinlatilmis degil. Ilk andan itibaren parmaklar ve diller bu senaryonun failinin -darbelerin tabiatina aykiri olarak- uzaktan komando ile darbeye giristigini ima ettiler. Hertürlü darbeyi kötüleyen ve demokrasiye Türkiye de gercekten sahip cikan Yeni Asya ve okurlari yine gaza getirilemediler ve müdakkikane isin aslini arastirip basarisiz darbe sonrasi uygulanan adaletsiz, despotik ve pesinhükümlü uygulamalara karsi kararli tutumunu belirtmekten zerre kadar taviz vermemektedirler. Kurunun yaninda AKP ye ters düsen yaslarin da yandigi, tasviye edildigi adaletsiz, antidemokratik usullere asla göz yumulamayacagini belirtmek demokrasinin en muhkem ve güvenilir kalesi Yeni Asya'ya düsmektedir.

  • kerem

    23.7.2016 08:40:24

    Sayın Güleçyüz ne gariptirki tasfiye edilip suçlananlar alnı secdeli insanlar.Bunu laik larde yapıyordu.darbe şeytani düşüncenin toplu yapılanı.Kabil sadece Habili öldürdü.Darbe ise bir ülkenin geleceğini.Şimdi garip olan şu dindar olduğunu söyleyen iktidarın başta inanmış insanları ve karşı olan herkesi ayıklayınca geriye nasıl bir şey kalıyor merak ediyorum.Ki daha ortada onlarca cevapsız sorular varken

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı