Ergenekon ve Balyoz tahliyelerinin başladığı dönemde ve sonrasında yazdıklarımızdan bir kısmını birlikte hatırlayalım ki, bugünü daha iyi değerlendirebilelim:
*
Ergenekoncularla ittifak mı? 28 Şubat, Ergenekon ve Balyoz davalarında ard arda gelen tahliye kararları ile ortaya çıkan tablonun, izahı ve hazmı zor bir nitelik taşıdığı şüphesiz. Hele “Darbeciler ve çetecilerle kararlı bir mücadele ve hesaplaşma ilk defa bizim dönemimizde gerçekleşti” diyerek, bunu kendi başarı hanesinde göstermeye çalışmış olan iktidarın bu gelişmeler karşısındaki tamamen farklı tavrı dikkate alındığında. (...) Düne kadar aynı safta yer alanların bugün karşı karşıya gelmeleri, en çok darbecilerin işine yarar. (20.12.13)
*
AKP-Balyoz ittifakı: Ergenekoncuları takiben Balyozcuların da salıverilmesinden sonra, iktidarın yakın zamana kadar yıllarca tekrarladığı “Cumhuriyet tarihinde ilk kez bizim dik ve kararlı duruşumuz sayesinde darbecilerden hesap soruluyor” söylemi terk edildi. Onun yerine, “Bu tahliyelerin önünü 2010 referandumu ile biz açtık; onlar ‘hayır’ demişti, yüzde 58’in ‘evet’iyle kurtuldular” denildi. Ama bu söylenirken, o zaman “evet” diyenlerin bu tahliyeler hakkında ne düşündüğü, onaylarının olup olmadığı merak bile edilmedi. (1.7.14)
*
28 Şubat’ın yapamadığı, şimdi AKP’ye yaptırılıyor: Geçmişteki emsallerinde olduğu gibi ihbar ve jurnalcilik furyası eşliğinde gerçekleştirilen tasfiyelerde, birçok kişinin şahsî husumetlerle veya başka sebeplerle “paralelci” diye suçlanarak mağdur edildiğini duyuyoruz. 28 Şubat’taki “irticacı avı”nda da, dindarlıkla hiç alâkaları olmadığı halde “mürteci” diye ihbar edilip “harcananlar” olmamış mıydı? Şimdi aynı filmin farklı bir versiyonu, değişik aktörlerle bir kez daha vizyona sokuluyor. İşin ilginç tarafı, yeni dönemdeki tasfiyelerin uygulayıcıları, 28 Şubat sürecinin mağdurları veya şimdiye kadar öyle gösterilenler. (6.11.14)
*
Şimdi bunları Perinçek’in “Türkiye 28 Şubat çizgisine geldi. 28 Şubat devam ediyor. Cumhuriyet tarihinin gördüğü en kapsamlı irtica tasfiyesi yapılıyor” sözleriyle birlikte okuyalım...