"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bağlayıcı, ama öncelikli değil, öyle mi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
15 Şubat 2018, Perşembe
BAŞDENETÇİNİN AİHM YORUMU

Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nun Milliyet’te iki gün yayınlanan yazısının ilk bölümünde AYM’nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay’a tahliye kararını eleştirirken “AİHM içtihatları bağlayıcı olmakla birlikte, ülkemin, devletimin geleceğini ilgilendiren durumlarda bana kimse önceliğin AİHM içtihatlarında olduğunu söyleyemez” dediğini aktarmış ve eleştirmiştik (11.2.18).

Senelerce ağır ceza hâkimliği ve Yargıtay üyeliği yaptıktan sonra devletin işleyişini hukuk adına denetlemekle görevli çok önemli bir kurumun başına getirilen tecrübeli bir hukukçunun bu yaklaşımı, taşıdığı çelişkilerle çok büyük bir talihsizlik.

Hem AİHM içtihatlarının bağlayıcılığını kabul ve ikrar; hem de hemen peşinden bu kabul ve ikrarını iptal ediyor. Bu ne iş?

Bağlayıcı ise, buna uymak zorundasınız. Tanımama ve öteleme lüksünüz yok.

Ki, bu konu sizin kabul ve ikrarınıza da bağlı değil. Devlet olarak taahhüt altına girmiş, uluslararası sözleşmeleri anayasa üstü belgeler olarak kabul etmiş, AİHM’in yargı yetkisine “evet” deyip, iç hukuktan sonuç alamayan vatandaşlarınıza oraya başvuru yolunu açmışsınız.

Hal böyle iken, “Ülkemin ve devletimin geleceğini ilgilendiren durumlarda AİHM içtihatları geri plana itilir” diyemezsiniz.

Hele bir hukuk kurumunun başı olarak.

Dediğiniz takdirde, evvelâ “Deseniz ne yazar?” dedirtecek bir duruma düşmüş, ikinci olarak kendi anayasanızı çiğnemiş olursunuz. Bunun bir yaptırımı var mı ve nasıl uygulanır, bilmiyoruz. Ama olmalı.

Başdenetçinin mantığının, temel hak ve özgürlükleri teker teker zikredip, hemen peşlerine ekledikleri “fakat”lı kayıtlarla fiilen kullanılamaz hale getiren darbe anayasası yazıcılarının mantığından farkı ne?

“AİHM içtihatları bağlayıcıdır, fakat devletin geleceği mevzubahis ise değil!!”

Bir diğer önemli nokta: Temel hak ve özgürlüklerle ilgili AİHM içtihatları devletin geleceğini tehlikeye atan kararlar mı ki böyle bir mantık ortaya konuluyor?

Tam tersine bunların çoğu demokratik hukuk devletinin güvencesi olan kararlar.

Ve bunlardan ancak demokrasi ve hukuktan haz etmeyen kafalar rahatsız olur...

Sevkiyat hızlanarak devam ediyor. Değerli yazar ve şairlerimizden muhterem Ekrem Kılıç'ın da vefat haberini aldık. Allah rahmet eylesin., Mekânı Cennet olsun. Nur içinde yatsın. Bütün ailesinin ve Yeni Asya camiasının başı sağ olsun. Allah hepimizi Cennetinde buluştursun.

Manşetlerle 2017 ekimiz - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/mansetlerle-2017-ekimiz_453566

Okunma Sayısı: 7456
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • demir can

    15.2.2018 12:30:56

    Senelerce ağır ceza hâkimliği ve Yargıtay üyeliği yaptıktan sonra devletin işleyişini hukuk adına denetlemekle görevli çok önemli bir kurumun başına getirilen tecrübeli bir hukukçunun bu yaklaşımı, taşıdığı çelişkilerle çok büyük bir talihsizlik. ALLLAH ÇOK ACI SORACAK ADALET DAĞITAMAYANLARA.....

  • Gündüz Alp-2

    15.2.2018 11:46:21

    Kamu başdenetçisi beyefendinin AİHM konusundaki beyanı bize; -teşbihte hata olmasın- demokrasiyi araç gibi gören, hedefe ulaştığında araçtan inerek "artık sana ihtiyaç kalmadı" diyerek aracını şarampole yuvarlayan bir kimsenin durumuna benzemektedir. Siyasal İslamcıların iktidara gelmek için "dinci", iktidarın devamı için "Kızılelmacı" ve iktidarda sürekli kalmak için de vaktiyle kötüledikleri koalisyon ve ittifaka ihtiyaç duymaları tam bir Mayvavelist siyaset tarzıdır. Yâni,"hedefe vardıran her yol meşru yahut mübahtır" felsefesi. Bu siyaset felsefesi ne kendine ne ülkesine ve milletine faydası olmayan bir yoldur ve çıkmaz sokaktır. Doğru olmadığını şu an hem harici hem dahili politikaların sonucu olarak yaşadığımız ahval bize kendi lisanı ile açıkça söylemektedir. Duymamak için sağır, görmemek için kör, konuşmamak için dilsiz olmak gerektir.

  • Gündüz Alp

    15.2.2018 11:33:01

    "AİHM içtihatları bağlayıcıdır!" ama "beni bağlamaz!"demek nasıl bir mantık ve hukuk anlayışıdır. Ve böyle bir zihniyetin AYM için "kararını tanımıyorum, saygı da duymuyorum" diyen siyasiden fakı var mı? O vakit bu ülkede hak, hukuk ve adalet ne zaman ve nasıl tecelli edecektir? Hem AİHM için bireysel başvuru yolu açık tutulacak hem de aynı AİHM karar verdiğinde "yemişim" yahut "beni bağlamaz" diyerek dikkate alınmayacak. Hukuk ve yargı hiç bu kadar irtifa ve itibar kaybetmemiş, yargıçlar hiç bu kadar dile düşmemişti. Hukuk ve demokrasi adına ne büyük bir ayıptır. Bu ayıptan kurtulmanın yolu, OHAL rejimine son vererek acilen demokratik hukuk devletinin yeniden güçlü bir şekilde tesisidir. Tek adam tek parti rejimi geçmişte olduğu gibi sorunları ve acıları arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Anlayalım artık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı