"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başkanlıktan önce sistem

Kâzım GÜLEÇYÜZ
15 Ocak 2016, Cuma
Cumhurbaşkanını halka seçtirerek atılan adımı, ardından fiilen başkanlık sistemine geçerek tamamlamak mı lâzım, yoksa yeniden “Meclis seçsin”e geri dönmek mi daha uygun olur?

Siyasetin tartıştığı konulardan biri bu.

İktidar başkanlık için ısrarını sürdürürken, muhalefette ikinci şık öne çıkıyor.

“Bu saatten sonra” eskiye dönüş zor.

Peki, başkanlığa geçiş doğru mu?

Gündeme getirilen şekliyle hayır.

Çünkü hür ve bağımsız olmaları güçlü ve sağlıklı bir hukuk ve demokrasi için hayatî önem arz eden kurumların büyük ölçüde iktidara bağımlı kılındığı bir yapı içinde başkanlığa geçilmesi, tek adama dayalı işleyişin daha da pekişmesi anlamına gelir.

Böyle birşeye meydan vermemek için, sistemdeki lider sultasını dengeleyecek güçlü tedbir ve mekanizmalara ihtiyaç var.

Bunun için, 33 yılı aşkındır yürürlükte olan darbe anayasası ve beraberindeki darbe mevzuatı mutlaka bertaraf edilmeli.

Özellikle siyasî partiler ve seçim kanunları demokratikleştirilmeli. Milletvekili adaylarını liderler ve ekipleri değil, taban belirlemeli. Parti içi demokrasinin önü açılmalı.

Seçim yarışındaki çok bariz adaletsizlikler ortadan kaldırılmalı. İktidar gücünü eline geçirenin haksız ayrıcalıklarla kayırılmadığı özgür, eşit ve âdil bir yarışın yasal zemini oluşturularak hayata geçirilmeli.

Yasama organı millet iradesinin gerçek anlamda tecellî ettiği etkili bir kurum haline gelmeli; kanun yapma ve icrayı denetleme süreç ve fonksiyonları sağlıklı işlemeli.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı her türlü müdahaleden kurtarılarak adalet ekseninde sağlam bir güvence altına alınmalı.

Bürokratik vesayetin yerini almış görünse dahi, haddizatında onunla ittifak kuran ve yer yer onun kontrolüne giren siyasî vesayetin medyayı, üniversiteleri, STK’ları ve toplumun tamamını nüfuz ve hakimiyetine alma çabasına izin vermeyecek sağlıklı bir sistem oluşturulmalı.

Bunlar yapılmadan başkanlığa geçilirse, darbe ürünü mevcut yapının ürettiği bilumum antidemokratik, hukuk dışı ve keyfî uygulamalar, hak ve özgürlük ihlalleri çok daha sıkıntılı ve vahim boyutlara ulaşabilir.

Üstelik “millî irade” alet edilerek...

Ders saatlerinin Cuma namazına göre düzenlenmesini öngören MEB genelgesi de bu konuda yaşanan sıkıntıları bitirecek takdire şayan bir adım.

Biz kim yaparsa yapsın, doğrunun yanında, yanlışın karşısındayız. Doğrulara destek verirken, yanlışlara itirazımızı sürdürmekten vazgeçmeyiz.

Okunma Sayısı: 1943
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    15.1.2016 08:24:50

    Ülkemizde temel problem olarak karşımıza çıkan ADALET ve GÜVEN eksikliğidir. ADALET i temin edecek makamlar önce idare ve burada haksızlık olduğunda ise HUKUK SİSTEMİ dir.Hz.ÖMER RAH.Hilafetinde bunu tatbik etmiş ve ettirmiştir.O nedenle günümüze kadar HZ.ÖMER ADALETİ denilmiş ve kıyamete kadarda denilecektir.BAŞKANLIK makamı için yanıp tutuşanların ise HAK-HUKUK-ADALET kavramlarının idrakten yoksun olduğunu gördük ve görüyoruz.Dün baştacı yapıp methü senalar düzdüklerine şimdi TERÖR yaftası yapıştırmaları ve TERÖRSİT damgası vurmak istemeleri HAK-HUKUK-ADALET ile hiç mi hiç alakası yok ve olamaz.'NE İSTEDİLERSE VERDİM,diyen ağız kanatimce TERÖRİST diyerek etiketlediği işin ELEBAŞISIDIR.Çünkü yetkileri varken bu tasarrufta bulunmak ve ortaya serilen suçlardan sonra İBRA EDİLMEDEN ADABRA-KADABRA mantığı ile suç ve suçluyu ADALETten kaçırmak hem suça ortaklık hemde suçluyu korumaktıdr. BAŞKANLIK bu zihniyette DİKTATÖRLÜK olarak kullanılacağı milyar kere şüphe götürmez.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı