"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Böyle bir belgeyle demokrasi olur mu?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
18 Ekim 2014, Cumartesi 00:01
Dokuz sene önce MGSB’de irticanın yine tehdit sayılmaya devam ettiğine dair haberler medyada yer aldığında bunları yalanlamayan hükümet, “Gizli belgeyi kim sızdırdı?” sualinin peşine düşmüştü.

Aynı günlerde Cumhuriyet gazetesi, “İşte siyaset belgesi” manşetiyle, belgenin o zamana kadar kamuoyuna aksetmemiş detaylarını da neşretti (8.11.05). Bu yayına herhangi bir tepki gelmediği gibi, tekzipte de bulunulmadı.

Belgede yer alan bazı bölümler şunlardı:

* “Türkiye’nin bütünlüğünü korumanın temel yolu Atatürk milliyetçiliğidir.”
* “Atatürk’ün ‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir’ sözü temel bir ilkedir. (...) Atatürk’ün ‘Millet; dil, kültür ve ülkü birliğiyle birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasî ve sosyal bir birliktir’ sözü bugün de geçerli olan, çağımızın gereklerine yanıt veren bir yaklaşımdır.”
* “Anayasada dikkat çekilen inkılâp kanunlarının ödün vermeden uygulanması gereklidir. Din eğitimi, devletin üstlenmesi gereken bir işlev olarak devam etmelidir.”
* “Eğitimde Tevhid-i Tedrisat Kanunu temel dayanaktır. Bu ilke korunarak, ekonominin ve toplumsal gücün gerektirdiği her türlü eğitimin yapılması çağın gereğidir. Kız öğrencilerin eğitimine ayrıca önem verilmesi ve bu konudaki çabaların arttırılması gereklidir.”
Biz de bu köşede şu yorumu yapmıştık:
“Hükümet tehdit belirleme yetkisini askere devrederken, aynı zamanda Atatürk milliyetçiliğini ve Atatürk’ün dini dışlayan millet tariflerini yegâne doğru imiş gibi dayatan, inkılâp kanunlarının tavizsiz uygulanmasını isteyen, Tevhid-i Tedrisatı kendi bildiği şekilde uygulamaktan vazgeçmeyen ve tehdit sıralamasında irticayı ilk sıraya koyan bir anlayışa da boyun eğmiş oluyor. (...) Böyle bir belgeyle demokrasi olur mu?” (Yeni Asya, 21.12.05)
2010’da belgede yapılan değişiklikle, irticanın tehdit olmaktan çıkarıldığı ifade edildi.
Ama askerî cenahın buna tepkisi, hiç beklenmedik bir isim aracılığıyla seslendirildi. Hilmi Özkök, “MGSB’de yazılsa da, yazılmasa da irtica TC için tehdittir ve hep öyle kalacaktır” dedi.
Ve gelinen aşamada, dersanelerin Tevhid-i Tedrisat eksenli bir operasyona kurban edilmesiyle başlayan süreç, 2004-MGK kararları çerçevesinde Gülen cemaatinin diğer kurumlarını hedef alan atraksiyonlarla sürerken, gizli anayasada yeniden başlangıç noktasına dönülüyor.
“İnadına demokrasi” söylemleri eşliğinde...

tweet: Kobani olaylarını da cemaate yıkıp, hukukssuzluk sürecini daha ileri boyutlara taşıma niyetini ele veren işaretler hiç hayra alâmet değil.

Okunma Sayısı: 3305
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı