"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu yazı yaklaşık 2 yıl önce çıktı: Cemaatlere gerek kalmadı mı?!

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Ağustos 2016, Çarşamba
Cemaatleri tasfiye etmek isteyen anlayışın farklı yöntemlerle hayata geçirilmek istendiğine dair bilgiler netleşiyor. Faruk Köse’nin “Devlet İslamlaştı mı, cemaatlere gerek yok mu?” yazısı bunun düşündürücü bir örneği.

“Son zamanlarda bir anlayış kök salmaya başladı Müslüman kitle arasında” diyen Köse, “Devlet varken başka yapılanmaya izin verilemez, devlet yapısı içinde cemaatlerin örgütlenmesine engel olunmalı” gibi sözlerle ifade edilen bu anlayışın “şimdilik üst düzey kimi yöneticilerle sesi çok çıkan bazı entelektüel- lerce seslendirilse de, derinden derine ‘toplumsal kabul’ görmeye başladığını” yazıyor.

Ve birilerinin çıkıp şöyle bir çağrıda bulunabildiğini ifade ediyor Köse: “Türkiye gerçeği açısından bakıldığında, içinde pek çok statü ve hiyerarşik yapı barındıran cemaat olgusunun daha önce varlık gerekçesi kabul ettiği hiçbir olgunun bugün reel karşılığı yoktur.”

Yazar, devamla şunları ifade ediyor: “Cemaat olmanın hiçbir reel karşılığının bulunmadığı, ‘cemaat’ olmaya gerek kalmadığı şeklindeki bu söylem, siyasîlerce de, bürokratlarca da, entelektüellerce de seslendirilmeye başlandı ve toplumsal algılar buna göre biçimlendiriliyor. Gerekçe olarak da, artık ‘cemaat olmanın gereğine dair olguların millet ve devlete mal olduğu’ yalanına dayanılıyor.

“Demek isteniyor ki: 

‘Artık millet ve devlet İslamlaşmış, cemaat olmak için gerekçe alınan olgular millet ve devlet hayatında yerini bulmuştur. Bu nedenle cemaat olmaya gerek yoktur.’

“Bunun bir ileri aşaması şöyle söyleniyor: 

‘Cemaatlerin gerek şartlarını belirleyen olgular devlet ve millet hayatında yerini bulduğu için, cemaat yapıları yapay gerekçelerle ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bundan vazgeçilerek cemaat yapılanmaları STK’lara dönüştürülmeli.’ “

Şu cümle de Faruk Köse’ye ait: 

“Gördüğünüz gibi, sanki siyasî, sosyal, iktisadî, hukukî ve benzeri yapısıyla halen egemen olan ‘Laik-Kemalist’ rejim ‘İslamlaşmış’ gibi, ‘İslamlaşma’nın sosyolojik boyutu olan ‘cemaatlerin feshi’ öğütleniyor; hatta son zamanlarda bunu sağlamak için yasal ve idarî tedbirler üzerinde duruluyor.” (Yeni Akit, 2.12.14) 

(3.12.14 günü burada çıkan bu yazı, Cemaat ve İktidar kitabımızın 89-91. sayfalarında yer alıyor.)

Muhbir güruhunun son cerbezesi: Farklı zamanlarda farklı gündemler için verilmiş mesajları bugüne taşıyıp “suç” isnad etmek. Yazıklar olsun.

Üstaddan bir kez daha: Şimdiki hafiyeler eskisinden beterdir. Bunların sözlerine nasıl itimad ve adalet onların sözlerine nasıl bina olunur?

Üstad: Bir hayat için yalana tenezzül etmeyiz. http://www.yeniasya.com.tr/video/ustad-bir-hayat-icin-yalana-tenezzul-etmeyiz_406984

 

Okunma Sayısı: 5779
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kenan

    17.8.2016 18:25:13

    Paralel bahanesi ile bir cemaat değil tüm cemaat tarikat ve vakıflar hedefti.Bir üstte İslamın kendisi hedefti.Şİmdi herkes cemaate kin kusarken aslında kendi beynine sıktığının farkında değildi.Şimdi fark edildi ama iş işten geçti.Artık herkesin ipi tek tek çekilecek.Bana değmeyen bin yıl yaşasın modunda olanlar eğlene dursun.Parayla değil sırayla

  • onurcan

    17.8.2016 09:20:57

    kazım bey kardeşim Allah şahit ki hissiyatla konuşmuyorum.Anadoluda,tabir ettiğiniz bu hafiyeler ve muzır mahluklar cirit atıyor.yapıları içeriye girmek için müsait olan cemaatler de(bazı nurcular)devletin önlerine attığı nevale(makam,maddi imkan,nakit)ile sarhoş olmuşken bu hafiyeler kendilerine verilen görevi manisiz bi hakkın yerine getiriyorlar,durmadan diğer guruplara(müsbet bütün dini guruplara )düşmanlık aşılıyorlar.Önlerine atılan ve kendilerini sarhoş eden nevale ile uğraşa dursunlar planını uygulayanlar üsküdarı geçti bile.siyasetin gayyasına dalanlar önlerindeki nevalenin verdiği yalancı haz ile meşgul oladursun üstadımın dediği gibi zecr(Şefkat değil) tokatlarını yemeye başladı bile.ikide bir piri fani ağabeyleri medyaya çıkarıp aman şunlara dokunmayın bizdendir evlerinde ders yapıyoruz gibi çığlık atmaları tehlikenin geldiği noktayı göstermektedir ama bir fayda vermeyecektir.Vallahi tehlikenin vardığı noktayı da henüz idrak edemediler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı