Bu bayram arefesini, şeklen kalkmış olsa dahi sonuçları hâlâ devam eden OHAL rejimindeki hukuksuz uygulamalarla sebebiyet verilen mağduriyetlerin sürüyor olmasının getirdiği burukluk ile, 23 Haziran’daki İstanbul seçiminden çıkan sonucun doğurduğu atmosfer değişikliğinde filizlenen ümitlerin iç içe geçtiği bir ortamda idrak ediyoruz.
Durum her açıdan sıkıntılı. Hukuk ve adalet ölçülerini hiçe sayan keyfî uygulamalar toplumda huzur bırakmamış. Kimse kendisini güvende hissedemiyor. “Terörün belini kırdık” açıklamalarına, ardı arkası gelmeyen şehit haberleri eşlik ediyor. Kuzey Suriye’deki operasyonlarla huzura kavuşturulduğu söylenen beldelerde hâlâ sükûnet sağlanamamışken yeni harekâtlardan dem vuruluyor. ABD ile birlikte ne yapılacaksa, beraberce göreceğiz...
Seçim şokuyla yeni sistemi masaya yatıran iktidar cenahı, bir yıllık uygulamada ortaya çıkan arızalara doğru teşhis koymakta zorlanıyor ve ne yapacağını bilemez bir görüntü veriyor. Meselenin özüne inmeyip geçici ve palyatif revizyonlarla işi geçiştirmek isteyenlerin yaklaşımı ağır basacak gibi görünüyor.
Bu hengâmede ağırlaşan ekonomik sıkıntılar çoğunluğu bunaltıyor. Üretimdeki daralma, küçülme, yüksek işsizlik, düşük alım gücü gibi göstergeler endişeleri arttırıyor.
Demokraside gerileme ve hukuktan uzaklaşma, toplumu, ülkeyi ve devleti ilgilendiren bütün konularda katlanarak büyüyen çok yönlü olumsuzluklar olarak tezahür ediyor.
Böyle bir tabloda 23 Haziran, “İnsanlar nihayet narkoz ve hipnozdan çıkmaya başladı, millet uyandı, korku duvarları aşıldı, ülke rahat bir nefes aldı” dedirten bir işlev gördü.
Sonrasında yargıda bilhassa OHAL sürecinde iyice adaletten sapan ibrenin hukuka doğru dönmeye başladığını gösteren kararlar çıkmaya başladı. Sivil toplum etkinliklerinde de hissedilir bir hareketlenme gözlendi.
Bundan rahatsız olan mahfiller, OHAL’de elde ettikleri mevzileri kaybetmemek adına karşı harekâta geçtiler ve 15 Temmuz’un yıldönümü başta olmak üzere bütün fırsatları değerlendirmeye çalışıyorlar. Ancak görünen o ki, artık başarılı olabilmeleri çok zorlaştı.
Yine de zorlu bir süreçteyiz. Asla rehavete kapılmak yok. Teyakkuz içinde yola devam.