"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cami, okul, kışla ve yargıya siyaset girerse

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Ekim 2017, Çarşamba
Topluma ve ülkeye hizmet aracı olarak anlaşılması ve o şekilde uygulanması gereken siyaset, tabiatı icabı, kapsama alanındaki konularda farklı görüş ve yaklaşımların karşı karşıya geldiği ve çekiştiği bir platform.

Çok partili sistemin kaçınılmaz bir sonucu olan bu mücadele, ortak değerleri ve asgarî müşterekleri dahi tanımayan kör bir fanatizmle katı bir tarafgirlik ve karşıtlık boyutuna taşınmamalı. Ahlâkî ölçüler çerçevesinde medenî, müsbet ve yapıcı bir hizmet yarışı olarak yürütülmeli.

Siyasetin tabiatında konjonktür ve şartlara bağlı olarak kendisini gösteren değişkenliğin gereği olan farklılıklar, gelip geçici rüzgârlardan asla etkilenmemesi gereken alanlara yansımamalı.

Özellikle cami, okul, kışla ve yargıya siyaset kesinlikle girmemeli. Buralar siyasetin yıpratıcı ve öğütücü etkilerinden mutlaka korunmalı.

Farklı siyasî görüşlere sahip olanların bu farklılıklarını dışarıda bırakarak bir araya gelebildikleri camilere günlük siyasî polemiklerin girmesi halinde, bu durum cemaati böler.

Camiye gidenin partisi sorulamaz ve mabedlerde parti siyaseti konuşulamaz. İbadetler ve din hizmetleri, bütün farklı siyasî görüşlerin tamamen dışında ve üzerinde tutulur.

Aynı durum, eğitim kurumları ve askeriye için de geçerli. Buralara siyasetin girmesi eğitimcileri, öğrencileri ve orduyu böler. Bu da, nesillere toplumu birleştiren değerleri kazandırmaya çalışması gereken okulları, bu fonksiyonu yapamaz hale getirir. Görevi milletin tamamını korumak ve savunmak olan orduyu da parçalar.

Yargının siyasallaşması ise hukuk ve adaleti tahrip eder. Buna meydan vermemek için, hâkim ve savcıların görevlerini yaparken siyasî ve ideolojik kanaatlerini asla işlerine karıştırmamaları, hiçbir politik cereyanın etkisinde kalmamaları, tarafgirlik ve karşıtlık pozisyonuna girmemeleri, son derece hayatî ve kritik bir önem taşır.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hâkim güvencesi gibi temel ilkelerin anayasa ve uluslar arası hak sözleşmelerinde bunca ısrarla vurgulanıyor olmasının esas sebebi bu.

Çünkü siyasî konjonktürün etki ve rüzgârlarına açık bir yargı sistemi, adaleti katledecek dehşetli zulümlere açık hale gelir. 

Güncel ve yakıcı örnekleri ortada.

***

- Üstad Bediüzzaman'ın talebelerinden merhum Konyalı Sabri Halıcı'nın oğlu Feyzi Halıcı'ya Allah'tan rahmet, ailesine sabır niyaz ediyorum.

- Feyzi Halıcı'nın kardeşi Ömer, askerî uçakla risale taşıyan Ali Demirel'in pilot arkadaşıydı. Uçak kazasında şehit olmuştu. Ruhuna Fatiha.

- Yasaklanan #BediüzzamanMevlidi ve skandal gerekçe - http://www.yeniasya. com.tr/video/yasaklanan-bediuzzamanmevlidi-ve-skandal-gerekce_444157

Okunma Sayısı: 5816
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Demokrat

    11.10.2017 11:51:13

    Camiye,okula,kışlaya girdi;ülke bitti.

  • Gündüz Alp-2

    11.10.2017 10:56:10

    Menfi siyasetin zulme kapı aralayan sizin ifadenizle "yakıcı" örneklerini yargıda ve yargılamada yaşıyoruz. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde yazılı metinlerde olan fakat uygulamada olmayan "tarafsızlık ve bağımsızlık" gibi temel hukuk ilkeleri; yargının, menfi siyasetin baskı ve tahakkümü altında olmasıyla maalesef adaleti geciktirmekte yahut adaletsizliği netice veren kararlarıyla zulmün aracı haline getirilmektedir. Mülkün temelinde adâlet varsa, adâlet olmadığı vakit, mülkte ne temel kalır ne nizam. Lütfen siyaset ve iktidar uğruna mülkü temelinden sarsacak haksız,hukuksuz ve adâletsiz işlerde yargıyı kullanmayalım. Orduya siyasetin girmesiyle darbeleri, yargıya siyasetin girmesiyle zulümleri yaşadık ve gördük. Yetmez mi?

  • Gündüz Alp

    11.10.2017 10:39:59

    Evet, bahsini ettiğiniz müesseselere siyaset girerse, tam da bugün yaşamakta olduğumuz haksız ve hukuksuzluğun sebep olduğu ve netice verdiği zulümleri yaşarız ve yaşıyoruz. Zira menfi siyasetin menfaatçi ve merhametsiz düsturları da kendisi gibi menfi olduğundan, netice ve semeresi de elbette menfi olacaktır. Hele dine hizmet yahut din adına ortaya çıkan bir siyasal hareket, iktidarına, dini âlet ve basamak yapmaktan asla vazgeçmeyecektir. Güncel örneklerini hepimiz yaşıyor ve görüyoruz. Ülkeye hizmet aracı olması icap eden siyaset, bugün, harice rest ve ayar, dahili de hizaya çekmenin âleti olmuştur. Siyaset böyle olunca iktisadî ve ekonomik hayatta kriz, toplumun içtimai,sosyal hayatın da kaos eksik olmayacaktır. Maalesef, menfi siyaset, milletin yarısını diğer yarısına adavet eder hale getirdiği gibi, dost ve müttefikleri de düşman haline getirmiştir.

  • İRFAN ALPAT

    11.10.2017 09:04:19

    Geçen cuma günü, Ankara genelinde namaz öncesi merkezi sistemle vaaz bitttiğinde , hoca tüm camilerde duyulan sesli yayında , Sayın başbakanımız "camimize hoş geldiniz " diye anons etti. Cemaatin dikkati dağıldı. Örnek teşkil eder endişesindeyim. Yarin il başkanını bel başkanını yetenekli imamlarımız hoş geldin başkanım diyip yarışa geçerler...

  • Ali Tam

    11.10.2017 03:18:14

    Adalet önünde esit haklardan kim olursa olsun yoksun edilemez. Türkiye, ABD Istanbul calisanina Avukatinin ulasmasini ABD diretti diye yerine getirecekce YAZIKLAR OLSUN. Biz basta Nur kizimiz olmak üzere hakkinda KESIN DELIL OLMAYAN tutuklularin serbest birakilmalari Kur'an, Risalelere ve Gazetelere erisimlerinin yasaklanmamasini önemle talep ediyoruz. Türkiye her önüne gelene KUVVETLE MUHTEMEL diye alnina mühürü vurup hapisleri dolduramaz bu ADIL degildir bu ZULMDÜR. Türkiye bunlardaki Zulmden ABD istedi diye ZORAKI vazgececekse bunu kendiliginden görüp kabul edememisse ebediyyen YAZIKLAR OLSUN.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı