"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ceza adaleti için empati eğitimi yeter mi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Mayıs 2019, Salı
Üstad Bediüzzaman’ın “Ehil olmayanlar bir işe girseler elbette suiistimal ederler” sözüyle dikkat çektiği gerçek, her alanda, ama özellikle de yargıda çok farklı ve özel bir önem kazanıyor.

Bilhassa insanların bütün hayatını ve mukadderatını etkileyebilecek son derece kritik kararların verilebildiği ceza yargısında.

Yargılanan insanın hayatını haksız yere karartabilen hatalı bir karar, o kararı verenlerin vicdanında ömür boyu altından kalkamayacakları, öbür tarafta da asla hesabını veremeyecekleri çok ağır bir yük oluşturabiliyor.

Onun için ceza hâkim ve savcılarının güçlü bir hukuk donanım ve altyapısına, karar verirken iç veya dış tesirlerden etkilenmeyecek bir şahsiyete ve kılı kırk yaran bir vicdanî duyarlılığa sahip olmaları ayrı bir önemi haiz.

İçinden geçtiğimiz süreçte maalesef bu konuda ciddî sıkıntılar yaşanıyor. Karanlık ve meş’um 15 Temmuz olayı gerekçe gösterilerek, ama çok önceden hazırlandığı belli listelerle, yüksek yargı mensupları dahil 5000’e yakın hâkim ve savcının tasfiyesi ile doğan boşluğun, tecrübesiz yeni mezunlar ve parti avukatlarıyla doldurulduğu bir tabloda ne yazık ki ağır hak ihlallerine şahit olunuyor.

Tasfiye edilen ve epeyce bir kısmı tutuklu yargılanan yargı mensupları içinde, isnad edilen suçlamaları gerçekten hak edenler elbette ki en ağır cezalara çarptırılmalı. Ama orada da ciddi sorun ve boşluklar olduğu belli. Tutuklu bir AYM üyesi hakkında AİHM’in verdiği ihlal kararı, bunun öncü işaretlerinden biri.

Görünen o ki, ölçüsüz bir rövanş, hatta linç mantığıyla yapılanların faturası ağır olacak.

Açılan davaların teslim edildiği yeni kadrolara ilişkin liyakat sorunları ayrı bir bahis.

Yetkili ağızlardan defaatle sâdır olan tesbit ve ikrarlarla da sabit ki, yetersiz hukuk eğitiminden geçen tecrübesiz kadrolarla sağlıklı bir adalet hizmeti verilemiyor; erdemli ve yetkin hukukçu eksikliği kronik bir problem.

Adalet Bakanlığının bir buçuk senedir hâkim ve savcılar için düzenlediği kişisel gelişim programları, empati eğitimleri ve saz kurslarıyla çözülebilecek bir mesele değil bu.

Evvelâ yargı üzerindeki derin ve siyasî baskılar kaldırılmalı; HSK münhasıran hukuk kriterleriyle çalışır hale getirilmeli; hukuk camiasını da etkileyen korku havası dağılmalı.

Ve hukuk eğitimine neşter atılmalı.

Okunma Sayısı: 3269
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp

    28.5.2019 17:49:16

    Sayın Güleçyüz, sanki konunun özü ve özeti şu paragrafta dercedilmiş: "Karanlık ve meş’um 15 Temmuz olayı gerekçe gösterilerek, ama çok önceden hazırlandığı belli listelerle, yüksek yargı mensupları dahil 5000’e yakın hâkim ve savcının tasfiyesi ile doğan boşluğun, tecrübesiz yeni mezunlar ve parti avukatlarıyla doldurulduğu bir tabloda ne yazık ki ağır hak ihlallerine şahit olunuyor." Evet ehliyet ve liyakatin, sadakate ve itaate feda edildiği bir durum. Slogan da zaten:"İtaat et, rahat et!" değil miydi. En son eski bir akp'li vekil de CB Yüksek İstişare Kurulu üyesi seçilince "Sadakatin sonucu" demişti. Yargı bundan farklı değil. Hele en son YSK'nın verdiği İstanbul seçimi iptal/yenileme kararı bunun tam teyidi oldu. Yargı kurum olarak yakasını siyasal otoritenin elinden kurtarmadıkça, bağımsız hareket edemedikçe, yargıçlar da erdemli ve cesur davranıp vicdan hürriyeti ile adil kararlar veremedikçe adaletin zamanında ve tam olarak tecelli etmesi pek mümkün görünmemektedir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı