8 yıl önce çizilmiş karikatürü yeniymiş gibi servis ederek gazetemize yeni bir trol saldırısını tetikleyen Tayyar, daha sonra “Çizim eskiymiş” diyerek “durumu kurtarma”ya çalıştı.

Peşinden, yaşadığımız süreçteki rolü iyice belirginleşen Perinçek’e “meydan okuyucu” paylaşımlar yaptı. Sonra da görevinden ayrıldığını, siyaseti bıraktığını ve medyaya döneceğini duyurdu. “Perinçek’e verdiği cevaplar” yüzünden ayrıldığı haberlerini ise yalanladı.

Ardından kadrodaki ikinci çözülme, bir diğer başkan yardımcısının, hedefteki yapıyla başlangıçtaki beraberliklerini “darbeci Kemalist anlayışa karşı verdikleri mücadele” ile izah ettikten sonra istifasıyla yaşandı. Bir sonraki çok ilginç gelişme sınırötesinden geldi: Twitter, AKP gençlik örgütlenmesiyle bağlantılı 7340 hesabı kapattığını; sektörde böylesine bir ifşanın ilk defa gerçekleştiğini; söz konusu hesapların ve tweetlerinin platformdan kaldırıldığını açıkladı.

Teknik incelemeler bu ağlarda sahte hesapların yanı sıra bilgisayar korsanlığı gibi yollarla ele geçirilmiş birçok çalıntı hesap kullanıldığını gösterirken, AKP’nin 2013’te sosyal medya üzerinden kamuoyu oluşturmak ve muhaliflere karşı kullanmak için 6 bin kişiyi işe aldığı; “AK Troller” adlı bu grubun sıklıkla gazeteci, politikacı ve muhalifleri hedef aldığı ve bazı hesapları çaldığı ifade ediliyor.

Bilhassa 15-20 Temmuz sürecinde bizzat muhatap olduğumuz, dönem dönem tırmandırılan iftira, hakaret, hattâ tehdit ihtiva eden mesajlar hep bu tür hesaplardan geldi.

Özellikle “Reis,” bayrak ve Osmanlı tuğrası gibi figürler kullanılan trol hesaplarından...

Son dönemde ahlâkî değerlerden ve etik kurallardan dem vuran AKP yöneticilerinin, önce bu düzeysiz, edep ve hukuk dışı saldırılar karşısında şimdiye kadar sergiledikleri sessiz tavrın izahını yapmaları gerekmez mi?

Aslında Twitter’in kararı, sosyal medyaya nizam verme girişimini evvelâ AKP’den başlatmak için bu partiye bir fırsat vermiş oldu!

Bu aynı zamanda bir samimiyet testi...

Nefsini ıslah etmeyen başkasını edemez.