"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbeye karışanlar ve karışmayanlar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Ekim 2016, Cuma
Son beyanlarından birinde “FETÖ’ye bulaşan” binlerce kişi olduğunu belirten Başbakan, hemen ardından ekledi:

“Hepsi darbeye bulaşmış değil.” 

Ve darbeciler hakkında açılacak davaların sür’atle sonuca bağlanacağını söyledi.

Bu sözler, 15 Temmuz kalkışmasına doğrudan katılıp çeşitli şekillerde aktif rol üstlenenlerle, darbenin sorumlusu olarak gösterilen “FETÖ” üzerinden bu yapının irtibatlandırıldığı cemaate mensup olduğu için soruşturulan, tasfiye edilen, gözaltına alınan veya tutuklanan kişileri aynı kategoriye sokmayan ve ayrı tutan bir yaklaşımı yansıtıyor.

Ancak uygulamada ve yargı sürecinde bu ayrımın nasıl yapılacağı hâlâ bir muamma.

Ve Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un geçen haftaki “15 Temmuz tarihimizin en büyük suçu. O işi bir kişi yaptı, arkasında binler, on binler var” sözlerinde ise bu ayrım yok.

15 Temmuz’dan sorumlu tutulan “bir kişi” ve “onun arkasındaki binler, on binler...” Gözaltına alınan 70, tutuklanan 32, açığa alınan veya görevden uzaklaştırılan 100 bin kişi...

Ve onların aileleri, eşleri, çocukları, anne ve babaları... Hapse konulan eşlerin ortada kalan küçücük çocukları... Anneleri cezaevinde olduğu için sütten kesilen bebekler...

Bunların durumu dikkate sunulduğunda iktidar cenahı 15 Temmuz gecesinin 241 şehidini ve geride kalan ailelerini öne sürüyor.

İyi de, bunun hesabının sorulması gerekenler, bir kısmı hâlâ tesbit edil(e)meyen ve bazıları da firarda olan darbeciler değil mi?

(Bu arada, kanal kanal dolaştırılan ve gazete sayfaları kahramanlık hikâyeleriyle doldurulan 15 Temmuz şehit yakınları ile gazilerinin, gerçek anlamda sahip çıkılıp sorunlarının çözülmesi noktasında yalnız bırakıldıkları ve bürokratik umursamazlığa kurban edildikleri yönünde yoğun şikâyetler var...)

Öte yandan, sadece cemaat mensubu olmak, cemaatle irtibatlı kurumlarda çalışmak, Bank Asya’da hesabı bulunmak veya kartını kullanmak, sendika üyesi olmak, cemaat yayınlarını takip etmek... kişileri darbecilikle suçlamak için yeter mi? Cevap, Başbakanın yukarıda aktardığımız sözlerinde. 

Bu kişilerin içinde de darbeye arka çıkanlar varsa, hukuk içinde gereği neyse yapılsın.

Darbeyle hiçbir ilgisi olmayanlar ise başka suçlamalarla yok yere mağdur edilmesin...

AYM Başkanı “OHAL hukuksuzluk hali değil” dedi, medya bunu “OHAL savunması” olarak sundu. Öyle olup olmadığı KHK davalarında ortaya çıkacak.

Sakarya Nur hizmetinin isimsiz kahramanlarından Sadettin Çelik'in yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Allah'tan hayırlı şifalar niyaz ediyoruz.

Okunma Sayısı: 10506
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Raşit Duran

    7.10.2016 16:20:12

    Müsbet hareketi hükümetin yaptığı hukuksuz ve antidemokratik işleri görmemek olarak tevil ve tefsir edenler (Yeni Asya hariç )zulüm boyutuna varan ve insanların maddi/manevi mağduriyetini netice veren fiillerine ortak olma ihtimali vardır ve bunun vebali de ağırdır. Hiç değilse uhuvvet,muhabbet,İttihatve tesanut hatırına dua edelim.

  • salih

    7.10.2016 15:15:06

    Beşinci Esas: ............... Hem şimdi hükmeden öyle kuvvetli cereyanlar içinde siyasete girenlerden hiçbir kimse, istiklaliyetini ve ihlasını muhafaza edemez. Herhalde bir cereyan onun hareketini kendi hesabına alacak, dünyevî maksadına âlet edecek, o hizmetin kudsiyetini bozacak. Hem maddî mübarezede şu asrın bir düsturu olan eşedd-i zulüm ve eşedd-i istibdad ile, birinin hatasıyla onun masum çok tarafdarlarını ezmek lâzım gelecek. Yoksa, mağlub düşecek. ................ Risale-i Nur şakirdleri, tam bîtarafane kalmak için siyaseti ve maddî mübarezeyi tam bırakmak ve hiç karışmamak lâzım gelmiş. Şualar - 362

  • Raşit Duran

    7.10.2016 14:43:37

    Kamil manada temel hak ve hürriyetlerin kullanıldığı demokrasi, hukukun üstünlüğü ile adalet ve istidat ve kabiliyetlerin inkisafina medar şahane Hürriyet istiyoruz. OHAL darbe rejimi değil. Darbecilerden hesap sormak yerine darbe bahanesiyle alakasız kesimleri mağdur etmek ileride telafisi imkansız yaralar açar ve şiddetle ihtiyacımız olan toplumsal barışı bozar. Toptancı zihniyetle yapılan ve intikam almaya dönüşen operasyonlara dur demek için daha ne olmasını bekliyoruz.

  • Raşit Duran

    7.10.2016 14:30:11

    Bırakın yüksek yargı mensubunu sokaktaki vatandaş bile temel hak ve hürriyetleri kısıtlayan OHALi istemezki onu savunsun. Bunlar OHALin devamı adına kamuoyu oluşturmak için yandaş medya mugalatasıdir. Öyle anlaşılıyor ki, devlet gücünü elinde tutan bir zümre bu gücün devamı ve muhafazası için kendine engel ve muhalif gördüğü kesimleri toptan susturmak yahut sindirmek veyahut kendi ifadeleriyle kökünü kazimak için darbe girişimini lütuf gibi görmüş ve haksız hukuksuz operasyonlarına haklılık kazandırmaya çalışmaktadırlar.

  • İMDAT SU

    7.10.2016 13:56:17

    Dilinizde tüy bitti ama pes etmek Allah'ın izniyle. siz dillendirmeye devam edin. Biz mağdurlar açısından hal-i pürmelalimizi artık, Kahhar olan Allah'a havale ettik

  • İMDAT SU

    7.10.2016 13:44:14

    Hocam bu mağduriyetleri, yaşanan/yaşanacak acıklı durumları anlata anlata diline tüy bitti... Sağolun varolun...Zulüm dizboyu...mazlumun ahları "Arş-ı Ala"ya yükseldi... Gayretüllaha dokunmaya başladı...Ülkeyi idare etmeye çalışanların basiretleri kapanmış... Artık YÜCE MEVLAMIZA havale ettik...

  • Nisan

    7.10.2016 12:18:56

    Hergün acimiz büyüyor. .hergün başka bir yönünü yaşıyoruz. ..oğlumun babamın mesleği artık ne ...dediğinde. komşu soruları yla...suçu muz ne biz bilmiyoruz ki anlatalım. ..devleti yönetenlere guvenimiz hiç kalmadı. .hergün başka başka yorumlar yapıyorlar. .son duyduğumuz ..başvurulan dilekçe lerde sempatizaninin emekli edileceği. ..kimin ne hakkı var görevden atmaya emekli etmeye. .Bunlar ne konusursa konuş sun...şu an hedefte kiler ibadet dedikleri tabaka ..Buna şahit iz Rabbim cuma hurmetine. .Sıkıntılar imiz gider...

  • medet

    7.10.2016 12:01:49

    bende çözümü buldum.1.Öncelikle bu kalkışmayı resmi olarak yapanları bulup onndan sonra ceza verilsin.Daha ortada fol yok yumurta yokken bir cemaatin üzerine peşinen bu işi atmak yargısız infaz değil mi?yargılanmadan suçu sabit olmadan herkes masumdur.dedikodu ile ülke yönetilir mi? 2.gerçekten darbecileriöğrenmek istiyormuyuz,Yoksa mış gibi mi yapıyoruz.

  • Ugur

    7.10.2016 11:27:20

    Serdar Bey buldugunuz cozumun aslinda ne kadar tehlikeli oldugunun farkinda degilsiniz zannimca. İnsanlar tamamen manevi duyguilarla hesaplarindan kurban burs vb gibi para transferleri yapmissa (ornegin yurtdisi kurban kesimi icin) ve bunu suc olarak gorurseniz yarin bunun diger cemaatlere donunce nasil kabullenebileceksiniz. Oyle olan bircok insan vardir. Simdi bunlara siz teror orgutu uyesi muamrelesi yaparsaniz yarin Allah (cc) rizasi icin fedakarca kosturan insanlari zor durumda birakir hatta sayilarinin belirgin azalmasina yolacarsiniz. Gercekten darbeye karisan ve desteklryenlerin delilleri ile ortaya konmasi sart... Digeri ne insani ne hukuki ne de İslamidir. Delil olmasi sarttir

  • Serdar celik

    7.10.2016 08:36:53

    Slm harika bir yazi ....ben cozumu buldum kriter sayisini ikiye dusursunler boylece binlerce masum kurtulur..iki kriter 1- sifreli program kullananlar 2- bankasyada baska hesaplara yuklu para trenferleri yapanlar Bunlarin disondakiler gorevlerine iade olmali ...cozum bu

  • İsmetullah güler

    7.10.2016 07:53:30

    Sadettin çelik beye Allah'tan şifalar diliyoruz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı