AKP’nin iktidardaki 16. yıldönümüne rastlayan sekseninci 10 Kasım, önceki dönemlerde ve özellikle 28 Şubat sürecinde yaşanan tabloların fazla bir fark olmaksızın “dindar”ların iktidarında da devam ettiğini gösterdi.
Mesajlar, konuşmalar, törenler hep aynı.
Medyadaki manşet, haber ve fotolar da.
Manşetlerin Genelkurmay’dan gelen telefon talimatlarıyla atıldığı 28 Şubat sürecindeki 10 Kasım yayınları ile, başkanlık rejimine demir atan AKP döneminde tamamen iktidar kontrolüne alınmış olan medyanın 10 Kasım yayınları arasında bir fark var mı?
Özde de, sunuşta da değişen birşey yok.
Değişen, sadece aktörler.
“AKP iktidarı Kemalizmin başarısıdır” diyen merhum Şerif Mardin’le “Kemalizm Erdoğan’la devam ediyor” diyen Kemal Karpat’ı doğrulayan bu durum, başından beri buna dikkat çeken tesbitlerimizi de teyid ediyor. İktidar önde gelenlerinin dozunu daha da arttırdıkları “Atatürkçü” vurgularla.
“Başkan”ın 10 Kasım konuşmasında “M. Kemal’in başlattığı, ama provokasyonlar yüzünden vazgeçmek zorunda kaldığı çok partili hayata geçiş denemesi” ifadesini kullanması bunun en son örneklerinden biri.
Kemalistlerin iddiası da bu. Ama ne kadar doğru? Sözü edilen denemelerde kurulmuş olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile Serbest Fırka’nın önü niye kesildi? Tek parti ve tek şef yönetiminin uygulamalarından bunalan halk onlara yöneldiği için değil mi?
M. Kemal’in çok partiye geçişten “vazgeçme”sine gerekçe olarak gösterilen provokasyonlardan İzmir suikastı iddiası ile başta Karabekir olmak üzere İstiklal Savaşı kadrosunun çoğu, Menemen tezgâhı ile de kalanlar tasfiye edildi ve ülke bir tek parti-tek adam rejimine sürüklendi. İşin gerçeği bu.
Bir de “Çok partiye geçiş denemesi başarılı olsaydı...” deniliyor, ama gelinen noktada Türkiye çok partili sistem görüntüsü altında bir “tek adam” rejimine sürüklenmiş durumda.
30’lu yılların rejimi referans gösterilerek.
Bu defaki 10 Kasım’da bir de düğme muhabbeti çıkarıldı. Biz de dedik ki: “Biz düğmemizi kendimiz bulur, diker ve kimsenin ‘Düğmeni ilikle’ dayatmasına da boyun eğmeyiz.”
Çünkü biz Yeni Asya’yız.
Farkımız bu.
***
İzlemek İçin Tıklayınız
-Basın kartı ve gri pasaport ayrımcılığı Meclis gündeminde