Vefatının 4. yıldönümünde rahmetle yad ettiğimiz merhum Süleyman Demirel, sağlığında da, vefatından sonra da birilerince seslendirilen tezviratın tam tersine, İslamköy’deki çocukluğundan itibaren Bediüzzaman ve talebelerinden derin şekilde etkilenmiş ve istifade etmiş imanlı bir insandı.
Cumhurbaşkanlığı ile noktaladığı siyaset ve devlet hayatının bütün kademelerinde de Üstadı ve Nur Talebelerini müdafaa etti.
Hem de en çetin ve zor zamanlarda.
Bunun bazı örneklerini dünkü manşetimizde hatırlattık. Birini, haberde yer almayan bazı detaylarıyla birlikte yine aktaralım:
1985 Ekim’inde “Demirel demokrasiyi anlatıyor” başlığıyla kapak yaptığımız mülâkatında Bediüzzaman’ın “Padişah Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa Peygambere tâbi olmayıp zulmedenler padişah da olsalar haydutturlar” sözünü “Devlet hadisesini bunun kadar güzel izah eden çok az şey var” yorumuyla aktarması bazılarını çok kızdırdı.
Hürriyet’in o zamanki başyazarı Oktay Ekşi, köşesinde bu öfkeyi defalarca dillendirdi.
Ekşi, sözcüsü olduğu tepkileri, bir grup aydının müdavimi olduğu Taksim grubu toplantılarına da taşıyıp Demirel’e bizzat iletti.
Demirel’in cevabından bazı cümleler:
“Sayın Ekşi, Bediüzzaman bir âbidedir. Büyük bir İslam âlimidir, bin yılda gelen İslam âlimlerindendir. Hem cumhuriyetçidir, hem de demokrattır. Bediüzzaman’ın demokratlığına Türkiye’nin ulaşabilmesi için kırk fırın ekmek yemesi lâzım. Bediüzzaman, hürriyetle insandaki imanı eşanlamlı tutuyor.”
(Nakleden: Eski AP Milletvekili Recep Özel, “Demokratlar Demirel’i Anlatıyor” kitabı, s. 62)
Demirel’in o programa katılan başkaları tarafından da aktarılan bu tavrını, toplantıda bulunan bazı gazeteciler de yazdılar.
Bürokratken de, başbakanken de, cumhurbaşkanıyken de hiç değişmeyen bu tavır için, bir dönemin önde gelen köşe yazarlarından merhum Hasan Pulur şunu yazmıştı:
“Demirel’in siyasî çizgisinde her zaman zikzaklar bulabilirsiniz; ama Said Nursî ve Nurculukla ilgili görüşlerinde asla...”
Konuyu ilginç bir anekdotla bağlayalım:
1987’de Demirel’e o keskin eleştirileri yönelten Ekşi, 2014’te CHP milletvekili olarak “Risale-i Nur’a devlet tekeli”ne karşı çıktı...