"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim, bilim, demokrasi ve din

Kâzım GÜLEÇYÜZ
21 Ekim 2018, Pazar 00:02
Bülent Eczacıbaşı’nın “İşim Gücüm Budur Benim” yeni kitabında farklı temel konuların ele alındığı bölümlerin hemen tamamında iş dönüp dolaşıyor ve eğitim bahsine gelip dayanıyor.

En başta “eğitimde alarm zilleri” ifadesiyle bu konuya çok özel bir vurgu yapan Bülent Bey, “Teknoloji ve bilim çağının gereklerini karşılayan bir eğitim sistemine sahip olmayan bir ülkenin geleceği yoktur” diyor ve “Eğitim reformumuz bilimsel temeller üzerine kurulmalı ve bilimi var gücüyle kucaklamalıdır” çağrısında bulunuyor.

Jale Nejdet Erzen ise kültür-sanat konularında görüş ifade ederken, “Türkiye’de eğitim politikaları özgür düşünceyi dizginlemek üzere yapılanmaktadır” diyor ve eğitimin ezber üzerine kurulduğunu söylüyor.

Refet Gürkaynak’ın “Bizim eğitim sistemimiz ‘anlamak’ üzerine kurgulanmış bir eğitim sistemi değil, anlamak sorgulamayı gerektiriyor” tesbiti bunu tamamlıyor.

Bunlar son derece doğru eleştiriler. Ama daha ziyade siyasî iktidarların tercih ve uygulamaları bağlamında dile getiriliyor. 

Oysa bize göre sorunun kaynağı çok daha derinlerde: Başından beri eğitim amansız bir resmî ideoloji cenderesine alınmış. Bu cendere dinî ve manevî değerleri, demokrasiyi, hukuku, hak ve özgürlükleri dışlayıp hür düşünceyi ve ifadesini engellemiş. Böylece “fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştirme” sözü, tamamen lâfta kalmış.

Mevcut iktidar dahil, seçimle gelen hükümetlerin hepsi “eğitimde reform”dan dem vurmuş ve her gelen, bir öncekinin yaptığını değiştirmiş veya iptal etmiş, ama hiçbiri meselenin özüne dokun(a)mamış.

16 yılını doldurmak üzere olan AKP iktidarında okutulan ders kitaplarının resmî ideoloji içeriği olarak 30’larınkilerden bir farkının olmaması, bunun güncel örneği.

Bülent Beyin kitabındaki değerlendirmelerde dikkatimizi çeken önemli bir husus da, genelde din bahsinin teğet geçilmesi; evrim ve imam hatip gibi kritik konularda da, bilinen mesafeli ve önyargılı yaklaşımların bir kez daha sergilenmesi.

Bunda, “din adına” verilen yanlış mesaj ve algıların da çok önemli bir etkisi var.

Ve bilimle barışık “doğru din” tanımına ihtiyaç var. 

Bediüzzaman Said Nursî’nin yaptığı şekilde.

***

İzlemek İçin tıklayınız:

Kocatepe Mevlidine yine engel

Okunma Sayısı: 3723
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı