"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Güvence kişi değil, hukuk, ortak akıl ve ahlâktır

Kâzım GÜLEÇYÜZ
15 Şubat 2017, Çarşamba
Son günlerin birikmiş tweet’leri:

Demokrasi lider-şahıs değil; şahs-ı manevî, meclis, meşveret, ortak akıl, hürriyet, kamuoyu, hukuk rejimidir; ahlâkî değerlerle düzgün işler.

Hem “Bu sistemi kişi için yapmıyoruz” diyorlar, hem de rejimin güvencesini kişiye bağlıyorlar. Teminatı kişi olan rejime demokrasi denir mi?

Cumhuriyet ve demokrasinin güvencesi kişi değil; hukuk, adalet, hak ve özgürlükler, meclis, meşveret, ortak akıl, vicdan ve ahlâktır.

Asırlardır devam eden bir beka sorunu olur mu? Asıl beka sorununa, en doğru çözüm diye dayatılan ve milleti bölen bir “sistem” yol açmaz mı?

CB, BB, bakanlar, vali, kaymakam, rektörler, hattâ YSK yetkilileri... yani bütün devlet evetçi. Millet böyle bir dayatma ile karşı karşıya.

Evetçiler makbul sayılırken, hayır diyenlerin terörist sayılıp ağır baskı, tehdit ve saldırıya uğradığı bir referandumdan “hayır” gelir mi?!

Hayır diyenleri teröristlikle suçlamak yetmedi galiba, şimdi de 15 Temmuz destekçiliği ithamı geldi. 15 Temmuz’a da, tek adamcılığa da hayır.

Darbecilikle suçlanıp 67 gün içeride tutulduktan sonra terörle mücadelede şehit olan kahramanın hikâyesi: Tunca Bengin, Milliyet, 30.1.17.

Bahçeli’nin dediği gibi her evet bir dua ise, her hayır da haksızlıkların bitmesi ve hayırlara vesile olması için yapılan bir hayır duadır.

15 yıllık AKP iktidarında gelinen nokta: Parası olan AVM’ye, hukuk arayan AYM’ye gidiyor. Kalkınma ve adalet herkesi kapsamalı değil mi?!

CB: “Şu an sağlıklı anket döneminde değiliz.” İktidar medyasında çıkan ve “evet”leri uçuran anketlerle şimdiden havaya girenlere duyurulur.

CB-27 Ocak: El Bab’da işi bitirmek, daha derine gitmemek lâzım. 13 Şubat: El Bab nihaî hedef değil. Bundan sonra Menbiç ve Rakka olayı var.

Okunma Sayısı: 5638
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Bir mağdur

    16.2.2017 01:32:52

    Hepimizin anlaması gereken bir hadise bu süreçte akıl, mantık ve sebeplere dayanarak bir sonuca varılamayacağıdır. Kader-i İlahi diyerek hüküm sahibine yalvarmalıyız. Herkeste biliyor ihraçların büyük çoğunluğunun hukuksuz olduğunu, bundan dolayı yaşadığımız hadiseleri akıl yoluyla aşmaya çalışmamalı... Elbette hakkımızı aramalıyız (hukuken ve sosyal olarak).

  • Emre gören

    15.2.2017 23:42:44

    Hayati abi ne güzel yazmışsın. Harfiyyen

  • banu

    15.2.2017 14:47:34

    Niyetler halis olmayınca;fiilerde habis oluyor.

  • Hayati Binler

    15.2.2017 14:09:23

    Dinde hassas muhakeme-i akliyede noksan olanların sonu pek hayretmez. Cenab-ı Mevlâ başlara akıl, fikir, iz'an, irfan, ihlas versin. Vatandaşı da tahkike yöneltsin, Cibali Babalıktan kurtarsın. Amin

  • CESUR ADAM

    15.2.2017 13:37:28

    Akşam baaşka sabah başka,ikindi başka,öğle başka bu sözleri kıvırıp kıvırıp söyleyen güya baş ta

  • Özcan Erkiş

    15.2.2017 12:28:08

    (3) Gündem ve kamuoyu referandum ile öylesine meşgul ki, "acil ihtiyacımız adalet"iken, mağdurları kaderleriyle ve "olmayan adalet" ile başbaşa bırakıp, tek adam iktidarı olsun mu olmasın mı derdine düştük. Bir yerde adalet yoksa zulüm, hürriyet yoksa esaret, kanun hâkimiyeti yoksa isibdat var demektir. OHAL ve KHKlar ile her üçü de (adalet-hürriyet-hukukun üstünlüğü) maalesef rafa kaldırılmış durumda. Mağduriyetler "giderilecek!" gibi yuvarlak lâflarla ikinci üçüncü plâna itilerek nisyana terkedilmiş vaziyette. Halkın algısı ve ilgisini başka yöne çevirmekle, haksızlık ve zulüm karşısındaki hassasiyet de zayıflatıldı. Böyle bir hissizlik, Müslüman bir toplumun istikbali adına endişe verici bir durum değil mi? 15 yıllık tek parti iktidarında geldiğimiz noktaya ve konuştuğumuz meselelere bakar mısınız? Çok yazık!.

  • Özcan Erkiş

    15.2.2017 12:04:17

    (2) Yeni Asya'nın manşette dediği gibi artık"Mızrak çuvala sığmıyor!" Niyet, maksat ve hedef iyice açığa çıkmış oldu. Bunu gizlemek için kampanyada, dayattıkları sistemi anlatmak yerine, kamufle ederek, sloganlarla ve toplumu kutuplaştırıp taraftar toplama hesabına, "hayır" diyecek vatandaşı "terör ve darbe yanlısı" "hain" "milletten korkan" gibi referandumla alakakası olmayan argümanlar kullanmaktadırlar. Bu ülkeyi sevenler yalnızca "evetçi" vatandaşlardan ve milli irade yalnızca onların "evet"oyu verecek olanlarından mı ibarettir? Siyaset ve ülke yönetmenin mânâsı bu mudur? Geçen asırda emperyal güçlerin slogan ve taktiki:"Böl, parçala,yut!"idi. Tek adam sistemini dayatan iktidar ve müttefiki de aynı taktiki kullanarak mı hedefe ulaşmak istemektedir? Zira söylemlere bakınca "bölücü" unsurları rahatlıkla görebiliyoruz.

  • ahmat

    15.2.2017 11:56:13

    Allahın adaletinden yüz çevirmiş olanlara haykırarak sesleniyorum.hiç Allahtan kork muyormusunuz???VAllahi Allah kadirdir ve herşeye gücü yeter.Allahın gazabından korkun.Açlıkla imtihan etmek kulun haddi değil.Allah mühlet vermiş ve tövbe ederek bu zulümden vazgeçin.Adalet,Adalet

  • Özcan Erkiş

    15.2.2017 11:47:01

    (1) Sayın Güleçyüz, yazınızın başlığı ortak düşünce ve talebimizi özetler mâhiyette. Evet işimiz şahıslar değildir. Adaletin, hürriyetin, hukukun, meşveretin, meclisin şeklen değil fiilen müessir olduğu tam mânâsıyla çalıştığı demokrat bir Türkiye istiyoruz. Geçen asırda kalmış tek adamlık sistemi değil. Hâlâ bunu anlamak istemeyen iktidar ve müttefiki siyasi parti, kampanyayı "hayırcıları"karalamak ve korkutmak üzerine bina etmişlerdir. Tâ ki vicdanlara baskı yaparak kanaatlerini değiştirsinler. Meselâ bu sistemi durduk yere meclise getirerek, hrm kamuoyunu hem meclisi fazlasıyla meşgul eden partinin başkanı :"16 Nisan'da demokrasinin Sakarya Savaşını yapacağız!"diyor.(diken,14.2) Savaş iki düşman arasında olur. 16 Nisan'da kim kimle savaş yapacak? Allah akıl, fikir, iz'an, insaf versin böyle siyasilere.

  • Toygar

    15.2.2017 10:07:43

    Söz söyleyenin çok, hak söz söyleyebilenlerin sayıca az olduğu zamanlarda, hakikat erleri ile bir olabildiğim için ne kadar şükretsem kafi gelmez! Zerrât adedince şükürler olsun! Rabbim ayaklarımız sabit, bizleri saîd kılsın! Amin!

  • sezer

    15.2.2017 09:44:00

    İnsanlarımızın çoğu kendi derdinde başkalarına yapılan eziyet umrunda değil varsa yoksa ben suçsuzum oysaki sendika üüyeliği hiç bir zaman suç oolmadı

  • Serdar celik

    15.2.2017 09:12:45

    Slm...saygilar yeniasya harika bir gazete imis gordugum herkese anlatiyorum bu gazeteyi 7 ay once ihrac olunca tanidim gordum haklinin yaninda allah korkusu olan buyuk gazete ben ogretmendim 2015 te aktifsenden istifa etmistim buna ragmen ihrac oldum eger geri donersem gunde 10 tane bu gazeteden alacam..insallah ta donerim cunku sucum yok bir yil olmus sendikadan cikali..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı