AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanının geçen sene medyaya yansıyan beyanlarından ajandamıza kaydettiğimiz notları gözden geçirmeye bugün de devam edelim.
* Siyasî meselelerin, bir halk toptan cezalandırılarak çözüme kavuşturulamayacağı, geçmişteki acı örneklerle sabittir. (Hürriyet, 4.12.18)
* Kibirden iflâh olan görmedim. / Cebinde ayyıldızlı kimlik taşıyan herkese hayatın tüm alanlarında bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak muamele görebilmesini sağladık. / Biz başından beri neysek bugün de oyuz. (Hürriyet, 11.12.18)
* Müslümanın olduğu yerde adaletsizlik olmaz, olmamalı. Zulümle payidar olunmayacağının sayısız örneği var. (Hürriyet, 15.12.18)
* Yargının güvenilirliğini sorgulamak terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmektir. (Hürriyet, 16.12.18)
* 16 yılda demokrasi ve ekonomide çok büyük devrimlere imza atan Türkiye, maalesef eğitim ve kültür-sanat politikalarında arzu ettiğimiz mesafeyi kat edemedi. (Hürriyet, 20.12.18)
* Türkiye’nin iktidarı dış politikada destan yazmaktadır destan. (22.12.18)
* Her zaman mazlum ve mağdurların hâmisi olmak için çalıştık. Biz mazlum, mağdur durumda olana tekme atmayız. Müslümana ne yakışır? Âlicenaplık yakışır. Sözlerin tatlı, tavırların zarif olsun. (Hürriyet, 23.12.18)
* Üniversiteler ilk defa bizim dönemimizde bilim üretim merkezleri haline geldi. (Hürriyet, 27.12.18)
* (Belediye başkanlarına) Şehrinizde bir tane mağdur varsa, yaptığınız diğer işlerin kıymeti kalmaz. (Hürriyet, 28.12.18)
* Siyaseti millete hizmet aracı olmaktan çıkarıp şahsî çıkarlarının vasıtası haline dönüştüren, hem bu dünyasını, hem öteki dünyasını berbat eder. (31.12.18)
* Yolsuzluk, yasak, yokluk bizim dönemimizde olmadı. (Yeni Şafak, 31.12.18)
***
Dediğimiz gibi, yorumu yine okurlarımıza bırakıyoruz. Ve diğer senelerdeki beyanlardan aldığımız notları da derleyerek zaman içinde paylaşmak istiyoruz. Bakalım, oralarda karşımıza neler çıkacak...