"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hafıza tazeleme-3

Kâzım GÜLEÇYÜZ
15 Mayıs 2019, Çarşamba
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanının geçen sene medyaya yansıyan beyanlarından ajandamıza kaydettiğimiz notları gözden geçirmeye bugün de devam edelim.

* Siyasî meselelerin, bir halk toptan cezalandırılarak çözüme kavuşturulamayacağı, geçmişteki acı örneklerle sabittir. (Hürriyet, 4.12.18) 

* Kibirden iflâh olan görmedim. / Cebinde ayyıldızlı kimlik taşıyan herkese hayatın tüm alanlarında bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak muamele görebilmesini sağladık. /  Biz başından beri neysek bugün de oyuz. (Hürriyet, 11.12.18)

* Müslümanın olduğu yerde adaletsizlik olmaz, olmamalı. Zulümle payidar olunmayacağının sayısız örneği var. (Hürriyet, 15.12.18)

* Yargının güvenilirliğini sorgulamak terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmektir. (Hürriyet, 16.12.18)

* 16 yılda demokrasi ve ekonomide çok büyük devrimlere imza atan Türkiye, maalesef eğitim ve kültür-sanat politikalarında arzu ettiğimiz mesafeyi kat edemedi. (Hürriyet, 20.12.18)

* Türkiye’nin iktidarı dış politikada destan yazmaktadır destan. (22.12.18)

* Her zaman mazlum ve mağdurların hâmisi olmak için çalıştık. Biz mazlum, mağdur durumda olana tekme atmayız. Müslümana ne yakışır? Âlicenaplık yakışır. Sözlerin tatlı, tavırların zarif olsun. (Hürriyet, 23.12.18)

* Üniversiteler ilk defa bizim dönemimizde bilim üretim merkezleri haline geldi. (Hürriyet, 27.12.18)

* (Belediye başkanlarına) Şehrinizde bir tane mağdur varsa, yaptığınız diğer işlerin kıymeti kalmaz.  (Hürriyet, 28.12.18)

* Siyaseti millete hizmet aracı olmaktan çıkarıp şahsî çıkarlarının vasıtası haline dönüştüren, hem bu dünyasını, hem öteki dünyasını berbat eder. (31.12.18)

* Yolsuzluk, yasak, yokluk bizim dönemimizde olmadı. (Yeni Şafak, 31.12.18)

***

Dediğimiz gibi, yorumu yine okurlarımıza bırakıyoruz. Ve diğer senelerdeki beyanlardan aldığımız notları da derleyerek zaman içinde paylaşmak istiyoruz. Bakalım, oralarda karşımıza neler çıkacak...

Okunma Sayısı: 3663
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-3

    15.5.2019 11:50:48

    "Her zaman mazlum ve mağdurların hâmisi olmak için çalıştık. Biz mazlum, mağdur durumda olana tekme atmayız. Müslümana ne yakışır? Âlicenaplık yakışır. Sözlerin tatlı, tavırların zarif olsun. (Hürriyet, 23.12.18)" sözünü okuyunca inanın hangi gezegenin hangi ülkesinde yaşadığımı kestiremedim. "Söz güzel. Lakin bunun uygulaması acaba nerede olmuş?" diye kendi kendime sordum. 31 Mart yerel seçim kampanyasını bir kez daha hatırlayın lütfen. Millet ittifakına taraftar vatandaşlar topluluğu için söylenen sözler, yapılan hakaretler, yapıştırılan etiketler, tehditler.....Soru: "Âlicenaplık" bunun neresinde? Lütfen sayın iktidar mensupları! Ya bu tür sözler söylemeyin ya da söylediğiniz gibi olun! Hz. Mevlânâ (r.a) ne diyor:"Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol!" Muhabbetle.

  • Gündüz Alp-2

    15.5.2019 11:42:50

    Söylenen sözler icraata yansırsa bir anlam ifade eder, değer ve kıymet kazanırlar. Zira İlahi ikaz nettir: "Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?" (Saf:2) Bir de gerçekler ortada iken, bunun aksine şeyler söylenmesi vatandaşa IQ'su düşük insanlar muamelesi yapmak olmuyor mu? Ülkeyi yönetenler dürüst, şeffaf ve her vakit hesap verebilir olmalıdırlar. Meselâ, "Siyaseti millete hizmet aracı olmaktan çıkarıp şahsî çıkarlarının vasıtası haline dönüştüren...31.12.18)" sözü şu anki Türkiye gerçeği ile örtüşüyor mu? Demokrasi bilinci ve kültürü yeterince gelişmemiş bireylerden oluşan toplumlarda -maalesef- bu nevi beyanlar çok çabuk alıcı bulurlar. Güzel bir sözde "bilen ile bilmeyenin" farkı şöyle anlatılır: "Bilmeyen" önce alkışlar sonra takdir eder, "Bilen" ise önce takdir eder sonra alkışlarmış. Bilmem ki halimiz hangisine benziyor? Siyaset de siyasetçi de demokrat olacak.

  • Gündüz Alp

    15.5.2019 11:30:09

    Sayın Güleçyüz, "insan nisyan/unutma ile malüldür" derler. Demek nisyan, insanın hamuruna ve mayasına (bir hikmete binaen) dercedilmiş. CB'nın bir geçmişteki beyanatına bir de bugünkü uygulamalara ve geldiğimiz noktaya bakıyoruz. Söylem ile eylem arasında hayli fark var. Meselâ, "Yolsuzluk, yasak, yokluk bizim dönemimizde olmadı. (Yeni Şafak, 31.12.18)" beyanını ele alalım ve soralım: Gerçekten öyle mi? Biz avamız. Avama ders veren fiildir, icraattır. Söylenen sözler değil. Hatta ben 3Y ile mücadeleye dördüncü Y'yi de (Yalan) ilave etmiştim. Siyaset tarzı menfi olunca, hilaf-ı vaki beyanlar daha revaçta oluyor. Ve Türkiye'de 4Y'de durum bugün nasıldır? Birbirini tekmil ve teyit eden iki örnek: İktidar yanlısı kalem diyor ki, "Yalan altın çağını yaşıyor!" iktidarın adayı diyor ki, "Çünkü çaldılar!" Şu iki sözün ortak noktası sizce ne olabilir? İyi ki varsınız. Lütfen bizi uyarmaya ve uyandırmaya devam ediniz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı