"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakkı savunmanın dili de hakça olmalı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
01 Mayıs 2016, Pazar
Üstadın, her biri ayrı bir alanda ufuk açıp yol gösteren ve istikamet tayin eden sözlerini kendi bağlamları içinde doğru anlayıp o şekilde hayata yansıtabilmek de çok önemli.

Aynı meselenin farklı boyutlarını ifade eden sözlerinin, tutarlı bir bütünlük ve insicam içinde uygulamaya geçirilmesi de.

Meramımızı şu örneklerle anlatalım:

Üstadın her fırsatta yeri geldikçe tekrar ettiğimiz ifadelerinden biri “Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez.”

Bu sözdeki son derece önemli genel prensibin tatbikatla ilgili ince nüanslarına yönelik dikkate değer ölçüleri de Üstadın başka beyanlarında görmekteyiz:

“Bir hatır için bin hatır kırılmaz. Bir hodpesend (kendini beğenmiş kişi) hakkı iltizam etse (sahiplense) çokları haksızlığa sevk eder, belki mecbur eder.” 

(Eski Said Dönemi Eserleri, s. 298)

“Zihniyet-i inhisar (tekelcilik zihniyeti), hubb-u nefisten (kendi nefsini sevip beğenme hissinden) geliyor” sözü ile (Sözler, s. 1170) Münazarat’taki “istibdad-ı ilmî” izahları da aynı manayı tamamlıyor. 

Keza “ ‘Mesleğim haktır veya daha güzeldir’ demeye hakkın var. Fakat ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur” ifadeleri de (Mektubat, s. 446).

Demek ki, hakkı savunurken de münhasıran hak namına hareket etmek; o savunmaya başka duyguları karıştırmamak; tekelci, dayatmacı, ayrıştırıcı, dışlayıcı tavır ve söylemlerden kesinlikle uzak durmak büyük bir önem arz ediyor.

Çünkü böyle hallerin en büyük zararı, savunulduğu söylenen hakka oluyor.

Müstebit, bencil, müfrit, dengesiz, ölçüsüz, üslûpsuz ve özensiz yaklaşımlar hakka perde oluyor; haksız muhaliflerin eline koz ve malzeme veriyor; yanlış bir zeminde oluşturulan kutuplaşmanın artıp tırmanmasına yol açıyor ve netice itibarıyla bazı insanları haktan da uzaklaştırıyor.

Haklı olmak, aynı zamanda muvazeneli, dengeli, muhakemeli, insaflı, mutedil, olgun, vakur, müşfik, toparlayıcı, kucaklayıcı olmayı; muktesit ve müstakim hadd-i vasat çizgisinde yürümeyi gerektiriyor.

Bu çizgiden sapanlara asla göz yumulmamalı, dahası iltifat ve itibar edilmemeli.

İstanbul Sarıyer Yeni Asya Nur cemaatinden Yücel Albayrak’a Allah’tan rahmet, ailesine ve camiamıza sabır dilerim.

Nur içinde yatsın. Mekânı Cennet olsun.

Okunma Sayısı: 3178
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Adnan

    12.5.2016 10:32:23

    Şu cümledeki hakikat ile ilgili müstakil bir yazı gerekli: "Bir hodpesend (kendini beğenmiş kişi) hakkı iltizam etse (sahiplense) çokları haksızlığa sevk eder, belki mecbur eder.”

  • Adnan

    12.5.2016 10:16:51

    Şu cümlelerdeki hakikat ile ilgili müstakil bir yazı isteriz: "Bir hodpesend (kendini beğenmiş kişi) hakkı iltizam etse (sahiplense) çokları haksızlığa sevk eder, belki mecbur eder.”

  • Manidar bir tefekkur

    1.5.2016 10:23:05

    Tüm değerler için böyle olması gerektigi gibi "nazenin hürriyet" vb. değerler(eski said) için azami dikkat gerekmekte ve bu değerleri temsil eden bilhassa yeni asyadaki nur talebelerinin kardeş gruplara karşı bu noktaya azami dikkat etmesi gerektigini önem arz etmekte..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı