"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Harekât ve iç siyaset

Kâzım GÜLEÇYÜZ
16 Kasım 2019, Cumartesi
Son dönemde daha ziyade Kuzey Suriye’de yoğunlaşan sınırötesi terör operasyonlarına HDP dışındaki muhalefet partilerinin tamamı açık destek verdi.

“Konuyu siyaset üstü bir millî mesele olarak görüyoruz” diyerek ortak tavır aldılar.

Bu tavır da farklı açılardan tartışılıyor.

Onun dışında üzerinde durulan hususlardan biri, çoğunluğun “millî mesele” olarak görüp destek verdiği bu operasyonların iktidar tarafından iç siyaset malzemesi olarak kullanılmaması gereği. Peki, böyle bir hassasiyetin beklendiği adresin yaklaşımı nasıl?

Beyanlara bakınca şunları görüyoruz:

Geçen senenin Ocak ayında Çanakkale ve Bedir benzetmeleri eşliğinde gerçekleştirilen Zeytin Dalı operasyonu için bizzat Cumhurbaşkanı “Artık partimizde metal yorgunluğu kalmadı. Afrin harekâtıyla bir diriliş hamlesinin içine girdik” ifadesini kullanmıştı.

Bunun üzerine biz de şunu sormuştuk:

“50’yi aşkın şehit verdiğimiz harekât Türkiye’yi tehdit eden terör koridorunu kırmak için mi yapıldı, yoksa iktidar partisini metal yorgunluğundan kurtarıp diriltmek için mi?”

Şimdi de AKP sözcüsü Mahir Ünal’ın “Barış Pınarı Harekâtı ile iyi bir ivme yakaladık. Bunu devam ettirmeliyiz” dediği yazıldı. Ama Ünal Abdulkadir Selvi’nin köşesinde çıktığında sessiz kaldığı bu söz için, Ertuğrul Özkök’ün köşesine taşınınca “Gerçek dışı” dedi.

Geç red, şu soruların önünü kesmemeli:

Bu operasyon da, 31 Mart ve 23 Haziran’da hiç beklemediği şoklar yaşayan ve ortağıyla birlikte ciddî bir gerileme sürecine girmiş olan AKP’nin “iyi bir ivme” yakalaması için mi yapıldı? Harekâttaki şehitleri bunun için mi verdik? Böyle birşey kabul edilebilir mi?

El Bab, Cerablus, Afrin ve Barış Pınarı’nda sayısı yüzlere ulaşan askerlerimiz AKP’yi yeniden yükselişe geçirmek için mi şehit oldu?

Afrin için seslendirildiğinde de ifade ettiğimiz gibi, bu söylemin diğer harekâtlarda da tekrarlanması çok açık bir istismar olur ve maksadının aksiyle neticelenerek geri teper. 

Nitekim bazı kamuoyu araştırmacıları da,  son operasyonun iktidar blokuna çok fazla bir oy akışı getirmediğini ifade ediyorlar.

Çünkü toplumun ortak vicdanı, bilhassa böyle konuların iç siyaset malzemesi olarak kullanılmasını onaylamıyor, kabul etmiyor.

Bu yönde yapılan “beyin yıkama” eksenli yoğun propagandalar ise artık ters tepiyor.

Okunma Sayısı: 3365
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • uğur

    16.11.2019 23:32:24

    kuzey suriye değil lütfen suriyenin kuzeyi diye ifade edelim. kuzey suriye ifadesi ayrımlaşmış bir bölgeyi çağrıştırıyor daha ötesinde kabullenmişlik gibi algılanabilir.lütfen bari sözü ve niyeti bir olanlar bari bazı şeylere dikkat etsek. selam ile.........

  • Abdulkadir Turan

    16.11.2019 16:10:03

    Bizim yaptığımız gelişen olaylara seyirci kalıp,içi boş laflar kullanmak.Ciddi operasyonları bile kalkıp metal yorgunluğuna bağlamak garabet örneği.Metal yorgunluğumuz kalmadı demek; biz yorgunluğumuzu körpe gençlerin şehit kanıyla atarız mı demek oluyor?Yoksa başka sebepler mi söz konusu.Trump'ın derdi menfaat yani şu konumda(petrol rezervi).Mektup skandalı ise orta yerde dururken,hâlâ gözle görülür bir karşılık verilebilmiş değil.Halı altına süpürülen ülke gerçekleri,gün gelecek gün yüzüne çıkacak.Ama İnşaallah o zaman da iş işten geçmemiş olur.

  • erhan

    16.11.2019 11:30:47

    Dünyada ve yakın coğrafyamızda yaşanan her olaya pragmatik yaklaşarak durumdan vazife çıkarmak, geleceğimizin altına dinamit dizmek gibi oluyor. kamyonlar dolusu sorunumuz varken, bunlara odaklanma yerine şu yaptığımıza bakın, kavgacı üslup yerine sevgi dili kullanılmış olsaydı bu gün her derdimize koşabilecek zengin ülkeler yanımızda olur ve belki de biz bu sorunları minimize etmiş olurduk. kimse de bize mektup gönderemezdi!

  • HÜSEYİN İLHAN

    16.11.2019 09:21:02

    Muhterem yazarımız milletimizin ve siyasetteki insanımızın gözden kaçırdığı husus şu:B.ESAD ile ORTAK KABİNE TOPLANTISI YAPANLARIN,AİLECEK YATLARDA SARAYLARDA ŞENŞAKRAK ĞELNİP TATİL YAPANLARIN hangi akıla,hangi yönlendirmeye bağlı olarak komşudaki iç hadiseye müdahil olup 40 MİLYAR DOLAR ki EYT için zırnık koklatmam diyen ALİL KAFALAR ŞAM'da CUMA NAMAZI KILACAĞIZ,diyerek İSTİSMARA BAŞLADILAR ve halada huylu huyundan vazgeçmez misali devam ediyorlar. Ülkemin gençlerinin akılsız başın neden olduğu operasyonlarda şehadetini,ülke kaynaklarının hoyratça yokedilip amma petrolde ABD ve PYD-YPG nin eline geçmesini kabul etmiyorum. SURİYE ile baştaki dostane komşuluk devam etmiş olsa ülkem şu an en az 200-300 MİLYAR DOLAR KAZANÇLI OLACAKTI.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı