"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnadına hukuksuzluk!

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Ekim 2014, Salı 00:01
Ne şekilde kullanılacağı hâlâ belli olmayan Irak ve Suriye tezkeresi, Kurban Bayramı öncesi Meclisin yeni dönemdeki ilk icraatı olarak Genel Kuruldan geçirildi.

Bayramı ise, içerideki yansımaları kasırgaya dönüşen Kobani geriliminin yol açtığı dehşet verici yıkım ve tahribatın şokuyla uğurladık.

Bir çırpıda 40’a yakın insanın can verdiği olaylar, darbe, sıkıyönetim ve OHAL dönemlerini hatırlatan sokağa çıkma yasakları eşliğinde cadde ve meydanların tank ve zırhlı araçlarıyla askerlere emanet edilmesi ile dizginlenebildi.
Eski PKK-Hizbullah çatışması, yeni versiyonları ile yeniden hortlatılmaya çalışıldı ve bu istikametteki çabaların hâlâ sürdüğü görülüyor.
Cumhurbaşkanı seçiminde aldığı oyla “Kürt partisi olmaktan çıkıp Türkiye partisi olmaya doğru gidiyor” diye parlatılmaya çalışılan HDP, Kobani isyanının tırmanışında oynadığı tahrikkâr rolle, “40 yıllık Kâni, olur mu Yani” dedirtti.
Ve olaylar, Başbakanın “Tezkereyle çözüm sürecini de garantiye aldık” yorumuna ironik bir boyut kazandırırken, Öcalan’ın süreç başlarkenki ilk mesajlarında yer alan “50 bin kişiyi sokağa dökeriz” tehdidinin provasına dönüştü.
Bingöl’de iki emniyet mensubunun şehit edildiği pusunun arkaplanına dair ayrıntılar da ilginç. Şehit edilen polisler “paralel” suçlamasıyla kısa süre önce oraya sürgüne gönderilmiş ve dahası, “paralelle daha etkin mücadele” için ihdas edilen sulh ceza hakimliği, pusu öncesi polisin arama izni talebini “delil yok” diye reddedip, adeta pusunun önünü açmış. Ya sonra?
“Paralel” diye suçlananlar, şehit olduktan sonra “kahraman” diye göklere çıkarılırken, sulh ceza hakimliğinin kararına “Paralel oraya da sızmış olmalı” kılıfı geçirilmeye çalışılıyor!
Dahası, olaylar “PKK-Esed-Pensilvanya ittifakının işi” olarak gösterilirken, çözüm sürecinin bu aktörlerden PKK ile yürütülen müzakerelere dayandırıldığı vakıası es geçiliyor; buna karşılık bütün oklar yine “paralel”e çevriliyor.
Cumhurbaşkanının, MİT bağlantılı kalemlerle eşzamanlı olarak verdiği “Ay sonunda MGK’da paralele karşı farklı ve genel bir operasyon başlatılacak” mesajı, ardından çıkan “Cemaat terör örgütü ilan edilecek” haberleri ve diğer detaylar, “İnadına demokrasi ve özgürlük” söylemlerinin arkasına gizlenen yeni hukuk ve demokrasi ihlallerinin işaret ve ipuçlarını veriyor.
Kobani olaylarının faturasını da cemaate ödetip, zaten çığırından çıkan hukuksuzluk sürecini daha ileri ve vahim boyutlara taşıma niyetini ele veren bu işaretler hiç hayra alâmet değil.

Tweet: HSYK’ya adlî yargıdan iktidar desteğiyle seçilen 7 üyenin 3’ü “milliyetçi,” 2’si “sosyal demokrat,” 2’si “muhafazakâr”mış. Hayırlı olsun...

Okunma Sayısı: 3091
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa BİTER

    14.10.2014 10:26:37

    On-on iki senedir ne zaman hukuk oldu ki ?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı