Geçen günlerde bize gelen mesajda, cezaevlerinde uç vermeye başlayan yeni bir hukuksuzluğun örneklerinden biri aktarılıyor:
“Eşim Niğde kapalı cezaevinde hükümlü olarak bulunmakta. 6.3 almıştı. Kapalı cezaevinde geçirmesi gereken 44 ayını 18 Nisan’da doldurdu. Ondan üç hafta önce dolduranlar da vardı. Ama cezaevi idaresi ‘Örgütle bağlantınızı kestiğinizi ispat edin’ gibi bir gerekçeyle hiçbirine denetim vermiyor. Dilekçelere dönüş yapılmıyor. Eşim 44 aylık süre içinde iyi hâlini olumsuz etkileyecek hiçbir davranışta bulunmadı. Pandemi zamanında zaten görüşemeyip endişe içinde yaşıyoruz. Denetim hakkımız engellenmesin.”
Sosyal medyada paylaşılan bazı mesajlardan da farklı geciktirme yöntemleriyle aynı sonucun oluşturulduğunu gösteren örneklerin giderek arttığı gibi bir izlenim doğuyor.
Hattâ Yargıtay’ın onama veya onamama kararları bile, yine aynı yöntemlerle, ilgili kişilerin infaz süreleri tamamlandığı halde daha fazla içeride tutulmalarını netice veriyor.
Anlaşılan o ki, süreç başladıktan sonra her yerde aynı formatta yürüyen ve tutuklamaların “Deliller toplanamadı” gerekçesiyle defalarca uzatıldığı yargılamalarda verilen 6.3-7.5 yıllık “fiks” hapis cezaları da “kesmiyor.”
Verilen 6.3’lük cezaların içeride geçen süresi tamamlanmış olmasına rağmen, yukarıdaki örnekte olduğu gibi hiçbir kanunla ve hukuk kriteriyle bağdaştırılamayacak inanılmaz bir keyfîliğe daha tevessül edilebiliyor.
Mahkemelerin verdiği cezaların süresi, birilerinin karar ve tasarrufuyla uzatılmak suretiyle, zaten şirazeden tümüyle çıkmış olan işleyişte yeni bir skandala daha imza atılıyor.
Ve her defasında “Bu kadarı da olmaz” dedirten hukuksuzluklar silsilesinde dibe vurmanın sonu olmadığını ve hukuktan uzaklaşmada “level üstüne level” atlandığını gösteren yeni yeni uygulamalara şahit olunuyor.
Umarız, bu keyfîlikler lokal seviyededir ve daha fazla uzatılmadan müdahale edilir ve infaz indirimi beklenirken tam tersine bindirim yapma garabeti daha fazla uzatılmaz.
Bir de AYM, AİHM ve BM İnsan Hakları Komitesi kararlarının göz göre göre uygulanmadığı örnekler var ki, işi bu noktaya kadar vardıranların neye dayanarak bunu yapabildiklerinin ayrıca üzerinde durulması gerekiyor.