Gazetemizin mutemetliğini ve Kasımpaşa-Fatih servisini de yapan Yeni Asya emektarlarından “Demokrat” Ali Kölemen, Bizim Radyo’da Risale-i Nur yorumlarının yapıldığı “Bir Başka İklim” programının kayıtlarını almış ve gidiş-gelişlerde o kayıtlardan “yayın” yapıyor.
Bu yayınlardan birinde Kutlular Ağabey, “Deprem İlahî ikazdır” sözünden dolayı 276 gün hapis yattığı Kırklareli-Vize Cezaevine dair ilginç bir hatırasını şöyle anlatıyor:
“Çıktıktan sonra, ben içerideyken orada görev yapan cezaevi savcısını, bilâhare atandığı başka bir ilçede ziyaret ettim. Sohbet arasında dedi ki: ‘Siz Vize’ye gelince bölge istihbarat başkanı bana geldi ve “Bu adamı kimseyle görüştürmeyin, ziyaret için gelenlere izin vermeyin” diye baskı yaptı. Ben ziyaret ve görüşün yasal hak olduğunu, engellenemeyeceğini ifade ederek, istediği şeyi yapamayacağımı söyledim...”
Askerî vesayetin en güçlü olduğu dönemlerden biri olan 28 Şubat sürecinin o en şiddetli aşamasında Kutlular Ağabeyin bir medya-siyaset-DGM kurgusuyla hedefe konulup mahkûm edilmesi ve hapse konulması da bir istihbarat organizasyonu idi.
Baştan sona bir hukuksuzluklar silsilesi olan bu utanç verici ve talihsiz olayın infaz merhalesinde de yasal hakları dahi kullandırmamak için yapılan tazyik, bu yapıda etkili birtakım güçlerin hukuk tanımazlığını gösteren tipik örneklerden biri olsa gerek.
Ama neyse ki, baskıya maruz kalan savcının—ki ziyaret için Vize’ye gittiğimizde bize de yardımcı olmuştu—sağlam ve dirayetli duruşu, bu keyfîliğe geçit vermemiş.
Bu olayın üzerinden 17 sene geçti.
İki seneyi aşkındır 20 Temmuz sürecini ve OHAL bitmesine rağmen bir türlü sonu getirilmek istenmeyen uzantılarını yaşıyoruz.
Bu süreçten örnekler: İstihbaratın hazırladığı listeler üzerinden yapılan gözaltı, tutuklama ve ihraçlar; bunların istihbarat bültenine dönüşen medyadaki yayınlar eşliğinde yürütülmesi; hedefteki kişi ve kesimlerin yine medyada “linç” operasyonlarına maruz kılınması; yargılamalarda bazı hâkimlerin sanıklara “Senin getireceğin belgelerin önemi yok, benim için asıl olan MİT raporu” diyebilmesi; cezaevlerindeki keyfî yasak ve uygulamalar.
Demokratik hukuk devletinden söz edebilmek için bunların artık bitmesi lâzım...
***
Karma eğitim tartışmaları