AKP adına son dönemde özellikle 29 Ekim ve 10 Kasım vesile kılınarak daha sık ve daha güçlü vurgularla tekrarlanan “Atatürk’le sorunumuz yok” mesajı aslında yeni değil.
Bu parti başından beri zaten böyleydi.
Hattâ bu konudaki yaklaşımlarının, partinin kurucu ve lider kadrolarının içinden çıktıkları millî görüş çizgisinden itibaren hep aynı olduğunu dahi ifade etmek mümkün.
Merhum Erbakan’ın “Bizim tenkitlerimiz 1938 sonrasına yönelik, öncesine değil” gibi beyanları bunun kayda geçmiş örnekleri.
AKP de bu çizgiyi devam ettiriyor.
Hem söylem, hem uygulama olarak.
Son dönemdeki en çarpıcı örneklerinden biri, 16 Nisan referandumuna konu edilen düzenlemelerin, 1950 öncesi tek parti ve şeflik dönemi referanslarıyla savunulması.
Birinci ve İkinci Cumhurbaşkanlarının da “partili” olduklarının ısrarla vurgulanması.
Bu dönemde her türlü muhalefeti tasfiye için izlenen yöntemin, cumhuriyet adı altında bir tek parti ve tek adam rejimi kurulurken takip edilmiş olan stratejilerle benzerliği de manidar.
O dönemde Kurtuluş Savaşının muzaffer komutanları dahil, yeni dönemde etkili olma potansiyeline sahip birçok önemli kişi farklı taktiklerle devredışı bırakılmıştı.
Şimdi de benzer tasfiyelerle bugünlere gelindi. Hattâ bu tasfiyeler, “bu yollarda beraber yürüyüp yağan yağmurda beraber ıslanan” kurucu kadrolara kadar uzandı.
Tek adama dönüştürülen “reis”in etrafı, vaktiyle 28 Şubat’ın tetikçiliğini yapanların da dahil olduğu, çok farklı görüş ve niyetlere sahip olan ekipler tarafından kuşatıldı.
Gelinen noktada Saray odaklı iktidar cenahı, M. Kemal’i “Atatürkçülerin elinden kurtarıp” iyice sahiplenme yarışına hız verdi.
Bu durum aynı yarışta geri kalmak istemeyen muhalefeti de bloke ediyor. Ve böylece zaten öteden beri mevcut olan Kemalist cendere siyasetin alanını daha da daraltıyor.
İktidarıyla ve muhalefetiyle Kemalist kalıp ve şablonlara iyice hapsolmuş güdümlü ve kısır bir siyasetin ülke sorunlarına sağlıklı çözümler getirebilmesi mümkün mü?
Ancak toplum bu tıkanıklığı ilânihaye taşıyamaz. Bulduğu ilk fırsatta kendi yolunu açar. Bütün mesele, doğru ve güven verici bir alternatifin ortaya konulabilmesi.
Gençlerle buluşmalarımızın ilk etabında bir araya geldiğimiz genç kızlarla müthiş verimli ve muhteşem bir toplantı yaptık. Gerçekleşmeleri hizmetlerimizi katlayacak harika fikir ve teklifler dile getirildi, heyecan verici projeler seslendirildi. Katılımcılara çok teşekkürler.
@o_yigit: ‘’Gençlerle Yeni Asya için ne yapabiliriz’’ toplantılarının ilki için @YeniAsyaVakfında idik. Genç kızlarımızla birçok konuyu ele alarak 7 saat müddetle konuştuk. Geleceğe güvenimizi bir kere daha teyit ettik. Ve bu buluşmalara devam dedik. Teşekkürler gençler.