Risale-i Nur ekseninde gerçekleşen—patenti Yeni Asya’ya ait—çok sayıdaki orijinal hizmet hamlesinden biri, 1990 yılından itibaren Ankara Kocatepe Camiinde okutulmaya başlanan Bediüzzaman mevlidleri.
O yılın 15 Ocak’ında adeta “yeni bir doğuş”la yayın hayatına devam eden Yeni Asya, 28 Ekim günü de ilk Kocatepe mevlidini organize etti.
Program on binlerce insanı buluşturup kucaklaştırırken, birilerini de çok rahatsız etti. Gazete ve TV’lerde ipe sapa gelmeyen iftira ve yakıştırmalarla mevlid karalanmak istendi. “Nurcular Cumhuriyet bayramından bir gün önce başkentte gövde gösterisi yapıp laikliğe meydan okudu” gibi uyduruk manşetler atıldı.
Ardından Ankara DGM operasyon başlattı.
Ankara büromuza baskın yapıldı; mevlid tertip heyetinde yer alan 10 Yeni Asya mensubu, dönemin DGK Savcısı Nusret Demiral’ın talimatıyla gözaltına alındı ve 15 günlük yasal gözaltı süresinin sonuna kadar içeride tutuldu.
Mehmet Kutlular, Sabahaddin Aksakal, Bekir Gönüllü, Hilmi Doğan, Cemal Gündoğdu (mevlidin duasını yapan hocaefendi), Ali Vapurlu, Cevher İlhan, Mustafa Köleoğlu, Cevher İlhan ve Bedrettin Ergül’den oluşan heyet, 15 günün sonunda nihayet serbest bırakıldı; ama haklarında TCK’nın 163. maddesinden dava açıldı.
(Bu vesileyle, rahmet-i Rahman’a kavuşmuş olan Gündoğdu ile Doğan’ı rahmetle yad ediyoruz.)
Sonrasında ise, açılan dava, Meclisin, yıllarca dindarları taciz etmek için kullanılmış olan 163. maddeyi, 141 ve 142 ile birlikte kaldırması üzerine, daha duruşması bile yapılamadan düştü.
Böylece mevlidimiz, din ve vicdan hürriyeti önündeki bir engelin kalkmasına vesile oldu.
Müteakip yıllarda bir defa Mayıs’ta, diğerleri Ekim’de olmak üzere düzenli olarak okutulmaya devam edilen Kocatepe mevlidleri, her sene hasretle beklenen bir gelenek haline geldi.
Tâ 2001’e kadar... O sene de bütün hazırlıklar tamamlanmış ve herkes ona göre programını yapmıştı ki, bir hafta kala Ankara Valiliğinden gelen bir tebligatla, New York’taki ikiz kulelerin vurulduğu 11 Eylül saldırısı ve ardından bütün dünyada gündeme taşınan El Kaide eylemlerinin Türkiye’de de güvenlik riski oluşturduğu gerekçesiyle, mevlidin icrası engellendi.
Ama açıkça dile getirilmeyen asıl gerekçe, iki yıl önce 17 Ağustos depreminin ardından yine Kocatepe’de seslendirilen “Deprem ilâhî ikazdır” mesajının bazı mahfillerde yol açtığı rahatsızlıktı. Detaylarını bilâhare paylaşmak üzere.
* Eski Yönetim Kurulu üyelerimizden Burhan Eren de terhis tezkeresini alarak berzah âlemine intikal etti. Allah rahmet eylesin. Ailesinin ve Karadeniz Ereğli cemaatinin başı sağ olsun.
tweet: 1990 ve 1999 Kocatepe Bediüzzaman mevlidlerine en iğrenç saldırıları yapan Sabah gazetesi, mevlid bahsine hiç burnunu sokmasın. Mahcup olur.