"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kudüs, Filistin, Ortadoğu planımız var mı?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Ağustos 2018, Salı
Geçen ay NATO zirvesinde yine “samimî” görüntüler verilen ve “En iyi ve kolay anlaştığım adam, onu seviyorum” “iltifat”ına mazhar olunan Trump’ın bir ay bile geçmeden Rahip Brunson bahanesiyle yaptıkları ve ABD ile Türkiye’nin ikişer bakanlarına karşılıklı olarak, olmayan malvarlıklarını dondurma “yaptırım”ı uyguladıkları bir noktada Filistin ve Ortadoğu’daki gelişmelerden ne haber?

ABD geçen Aralık’ta duyurduğu “büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma” kararını 14  Mayıs’ta bütün tepkilere rağmen uygulamaya koydu.

Türkiye’nin çağrısıyla iki defa İstanbul’da olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilâtı zirvelerinden ve BM Genel Kurulundan çıkan kararlar ise herhangi bir sonuç vermedi.

Buna karşılık, İsrail Yahudiler dışındaki vatandaşlarını ikinci sınıf statüsüne indiren “ulus devlet” kanununu çıkardı. Dahası, Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini azgınlık boyutunda sürdürüyor.

“Yeni yerleşim yerleri” projeleriyle Filistin’deki işgalini genişletme adımları da tamgaz...

Bu süreçte, Filistin politikasını damadı başta olmak üzere tamamen Yahudilere teslim eden Trump’ın “barış planı” adı altında dayattığı “İsrail işgalini iyice pekiştirme” projesi de işin bir başka boyutu.

Bu projeyle bağlantılı olarak Arap NATO’su adıyla gündeme getirdiği bir diğer plan da.

Suud, Mısır, Ürdün ve Körfez ülkeleriyle birlikte kotarılması öngörülen ve Hamas’ı da işin içine katan bu planla hem İsrail’in güvenliği Arap ülkelerine ihale edilecek, hem ABD çıkarları onlar eliyle korunacak, hem de masraflar Arapların kesesinden çıkacak.

İç savaşla iyice perişan edilen Suriye üzerinden, zaten hedefte olan İran’ın da, yine söz konusu Arap blokunun desteğiyle devredışı bırakılmak istenmesi ise, bu süreçte dikkat çeken bir başka “detay.”

Peki, bütün bunlar eşzamanlı olarak gelişirken Türkiye ne yapıyor? Bu oyunları boşa çıkarıp Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı ve Filistin’i işgalden kurtarmaya yönelik bir alternatif planı var mı? Varsa bunu kimlerle, nasıl ve ne zaman hayata geçirecek?

Suud’un, Mısır’ın, Körfez ülkelerinin, hattâ Hamas’ın durumu ve pozisyonu meydanda iken...

Gerçekten, Türkiye’nin İsrail, Filistin ve Ortadoğu politikası nedir, bilen var mı?!!

***

- 2 Ağustos Perşembe günü Medyascope’da Ömer Yavuzyiğitoğlu ile birlikte Murat Aksoy’un Yeni Asya ile ilgili sorularını cevapladığımız program. http://medyascope.tv/2018/08/02/nurcu-harekette-yeni-asyanin-yeri-omer-yavuzyigitoglu-ve-kazim-gulecyuz-ile-soylesi/

Okunma Sayısı: 2984
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-2

    7.8.2018 11:40:13

    Geleceği öngöremeyen iktidarların sebep olduğu krizlerin faturasını maalesef topyekun millet ödemektedir. Fakat bu gerçek öyle bir algıyla halka yansıtılıyor ki, krizin sebebi yanlış politikalar ve hatanın sahibi iktidar değilmiş de devleti çöktürmeye çalışan dış mihraklarmış gibi lanse edilmektedir. İktidarın hatası arka plana atılarak, gizlenerek devlet ön plana çıkartılmaktadır. Ülkeyi ve devleti yönetenler kimler peki? Krizin sorumlusu yanlış politika izleyen politikacılar ve bedelini ödemesi gereken de onlar olması lazımken, fatura ödeyen neden halk oluyor? Yanlışlar sorgulanmadığı ve eleştirilmediği sürece krizlerin yaşanması kaçınılmazdır. Toplumda demokrasi bilinci ve kültürü henüz tam anlamıyla yerleşmediğinden, sorunun aslı ve esası konuşulmuyor. Krizi konuşuyor, dış mihrakları suçluyoruz. Sebepleri, yanlış politikaları, hatalı yönetim anlayışını ve uygulamalarını es geçiyoruz. Sonuç?

  • Gündüz Alp

    7.8.2018 11:13:26

    Sayın Güleçyüz, takip ettikleri menfi siyaset, yanlış politikalar ve yüzyılın özellikleriyle örtüşmeyen yönetim anlayışıyla ülkenin gidişatındaki vahameti öngöremeyen bir kadronun Orta Doğu için bir planı olabilir mi? Gerçekçi olalım. Büyük devletleri büyük yapan, geleceğe dair yaptıkları planlardır. Hem dahilde hem hariçte, dün söylediğini bugün yalanlayan, tutarsız, çelişkili politikalar ve politikacılardan geleceğe, bölgeye ve dünyaya dair planlar beklemek fazla iyimserlik olmaz mı? İşte Türkiye'nin başta ABD ve AB olmak üzere Orta Doğu'da yaşanan kriz halleri. Bir planın olmadığı yahut varsa bile yanlış planın olduğunu göstermiyor mu? Gidişata bakan sıradan bir vatandaş bile bunu rahatlıkla söyleyebilir. Meselâ, ABD ile olan krizin bile Rahip kaynaklı bir kriz olduğunu düşünmüyorum. Krizi tek boyuta indirgemek. Bu kadar basit mi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı