"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meclis hâkimdir, hükümet hizmetkârdır

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Mayıs 2019, Cumartesi
Bediüzzaman Said Nursî 2. Meşrûtiyetin ilânının 3. gününde Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen mitingde irad ettiği ve bilâhare Selânik’te tekrarladığı “Hürriyete hitap” nutkunda diyor ki:

“Bu zamanda revabıt-ı içtima (sosyal bağlar) o kadar tekessür etmiş (çoğalmış) ve levazım-ı taayyüş (maişet ve geçim için gerekli şeyler) o derece taaddüt etmiş (çeşitlenmiş) ve semerat-ı medeniyet (medeniyetin meyveleri, ürünleri) o kadar tefennün etmiş (farklı ilimlere ve uzmanlık alanlarına konu olmuş) ki, ancak yalnız kalb-i millet hükmünde olan meclis-i meb’usan ve fikr-i ümmet makamında olan meşveret-i şer’î ve seyf ve kuvvet-i medeniyet (medeniyetin gücü ve kılıcı) menzilinde bulunan hürriyet-i efkâr (fikir hürriyeti) o devleti taşıyabilir ve idare ve terbiye edebilir.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 179)

Burada, yeni çağda devletin dayanacağı üç temel direği Meclis, meşveret ve fikir hürriyeti olarak sıralıyor Üstad. Seçilmiş vekillerden oluşan Meclisi milletin kalbi olarak nitelerken, ümmetin ortak fikrinin orada yapılacak meşveretle ortaya çıkacağını, bu meşveretin doğru ve sağlıklı neticeler üretebilmesinin en önemli şartının da fikir hürriyeti olduğunu söylüyor.

Bunlar iç içe diyebileceğimiz derecede irtibatlı ve birbirini tamamlayan esaslar.

Çağdaş devlet şahsa değil, Meclise dayalı bir sistemle yönetilir. Bu Meclis, ülke meselelerini istişare ederek sonuca bağlar ve sorunları çözer. Ama bunun için, istişarelerin mutlaka hür ortamda yapılması gerekir.

Nitekim Üstadın “Meb’us hürdür, hiçbir tesir altında olmamak gerektir” beyanı da (age, s. 224) bu manaya işaret ediyor.

“Meşrûtiyet hâkimiyet-i millettir. Yani efkâr-ı ammenizin (kamuoyunun) misal-i mücessemi (cisimleşmiş örneği) olan meb’usan (milletvekilleri) hâkimdir; hükümet hâdim ve hizmetkârdır” (age, s. 225) sözü işin diğer bir boyutunu tamamlıyor.

Buna göre, millet adına hâkimiyet, halkın oylarıyla seçilen vekillerin bir araya gelerek görev yaptığı Meclistedir, hükümet ise onun emrinde, hizmetinde ve kontrolündedir.

Şimdi soralım: 2019 Meclisi, yüz küsur yıl önce yapılan bu veciz tariflerin neresinde?

Okunma Sayısı: 2208
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-2

    4.5.2019 16:37:53

    Çağdaş devletler insan ve hakları merkezlidir. Devleti önceleyen devletler, otoriter eğilimli sınıfa girmektedir. Otoriter eğilimli devletlere de hür, medeni ve demokrat dünyada demokratik hukuk devleti nazarıyla bakılmıyor. Tekçi, tekelci yönetimler çağımızla örtüşmeyen, istibdat ve tahakküm içeren demode olmuş yönetimlerdir. Zahiren demokratik görünse de halkın önüne sandık konsa da içeriği değişmez. Ülkenin sorunlarını çözmek, saygın, güçlü, sözüne itibar edilir bir devlet olmak istiyorsak, demokrasi ve hukuku tam anlamıyla ve uygulamalarıyla hakim kılmak zorundayız. Aksi halde sadece lafını etmiş oluruz. Zaten en çok konuştuğumuz şeyler de en çok ihtiyacını duyduğumuz şeyler: Demokrasi ve hukuk, hürriyet ve adalet.

  • Gündüz Alp

    4.5.2019 16:25:58

    Sayın Güleçyüz, yazının sonunda sorduğunuz: "2019 Meclisi, yüz küsur yıl önce yapılan bu veciz tariflerin neresinde?" sorusuna şöyle cevap verebiliriz: Tam aksi yönünde! Evet meclis şeklen mevcut. Ya işlev olarak? Parlamenter demokratik hukuk devletini -malum- 16 Nisan referandumu (50+1) ile tekçi sisteme dönüştürdük. "Yeni" sistemin adı CHS'dir. Çağdaş devletlerin merkezinde insan ve hakları önceliklidir. Milletin kalbi olan meclis işler halde ise demokrasi canlıdır. " Millet adına hâkimiyet, halkın oylarıyla seçilen vekillerin bir araya gelerek görev yaptığı Meclistedir, hükümet ise onun emrinde, hizmetinde ve kontrolündedir" diyorsanız ve buna da "demokrasi" diyeceksek o vakit biz neredeyiz?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı