"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhatabımız militanlar değil, vicdan ve sağduyu sahipleri (1)

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Eylül 2017, Cumartesi
Yazılara ara vermiştik, ama Adalet Kurultayındaki konuşmamızdan cımbızla çekilen bir bölüm için koparılan militanca çarpıtmalara dayalı fırtına üzerine konuyu toparlamak için bu yazılara ihtiyaç hâsıl oldu.

Gerçi gereken cevapların çoğunu sosyal medyada verdik ve bunların epeyce bir kısmı dünkü gazetemizde ve internet sitemizde çıktı, ama meseleyi iyice vuzuha kavuşturmak adına bu yazıları kaleme alıyoruz.

Öncelikle şunu ifade edelim ki, yaklaşık yarım saatlik bir konuşmadan birkaç dakikalık bir bölümün kesilip bağlamından koparılarak servis edilmek suretiyle bir linç operasyonuna malzeme yapılması, iyiniyetle asla bağdaştırılamayacak yeni bir algı operasyonudur.

Konuşmanın bütününde demokrasi, hukuk, adalet, laikliğin din karşıtlığı olarak anlaşılmaktan çıkarılıp demokrasi ve hukukla harmanlanarak yorumlanması, akıl-vahiy bütünlüğü ve çelişmezliği, şeriatın doğru tarifi, demokratik devletin din de ideoloji de dayatamayacağı, çağımızda cihadın manevî ve fikrî bir içerik kazandığı, dinde ahlakın önemi, dinin siyaset üstü bir değer olduğu ve hiçbir siyasî-ticarî hesaba alet edilemeyeceği, cemaatlerin siyasete mesafeli durup kendi hizmetlerine yoğunlaşması gereği, imam hatip ve evrim teorisi gibi konuların sükûnetle ve yapıcı yaklaşımlarla ele alınması zorunluluğu gibi konular Said Nursî nin fikirleri ışığında işlenmiştir.

(Konuşmanın video kaydı buradan izlenebilir; yazıya dökülmüş metni de buradan okunabilir.)

Bunların CHP camiasıyla demokratik, medenî ve seviyeli bir ortamda paylaşılıp müzakere edilebilmesinin ülkemizdeki demokrasi ve uzlaşma kültürü ve iç barış açısından taşıdığı anlam ve değeri idrakten âciz olanlarla konuşacağımız birşey yoktur.

Farklı görünen cenahlardan gelen provokatif ve militanca tepkilerin çıkış noktası da, sözünü ettiğimiz demokratik uzlaşma ortamından duyulan rahatsızlık ve bu ortamı sabote etme amacıdır.

Ama demokraside birleşen sağduyu ve vicdan sahipleri buna izin vermeyecektir. 

İmam hatiplerle ilgili çarpıtmayı da yarın ele alalım inşaallah.

***

Okumak için tıklayınız:

Güleçyüz: "İmam hatip camiasını tenzih ediyoruz"

Okunma Sayısı: 9952
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    2.9.2017 12:11:59

    ( 5 ) Konuşmanızda toplumun hemen her kesiminin katıldığı hukuk, adâlet, demokrasi, insan hakları, din-devlet-cemaat ilişkileri, laiklik, cihat, siyaset , ahlâk gibi pek çok mesele hepimizi a l akadar eden meseleler olup ehemmiyet arz etmektedir. Doğrusu bilinmeli ve doğrusu uygulanmalı ki problemleri çözebilelim. Menfi siyasetin "Yeni 15 Temmuz'lara var mıyız?"yahut "Kefenleri giymeye hazır mıyız?" gibi söylemleri ile uhuvvet ve muhabbet, ittihad ve tesanüdü tesis etmek katiyen mümkün değildir. Millet fertlerini, iktidarlarının selâmeti için fedâi gibi gören ve gösteren böyle bir siyaset tarzı ve yönetim anlayışı ile demokratik hukuk devletinin tesisi elbette zor olacaktır. Cezaevlerinin tıkabasa dolu olduğu (Yeni Asya, 2.9 ), OHALve KHK'lar ile yönetilen bir ülkede hele bir de demokrasi ve uzlaşma kültürü yoksa işimiz, zordan daha zordur. Allah (cc) bize kolaylıklar versin, yâr ve yardımcımız olsun.

  • Özcan Erkiş

    2.9.2017 11:55:08

    ( 4 ) Hukuk ve adâleti bir muhalefet partisi dile getirdi ve istedi diye ondan vazgeçecek değiliz herhalde. Böyle bir istek ve talep dolayısıyla hiç kimse de o partiden değildir ve öyle olması da iktiza etmez. İktidar cenahı toplumda öyle bir algı oluşturdu ki, "hukuk ve adâlet istiyorum!" diyen herkes ve her kesim, iktidarın en azılı muhalifi. Dünyanın her yerinde ve her iktidarla birlikte mutlaka bir muhalefet vardır. Hatta güçlü ve tesirli bir muhalefet şarttır ve zaruridir. Çünkü millet adına muvazene, denge, denetim, kontrol unsurudur. İktidarlar sevmese de mutlaka olmalıdır. Yoksa iktidar "kontrolsüz güç "hâline gelmekle bugün yaşadığımız antidemokratik ortamın oluşmasını netice verir. Evet bugün ciddi, güçlü ve tesirli bir muhalefet yokluğunu yaşıyoruz. "Atı alanın Üsküdar'ı geçtiği" şu süreçte böyle bir muhalefetin olmaması Türkiye için büyük bir dezavantajdır.

  • Özcan Erkiş

    2.9.2017 11:42:11

    ( 3 ) Menfi siyaset eylem ve söylem itibariyle menfaatçi olup düsturları da merhametten uzaktır. Nereden mi biliyoruz? Yaşadıklarımızdan tabiki. Menfi siyaset eğer evrensel ilke, prensip, kaide ve düsturlar istinad etmeyip, (adı ister siyasal İslâm ister başka şey olsun ) bir şahıs yahut zümre ideolojisine dayanıyorsa ve üstelik yaşadığımız çağın ruhuna ve hususiyetine de ters bir durum arz ediyorsa orada mutlaka ciddi siyasi, iktisadi ve içtimai problemler kaçınılmaz olacaktır. Bu çağda hürriyetçi demokrat çizgideki siyaset ve siyasetçiler başarılı olacaktır. Tabiki evrensel kaidelere riayet etmek şartıyla. Yeni Asya da işte bunları dile getiriyor. Fakat kendi iktidar,ikbal ve istikbali milletin önünde olanlar bundan rahatsız olacaktır.

  • Özcan Erkiş

    2.9.2017 11:31:52

    ( 2 ) Birincisi, "Doğru İslâmı ve İslâmiyete lâyık doğruluğu" temsil etmeniz. İkincisi, taassup derecesinde ideolojik taraftarlık. Üçüncüsü, demokrasi ve uzlaşı kültürünün henüz kâmil mânâda olmaması. Dördüncüsü, siyasal menfaatlerine halel gelir düşüncesi. Beşincisi, siyasal ve ideolojik menfaatlerin millet ve memleket menfaatinden önce gelmesi. Altıncısı, Türkiye 'de menfi siyasetin prim yapıyor olması. Bunu bilen ve bundan nemalanan siyasiler "oy ütmek"için toplumu ayrıştırıyor, kamplaşma ve kutuplaşmasına sebebiyet veren politika takip ediyorlar. Tabiki böylesi bir politik ortamda Yeni Asya'nın müspet, yapıcı ve uzlaşmacı tavrı ve tarzı, menfi ve menfaatçi siyasiler ile taraftarlarını rahatsız edecektir. Mühim değil. Zira siz millet ve memleketin beklentisi ve talebi doğrultusunda doğru ve haklı olan şeyleri dile getiriyorsunuz. Tenkidi değil takdir ve teşekkürü hak eden hizmeti yapmaktasınız.

  • Özcan Erkiş

    2.9.2017 11:19:55

    Sayın Güleçyüz, anlaşılan o ki fanatikler bayram tatili yaptırmayacak. Herşeyde bir hayır ciheti vardır. Adâlet kurultayındaki müspet, yapıcı ve uzlaşma konuşmanızdan, müfrit ve fanatik ideoloji taraftarlarının rahatsız olması tabiidir. Çünkü onlar her daim kavga ve gerilimden beslenen ve fakat millet ve memleket hayrına dirhem hizmetleri bulunmayan kalabalıklardır. Bunların kimler olduklarını hepimiz pekâlâ biliyoruz. İsim ve şahıslarla meşgul olmamak lâzımdır. Hürriyet ve şahsı manevi asrında ilke, prensip, kural, kaideler üzerinde uzlaşmak daha kolaydır. Kurultaydaki yapıcı konuşmanız zannederim birkaç cihetten ideolojisine taassup derecesinde bağlı olan fanatikleri rahatsız etmiş olmalı. Kanaatimce bunları şu cihetlerden açıklayabiliriz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı